KOCAELİ İKK SİCİL DURUM BELGELERİ İLE İLGİLİ BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

05.10.2007

Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Yalçın Ergen, 3 Ekim 2007 tarihinde mesleki icraatlar, yasal düzenlemeler, uygulamalar ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin sicil durum belgelerini meslek odalarından istememesine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Mesleki İcraatlar, Yasal Düzenlemeler, Uygulamalar ve Endişeler

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi‘nin 16.03.2007 tarih ve 191 / 1025 sayılı meclis kararı ile İmar Yönetmeliği‘nin "Yeni Yapı Ruhsatı Talebinde İstenilen Belgeler" başlığı altındaki maddede değişiklik yapılmıştır.

2005 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğimizde,

"....9- Sicil Durum Belgesi: İlgili Meslek Odasınca düzenlenen, Meslek Odasına kayıtlı Proje müellifinin sicilini gösterir belge olup, her proje için ayrıca istenmesi gerekmektedir." ...denilmekte iken,
16.03.2007 tarihli meclis kararı ile bu madde,
"...9- Sicil Durum Belgesi veya İlgili Meslek Odasına Kayıtlı Olduğuna Dair Belgenin istenmesi gerekmektedir. .." şeklinde değiştirilerek uygulanmaya başlamıştır.

Sicil durum belgesi istemenin hukukun gereği olduğu bilinmekle birlikte, böylesi bir uygulamaya da anlam verilememiştir. Meclis kararını takip eden süreçte kararın iptali için hukuka başvurulmuştur.

Bu güne kadar dile getirmediğimiz ve süreci beklediğimiz konu hakkında; yapılan şikayetler ve sorulan sorular ile sebepler ve sonuçlar üzerine açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur.

Depremi yaşayan ve yaşadığı kayıplarda "kaçak yapılaşma, imar afları, yapı denetimsizliği, tasarım ve uygulama hataları, ehil olmayan kişilerce yapı proje ve uygulamasının yapılması" vb. yapı üretim sürecine ilişkin çıkarımlar yapılmıştır.

Artık hatalarımızın farkında iken; yapı sürecinin proje mükelleflerini denetleyen yasal bir mekanizma nedense ortadan kalkmıştır.

"Sicil Durum Belgesi" 3194 Sayılı İmar Kanunu‘nun 42., 6235 Sayılı Kanun‘un 38. maddelerinde belirtilen, müellif veya fenni sorumlu, Büro Tescil Belgesi sahibi meslek insanının, mesleğini icra etmesine bir engelinin bulunup bulunmadığını gösteren ve üyesi olduğu meslek odasınca düzenlenen bir belge olup, İnşaat Ruhsat ve İskan formuna bu belgenin numarasının yazılması zorunludur.

Sicil durum belgesi istemenin hukukun ve bilimin gereği olduğuna inanan bazı belediyelerimiz, bu değişikliği ciddiye almazken, bazı meslektaşlarımızın da bu değişikliğin arkasına sığındığı görülmektedir. Bu meslektaşlarımız hakkında da etik kurallar işletilmeye başlanmaktadır.

3458 Sayılı Mühendislik Mimarlık Hakkında Kanun gereği, mimar-mühendis unvanını kullanarak mesleklerini icra etmek isteyenler, 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca; Meslek Odasına kaydolmak ve bu üyeliklerini sürdürmek zorundadırlar. Aynı Kanunun 2b ve 2c maddeleri Meslek Odalarına "kamu yararının korunması, mesleğin doğru uygulanmasının sağlanması, hizmetin mimarlar tarafından yapılıp yapılmadığının denetlenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi" görevlerini vermektedir.

Yıllardır kamu yararına yarı resmi kamu kuruluşu olarak devam etmekte olan meslek odalarının bu görevi dolaylı olarak engellenmektedir.

Yaklaşık 6 aylık süreçte;
* Büro Tescil Belgesi olmadan ruhsatlara imza atan müellifler Odalarımızca tespit edilmektedir.
* İmar yönetmeliğince; Büyükşehir Belediyesi‘ne kayıt olma ve her yıl yenilenme yükümlülüğü pratikte uygulanmamaktadır.
* Ruhsat ve İskan belgesi eklerine Bayındırlık Bakanlığı Genelgesi ile yazılması zorunlu olan Sicil Durum Belge numarası ilgili belediyelerince ya boş bırakılmakta ya da Büro Tescil Belge numarası veya uydurma bir numara yazılarak belgeler düzenlenmektedir.(Yasa gereği bu ruhsatlar geçersizdir.)
* Eski Sicil Durum Belgelerinin kopyalanmak ya da numaraları idareye bildirilmek suretiyle yapılan usulsüzlükler bulunmaktadır.
* Yine hiç olmamasını dilediğimiz ehil olmayan kişilerce proje hizmeti verilmesi ve meslek etiğini suistimal eden mimar ve mühendislerce imza satılarak yapılan hizmet, yani imzacılık diye adlandırdığımız sektör büyümüştür.
* Bu bağlamda; yapı üretim sürecinin başlangıcında yer alan tasarım ve projelendirme hizmetlerinde mimar mühendis olmayan kişilerce yapılan uygulamalar, depreme rağmen devam etmektedir.
* Toplum ise; bilimi ve bilim adına hizmet veren ehil kişilerin varlığını unutarak, tasarım ve proje hizmetini "ruhsat almak için gerekli kağıt" olarak algılamaya devam etmektedir.
* Kalite yerine, ucuz maliyeti yeğlenmekte, mimar mühendis yerine işi ucuza yapacağını vaat eden ya da ilgili belediyesince yönlendirilen kimi kişilerce toplum kandırılmaktadır.

