KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT SAĞLIK ÜNİTELERİNİN SAĞLIK BAKANLIĞI'NA DEVREDİLMESİNE DAİR KANUN TASARISI SİYASAL İKTİDARCA GERİ ÇEKİLMELİDİR

01.11.2004

Siyasal iktidarca hazırlanarak TBMM gündemine getirilen "Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık ünitelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesine dair kanun tasarısı" ile Sosyal Sigortalar Kurumuna ait sağlık birimleri, hastaneleri, taşınır taşınmaz tüm malları, demirbaşları ve tüm çalışanları her türlü hak ve yükümlülükleri ile birlikte Sağlık Bakanlığına devrediliyor.

Siyasal iktidarca hazırlanarak TBMM gündemine getirilen "Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık ünitelerinin Sağlık Bakanlığı‘na devredilmesine dair kanun tasarısı" ile Sosyal Sigortalar Kurumuna ait sağlık birimleri, hastaneleri, taşınır taşınmaz tüm malları, demirbaşları ve tüm çalışanları her türlü hak ve yükümlülükleri ile birlikte Sağlık Bakanlığına devrediliyor.

TMMOB bu şekilde bir yasanın çıkarılmasına, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrine karşıdır. Neden?

SSK hastanelerinin devrine ilişkin tasarının gerekçesinde siyasal iktidar, Anayasa‘nın 56. maddesinde sağlık kuruluşlarının tek elden planlanarak hizmet sunulmasının öngörülmüş olmasını ve böylece sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi halinde kaynakların daha etkin ve verimli kullanılmasının sağlanacağı, kaynak israfının önleneceği ve uygulama birliğinin sağlanacağı belirtiyor.

Oysa ki; işçilerin primleri ile ortaya çıkan SSK sağlık hizmet kurumlarına el koyma anlamındaki bu taslağın yasalaşması ile ne olacağı bellidir: Siyasal iktidarın daha üç ay önce TBMM‘ye gönderdiği Kamu Yönetimi Temel İlkeleri Kanunu Tasarısı‘na göre Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti sunmaktan tamamen çekilecektir. Sağlık Bakanlığı‘na bağlı eğitim hastaneleri dışındaki bütün sağlık kurumları il özel idareleri aracılığıyla yüzlerce parçaya bölünerek ve işletmeler haline getirilerek piyasaya sunulacaktır. Kısacası sağlık özelleştirilecektir. Bu süreçte SSK hastanelerinin devri, mevcut sistem içinde sağlık hizmetine ulaşmada zorluk çeken SSK&‘lı çalışanların büyük bir kesiminin sağlık hizmetlerini hiç alamayacak bir duruma gelmeleri sonucunu yaratacaktır.

Türk Tabipleri Birliği de SSK gerçeğini şöyle tanımlıyor: "‘SSK‘nın Sağlık Bakanlığı‘na devri ile kamunun sağlığını koruyucu girişimlerde bulunulduğu gerekçesi tamamen yanılsamadır. SSK‘nın bir kamu niteliğinde sağlık kuruluşu olarak 11‘i eğitim hastanesi olmak üzere 147 yataklı hastanesi ve toplam 573 sağlık tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerde 33.000 yatakla hizmet sunulmaktadır. 2003 yılında 68.000.000 poliklinik yapılmış, 606.000 hasta yatırılarak tedavi edilmiş, 211.000 doğum gerçekleştirilmiştir. Yatak doluluk oranı %70.9 olarak gerçekleşmiştir. SSK bu hizmeti toplam sağlık çalışanlarının %8.5‘u ile gerçekleştirmiş ve 35.000.000 insana sağlık hizmeti sunmuştur. SSK hastanelerinin etkin ve verimli olmayışı gibi bir argümanın kullanılması en kibar ifade ile doğru değildir."

TMMOB bu taslağa karşıdır: Çünkü, ilgili meslek örgütlerinin ve sağlık alanında çalışanların örgütlerinin de ortaklaştırdığı şekilde TMMOB, "Sağlık Sorunu" ile ilgili olarak demektedir ki:

Sağlık hizmeti kamusal niteliktedir. Sosyal devlet anlayışı içinde herkese adil ve erişilebilir yeterli sağlık hizmeti sunulmalıdır. Bütçeden sağlığa yeteri kadar pay ayrılmalıdır. Sağlık hizmeti sunumu ile finansmanı birbirinden ayrılmayarak, hizmet kamu tarafından verilmelidir. Sağlık giderleri genel bütçeden karşılanmalıdır. Sağlık Bakanlığı ve SSK‘ya ülke ihtiyaçlarına göre sağlık yatırımı yapması imkanı tanınarak, yeterli kaynak tahsis edilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmeli, koruyucu sağlık hizmetinden tedavi edici sağlık hizmetine sevk zinciri oluşturularak, kuyruklar azaltılmalıdır. Farklı gelişmişlik ve gelir düzeyine sahip, sağlık yönetimi konusunda yeterli bilgi birikimi ve alt yapısı olmayan yerel yönetimlere hastaneler devredilmemelidir. Kamu kaynaklarını adil ölçülerde kullanıma sunabilen, ulaşılabilir ve çağdaş hizmet verebilen, sosyal yardım ve sosyal hizmetler sistemi ivedilikle sosyal tarafların eşit olarak temsil edildiği özerk yönetime sahip kurumlar olarak yeniden yapılandırılmalıdır. SSK kamu kaynaklarını en uygun şekilde kullanarak, daha etkin sağlık hizmeti sunabilmesi için hastane işletmeciliğine devam etmelidir. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarafından farklı normlarda sunulan sosyal sigorta yardım ve şartlarında birliktelik için kurumların kendi içindeki farklılıklar giderilmelidir. Prim usulüne dayalı Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK gibi farklı sosyal güvenlik kuruluşları yerine tek bir çatı altında finansmanı genel bütçeden karşılanan ve bu ülkede yaşayan herkesi ayrımsız bir şekilde kucaklayan bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmalıdır. Sağlık hizmetleri kamusal anlayış çerçevesinde bir merkezden planlanıp yürütülmelidir.

TMMOB özetle diyor ki: Öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık ünitelerinin Sağlık Bakanlığı‘na devredilmesine dair kanun tasarısı taslağı siyasal iktidarca derhal geri çekilmelidir. Gerçekten SSK da reform yapılmak isteniyorsa, böyle tuzak yasa tasarısı taslakları hazırlanmamalı, konu ile ilgili meslek örgütleri ile sağlık alanında çalışanların örgütlerinin görüşleri alınarak yasal düzenlemelere gidilmelidir.

Mehmet SOĞANCI
TMMOB YÖnetim Kurulu Başkanı