HKMO: "İLERİ DEMOKRASİ" İÇİN, YÜKSEKÖĞRETİM'DE DEMOKRATİK REFORM ŞART!
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 24 Ocak 2011 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
İleri Demokrasi" İçin, Yükseköğretim‘de Demokratik Reform Şart!
Yükseköğretim Kurulu‘nun, 1980 sonrasında Türkiye‘de üniversitelerin özerkliğinin ve üniversite öğrencilerinin politik alandaki etkin muhalefetinin önüne geçecek bir yapı olarak oluşturulduğu bilinen bir gerçektir. Yaklaşık 30 yıllık siyasi ve toplumsal tarihimizde, siyasal iktidarların güdümündeki YÖK, üniversiteler üzerindeki baskının aracı olmuş ve olmaya devam etmektedir. Söz konusu baskının amacı, 1980 sonrası Türkiye‘de uygulamaya konulan siyasi ve ekonomik sistemin vazgeçilmezi olan "depolitizasyon"u sağlamaktır. Bu amaçla uygulanan baskının, üniversite öğrencilerini ve akademisyenleri sosyal, ekonomik ve siyasi olaylardan yalıtık, memleket meselelerine tepkisiz ve tümüyle apolitik olmalarını istemeleridir. Bunun en büyük kanıtı, son günlerde siyasal iktidarın üniversitelere ve üniversite öğrencilerine yönelik uyguladığı şiddetin yanında, YÖK‘ün "Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği"nin kendisidir.
1985 yılından beri öğrencilerin üzerinde ağır bir yük ve kara bir bulut gibi dolaşan bu yönetmelik öğrencileri kınama, uzaklaştırma ve okuldan atma gibi disiplin cezaları ile doludur. Yönetmelikteki, "Bir Haftadan Bir Aya Kadar Uzaklaştırma ve Yükseköğretim Kurumlarından Çıkarma Cezasını Gerektiren Disiplin Suçlar", "Yükseköğretim kurumu içinde siyasi faaliyetlerde bulunma" ve "Yükseköğretim kurumu içinde bildiri dağıtmak, afiş ve pankart asma"yı da içermektedir. Yönetmelik ayrıca, "Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma Cezasını Gerektiren Disiplin Suçları" olarak, Yükseköğretim kurumlarında "ideolojik ve siyasi amaçlarla... eylemlere katılmak" ve "Yükseköğretim kurumlarında siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini bulundurmak, çoğaltmak" gibi ifadeleri içermektedir. Görüldüğü üzere disiplin yönetmeliğindeki bu maddeler, her yurttaş gibi öğrencilerin de en demokratik hakkı olan siyasi eylem ve protestolarını, bir "suç" olarak kodlamakta, "Anayasada" bulunan ifade özgürlüğünün gereği olan bildiri dağıtma ve yaymayı "düzen bozmak" olarak görmektedir.
Eğer bugün, siyasal iktidar, "ileri demokrasi"den bahsediyorsa, bunun gerçekleşmesi ancak siyasal hak ve özgürlüklerin önünün açılması ile mümkün olacaktır. Üniversite öğrencilerine YÖK aracılığıyla dayatılan bu yönetmelik, gerici, apolitik ve baskıcı bir demokrasi anlayışının bir göstergesidir. Politik eylem ve demokratik hak arayışında olan, düşünen ve bu düşüncelerini dile getiren öğrencilerin, en temel hak olan eğitim haklarının elinden alınmasını meşrulaştıran bu yönetmelik, demokrasi ve özgürlük anlayışıyla tutarlık içerisinde değildir. Bu yönetmelik uyarınca, öğrencilerin en temel hak olan eğitim hakkından mahrum kalması, üniversitelerden atılması ve hapishanelere kapatılması, bu ülkenin demokrasisine olduğu kadar, geleceğine de zarar verici niteliktedir. Özgür toplumun özgür üniversitelerde yetişmiş aydın bireylerin varlığından geçtiği unutulmamalıdır.
Çağdaş, demokratik ve özgür bir toplumun savunucuları olarak biz mühendisler, yıllardır uygulamada olan bu tür bir baskının halen devam ediyor olması, siyasal iktidarın demokrasi söylemindeki samimiyetsizliği olarak değerlendiriyoruz. Son öğrenci etkinliklerinde de hemen devreye sokulduğu görülen böylesi bir baskının, çağdaş ve demokratik geleceğin önünde büyük engel oluşturacağını ifade ediyoruz. Öğrencileriyle beraber özgürleşecek, özerk ve bilimsel üniversitelerin oluşması için yapılması gereken, çağdaş hukuk normlarında yeni düzenlemelerin acilen yapılmasıdır.
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
0CAK 2011