TMMOB ye bağlı meslek odalarına konu ile ilgili gelen sorular ve yaşanan sorunlar üzerine Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, Mimarlar Odası Genel Merkezince Bayındırlık ve İskân Bakanlığı arasında yapılan yazışmaları aktarmak istiyoruz.

"Mimarlar Odası Genel Merkezi, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı‘nın 14.08.2003 tarih ve B.09.0.TAU.0.15.00.00. 000093 117/ 1289-8997 sayılı yazısında da, meslek odalarının, üyelerinin mesleki denetimiyle ilgili iç tüzük ve yönetmeliklerinin, idarenin uygulamalarının kapsamı dışında olan, üyeleriyle odalar arasında bir ilişki olduğu belirtilmiştir.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı‘nın muhtelif genelgelerinde, "Sicil Durum Belgesi" aranmadan düzenlenecek ruhsatların hükümsüz olduğu birçok kez ifade edilmekte olup, konuyla ilgili olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü‘nün; 05 Temmuz 2006 tarih, 1378 sayılı ve Sicil Durum Belgesi konulu yazısında;

"Bakanlığımız 18.07.2002 tarihli ve 1254-149333 sayılı yazısı ile konuyu, İçişleri Bakanlığı‘nın (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü) 25.07.2002 tarihli ve 80855 sayılı Genelgesi ile Bakanlığımız yazısı doğrultusunda uygulama yapılması hususunu Valiliklere bildirmiştir.
T.S. 8737 sayılı Yapı Ruhsat Formu ve T.S. 10970 sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi doğru ve usulüne uygun olarak düzenlenmek zorunda olup, bu husus Ankara Büyükşehir Belediyesi dahil bütün belediyelere muhtelif yazılarımızla bildirilmiştir. Belediyelerin ve Valiliklerin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Bakanlığımız dahil bütün kamu idarelerinin bu kurallara uymaları zorunludur. Büyükşehir Belediyelerinin bu konuda yönetmelik hazırlama yetkisi bulunmadığı gibi bu genel kuralı değiştirme yetkisi de 5216 Sayılı Kanunla verilmemiştir.

Sicil durum belgesinin istenileceğine dair hükmün, Belediye Meclisi Kararı ile kaldırılması ise yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği gibi, ruhsat düzenleyen idarelerce bu belgenin aranmayacağı ve bu belgenin tarih ve sayısının varsa numarasının yapı ruhsat formu ve yapı kullanma izin belgesine işlenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Aksi takdirde form ve belge usulüne uygun ve doğru olarak doldurulmamış olacağından, genelgelerimizde ve muhtelif yazılarımızda da belirtildiği gibi hukuken geçerliliği de bu bulunmayacaktır. Bu konuda ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere yasalarla herhangi bir görev de verilmemiştir. Sicil Durum Belgesi konusu Danıştay‘a yapılan itirazlar üzerine Danıştay 6. Dairesince incelenmiş, hukuka uygun olduğuna ve kamu yararı bulunduğuna karar verilmiştir. Ayrıca bugün için evrensel hizmetler
kapsamında olan, mimarlık ve mühendislik hizmetleri yerine getiren mimar ve mühendislerin sicillerinin yerel idarelerce ayrı ayrı tutulması da söz konusu değildir."
denilerek, Bakanlığın görüşü ifade edilmektedir."

Görüleceği üzere; çeşitli yasa ve yönetmeliklerle yapılan ve Bakanlığın muhtelif Genelgeleriyle ifade edilen düzenlemelerle; ilgili idarenin de ruhsat verecekleri her yapı için, müellife ait ve kayıtlı olduğu oda tarafından, adına düzenlenmiş olan, üyenin o anki sicil durumunu ve yapılacak işin niteliğini belirten, Sicil Durum Belgesini araması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi taktirde düzenlenen ruhsatlar hükümsüz kalacak ve bu ruhsatlarla yapılan yapılar da doğal olarak, ruhsatsız duruma düşecek ve kaçak yapı olacaktır.

Bu nedenle kaçak yapı statüsünde değerlendirilecek olan yapılara ait ilgililerin; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 184. maddesinin 1. bendinde kaçak yapı yapan ya da yaptıranların bir yıldan beş yıla kadar hapisle cezalandırılacağı hükmünü de hatırlatmak ve hukuki olarak başvurularımızın devam edeceğini belirtmek istemekteyiz.

Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin gereği gibi görülebilmesi, yasanın aradığı üye sicil ve
Kayıtlarının ve belgelerinin denetiminin, çağdaş ülkelerde olduğu gibi temini ve en önemlisi belirtilen yasal zorunluluk nedeniyle sorumluların görevi kötüye kullanma yada ihmal gibi olumsuzluklarla karşılaşmalarının önlenmesi açısından kamuoyuna duyurulur.

TMMOB KOCAELİ İL KOORDİNASYON KURULU