İMO ÖĞRENCİ ÜYE KURULTAYI YAPILDI
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) 2'nci Öğrenci Üye Kurultayı 18 Genç-İMO Şubesinden 600 öğrencinin katılımıyla 14 Mart 2009 tarihinde İMO Teoman Öztürk Salonu’nda toplandı.
"Bilimsel, Demokratik ve Parasız Eğitim" başlığıyla düzenlenen Kurultayın açılış konuşmalarını sırasıyla Genç-İMO‘dan sorumlu İMO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Gündez, Genç-İMO Öğrenci Konseyi Başkanı Avşar Çelik, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı yaptı.
Genç-İMO‘dan sorumlu İMO Yönetim Kurulu Üyesi İlker Gündez, genç mühendislerin örgütlenmelerinin öneminden söz etti. Genç-İMO Öğrenci Konseyi Başkanı Avşar Çelik de, üniversitelerin paralı hale getirildiğini ifade ederek "Okuduğumuz okulların adı üniversite, kapısında böyle yazıyor, fakat parası olmayan o kapıdan geçemiyor. Ne kadar para o kadar bilgi, ne kadar para o kadar yurt, ne kadar para o kadar kitap diyorlar" dedi. Eğitimin alınıp satılacak bir mal olmadığını kaydeden Çelik, "Her yurttaşın parasız, bilimsel ve demokratik bir üniversite eğitimi alma hakkı olduğunu söylüyoruz. Bu bizim en insani hakkımız" diye konuştu.
İMO Başkanı Serdar Harp de, üniversitelerde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle öğrenci üyelerin örgütlenmesinin artık bir zorunluluk olduğunu ve kimsenin bu zorunluluğu yok sayamadığını, görmezden gelemediğini belirtti. Türkiye‘nin son 20 yıllık geçmişine damgasını vuran neo-liberal eğilimlerin üniversiteleri sorun yumağına dönüştürdüğünü kaydeden Harp, parası olanın okuyabildiği, olmayanın eğitim hakkı gibi temel bir haktan mahrum bırakıldığını vurguladı.
Konuşmasında ekonomik krize dikkat çeken Mehmet Soğancı ise, kapitalist küreselleşme krizinin hızla derinleştiğini belirtti.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın açılış konuşması şöyle:
Sevgili Öğrenci Arkadaşlarım,
Sevgili Yönetici Arkadaşlarım,
Hepinizi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki, bu gün Odamız ve birliğimiz açısından çok önemli gördüğümüz Öğrenci etkinliğinde sizlerle birlikte olmanın onurunu yaşıyorum.
Sevgili Arkadaşlar,
Hepimiz biliyor ki; mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek. Dolayısı ile bu mesleğin örgütünün, TMMOB‘nin de sorumlulukları ona göre fazlalaşıyor.
Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan da üyelerimizi haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz.
Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile gene bizi buluyor. Bunun için yazdıklarımızın sonunda, kamuoyuna duyurularımızın sonunda mutlaka "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyoruz.
Peki, TMMOB nasıl bir örgütlenme içerisinde ve bu örgütün ayırt edici özellikleri neler? Öncelikle TMMOB hakkında birkaç bilgiyi sizinle paylaşmak istedim:
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 6235 sayılı Yasayla 1954 yılında kurulmuştur. Birliğimize, Çevre, Elektrik, Fizik, Gemi Makinaları İşletme, Gemi, Gıda, Harita ve Kadastro, İnşaat, Jeofizik, Jeoloji, Maden, Makina, Metalurji, Meteoroloji, Kimya, Orman, Petrol, Tekstil, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, İç Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası bağlıdır. Toplam üye sayımız bugün 350.000‘e ulaşmıştır. Kamu çalışanı hariç, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının mesleklerini yapabilmeleri için ilgili odasına üye olmaları yasal zorunluluktur.
TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. TMMOB bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır.
TMMOB bu çalışmalarını bilimin ve tekniğin ışığında, bilim insanlarının yol göstericiliğinde ve 50 yılı aşkın geçmişinin birikimi ile yürütmeye kararlıdır.
TMMOB kendi iç hukukuyla yarattığı ilkeleri ile çalışmalarını yürütür. Bu ilkelere göre,
TMMOB ve bağlı Odaları;
Mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.
Sevgili arkadaşlar,
TMMOB de Öğrenci Üyelik, TMMOB Öğrenci Kolu Yönetmeliği esaslarına göre yürütülmektedir. TMMOB Öğrenci Kolu Yönetmeliği TMMOB Yönetim Kurulu‘nun 15 Şubat 1997 tarih ve 113 sayılı kararı ile yürürlüğe konulmuş ve TMMOB 36.Olağan Genel Kurulu‘nda kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. TMMOB 38. Olağan Genel Kurulu‘nda değişiklik yapılmıştır. O günden bu yana da örgütlülüğümüz içerisinde Öğrenci üyelik çalışması ve öğrenci üye örgütlülüğü önemli mesafeler kaydetmiştir.
İşte dünyanın ve ülkemizin hali ortadayken, örgütlülüğün ve örgütlü olmanın da önemi ortaya çıkıyor.
Sevgili arkadaşlar,
Kapitalist küreselleşmenin küresel krizi önü alınamaz bir şekilde derinleşiyor. Önümüzdeki dönem dünyada ve ülkemizde yoksulluğun, işsizliğin büyüyeceği bir dönem olacak. Krizin faturası her zaman olduğu gibi emekçilere, yoksullara, ezilen halklara çıkarılacak.
Kapitalist küreselleşmenin krizi bizim krizimiz değildir. Bu kriz vahşi kapitalizmin "kar daha fazla kar, sömürü daha fazla sömürü düzeninin" krizidir. Bu kriz, "Üsttekine han hamam, alttakine din iman düzeni"ni sürdürücülerinin krizidir.
"Kriz bize teğet geçer" diyenlere sesleniyoruz: "Biz bu krizin bedelini ödemeyeceğiz." İşten atmalara, düşük maaş zamlarına, yoksulluğa, işsizliğe, zamlara ve anti demokratik uygulamalara karşı yurdun dört bir yanında sesimizi daha da yükselteceğiz. Kapitalist küreselleşmenin krizinin faturasının bize, emekçilere, ücretiyle geçinenlere, yoksullara, alttakilere çıkarılmasını asla kabul etmeyeceğiz.
Dünya Bankası, IMF, AB ve benzeri kuruluşların dayattığı yapısal uyum programlarıyla yalnızca "zam ve zulüm düzeni" getirenlere, ekonomiyi üretime değil ranta dayandırıp, her sıkıştıklarında faturayı halka kesenlere, AKP‘ye "Artık Yeter" diyoruz. Kapitalist küreselleşme sürecine eklemlenme doğrultusunda IMF ve Dünya Bankası nezdinde karnesi "A" olan AKP‘ye "Dur" diyoruz. AKP‘yi uyarıyoruz: "Bu ülke bu halk sahipsiz değildir"
Sevgili Arkadaşlar,
Bugüne kadar Türkiye‘yi yönetenler büyük bir bunalım, çözümsüzlük ve alacakaranlık dışında hiçbir şey yaratamamıştır. Daha çok yoksulluk, IMF‘ye ve emperyalizme daha çok bağımlılık, baskı, şiddet, çeteler ve yolsuzluklar, bu düzenin ve ülkeyi yöneten siyasi iktidarların marifetleridir.
Dünyada da ülkemizde de umut ancak başka bir yaşam arayışının güçlenmesinden geçmektedir. Bugün başka bir ülke ve dünyaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Kapitalizmin geleceği yoktur. Bizler insanlığın yok oluşa sürüklenmesine karşı özgürlüğün, barışın, kardeşliğin hakim olduğu yepyeni bir dünyayı bugünden yaratmanın mücadelesini şimdi daha güçlü ve kararlı yürütmeliyiz.
Şimdi görev zamanıdır. Şimdi mücadele etme zamanıdır. Şimdi omuzlarımızı birbirine yaslama zamanıdır.
İşte bunun için de Öğrenci Üye örgütlülüğümüz çok büyük bir önem taşıyor.
Sevgili Arkadaşlar,
Peki, "TMMOB"nin bizimle ilişkisi nasıldır?" diye sorarsanız, Onu Yevtuşenko sözleri ile tanımlayalım. Şöyle demiş:
Gençlere yalan söylemek yanlıştır, yalanların doğru olduğunu göstermek yanlıştır, yeryüzünde işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlıştır. Gençler, ne demek istediğiniz anlar. Gençler halktır. Onlara, güçlüklerin sayısız olduğunu söyleyin. Yalnız gelecek günleri değil; bırakın, yaşadıkları günleri de açıkça görsünler. "Engeller vardır" deyin, "Kötülükler vardır" deyin. Varsa var ne yapalım: Mutluluğun değerini bilmeyenler mutlu olmazlar ki. Çocuklar; rastladığınız koşulları bağışlamayın, tekrarlanırlar sonra, çoğalırlar.
Evet, sevgili arkadaşlar: Bu örgüt size asla yalan söylemeyecektir.
TMMOB örgütlülüğüne hoş geldiniz.