MERSİN İKK'DAN TARSUS DOĞU AKDENİZ ENDÜSTRİYEL ATIK ENTEGRE BERTARAF TESİSİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

09.03.2007

TMMOB Mersin İKK Sekreteri Kamer Gülbeyaz, 9 Mart 2007 tarihinde bir basın toplantısı düzenleyerek, Tarsus Doğu Akdeniz Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi (Nihai Çed Raporu) hakkında değerlendirmelerde bulundu.

TARSUS DOĞU AKDENİZ ENDÜSTRİYEL ATIK ENTEGRE BERTARAF TESİSİ ( NİHAİ ÇED RAPORU ) HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER

Ülkemizin hızla kalkınması ve endüstrileşmesi, gelişmişliğin yanında çeşitli problemleri de beraberinde getirmektedir. Hızlı sanayileşme sonucu açığa çıkan atıkların, çevre ve insan sağlığını hiçbir şekilde etkilemesine izin vermeden depolanması ve bunlar için uygun alanların oluşturulması bir zorunluluk haline gelmiştir.

Bu atıkların depolanması için oluşturulacak tesislerin yerkabuğu üzerinde olması, zemin özelliklerinin araştırılması gerektiğini öne çıkartmaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 14.03.2005 tarihli, 25755 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan "Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" içinde özellikle yer seçimi ve çevresel kriterleri ile depo zemini bölümleri üzerinde yapılacak çalışmalar önem taşımaktadır.

Mersin İli Tarsus İlçesi- Kurbanlı Köyü mevkiinde Sismik İnşaat A.Ş. tarafından "Doğu Akdeniz Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi" projesi hazırlanmıştır. Bu amaçla, ÇED ve Nihai ÇED raporları hazırlanmış olup birçok kurum ve kuruluşla gerekli yazışmaların yapıldığı anlaşılmaktadır. Kentimizdeki konu ile ilgili kurumların da yer konusunda olumlu görüş belirttikleri anlaşılmıştır. Ancak proje alanında faaliyet gösteren Tarsus Belediyesi özellikle çevre kirliliği yaratacağı ve insan sağlığını tehdit edeceği düşüncesiyle projeyle ilgili çekincelerini dile getirerek mahkeme sürecine taşımıştır.

Planlanan tesis alanı Tarsus Belediyesi mücavir alanı içinde kalmakta olup, Kurbanlı Köyü Eskişehir Köyü halkı tarafından tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Bu alan Berdan nehri beslenme havzasına oldukça yakındır. Çed raporu eklerinde genelde eski çalışmalardan yararlanılmış, bunların güncelleştirilmesi yapılmamıştır. Bu tesiste meydana gelecek herhangi bir sızıntının kolaylıkla yeraltı suyuna, hemen yakındaki dere yataklarına ve Berdan nehri beslenme alanına kolaylıkla ulaşabileceği düşünülmektedir. Böylesine bir sızıntı ile bu nehrin suyuyla sulanan tarım alanlarını ve nehrin denize ulaştığı alanlardaki ekosistemi etkileyeceği düşünülmektedir. Tesislerin oturacağı zeminle ilgili olarak istenilen ölçüde çalışmalar yapılmamıştır.

Tarsus güneyinde yer alan Akdeniz kıyılarının turizm bölgesi olarak değerlendirilecek olması, bu tesislerde binlerce kişinin istihdam edilecek olması bu bölgede çevreyi tehdit edecek her yapı üzerinde bir kez daha düşünmemizi gerektirmektedir.

Sonuç olarak; proje alanının çevresel ve jeolojik özelliklerinin böylesine önemli olduğu bir proje için riskler taşıdığı açıkça görülmektedir. Bu riskler;

- Proje Nihai ÇED Raporunda belirtilenin aksine, proje alanında yer alan birimlerin bir kısmının daha fazla kırıntılı malzeme içerdiği, daha geçirgen olduğu gözlenmiştir. Buda oluşacak olası sızıntıların toprak ve su kirliliğine, Kosun deresi yoluyla Berdan Nehrine oradan da Akdeniz‘e ulaşması nedeniyle ekosistem problemlerine neden olabileceği düşünülmektedir.
- Proje alanı Mersin Büyükşehir Belediyesi ve bağlı beldeler ile Tarsus Belediyesi‘ne içme ve kullanma suyu sağlayan Berdan Barajı beslenme havzasına yakınlığı nedeniyle, atıkların bertarafı sırasında açığa çıkacak uçucu bileşenlerin kirletici etki yapması mümkündür.
- Bölgede yapılan son çalışmalar ve yeni yeni ortaya çıkarılan tarihsel deprem kayıtları bölgenin sanılandan daha fazla deprem riski taşıdığını göstermektedir. Proje hazırlanırken sadece yürürlükte olan mevcut yönetmeliklere bağlı kalındığı gözlenmektedir. Ancak deprem riski projede göz önünde bulundurulmamıştır.

Sadece Mersin‘in değil Doğu Akdeniz Bölgesi‘ndeki toplam 7 ilin bütün endüstriyel atıkları kentimizde gömülmek istenmektedir.

- Tesiste bertaraf edilmesi planlanan atık oluşturacak sektörlere bakıldığında, gıdadan, tekstile, kağıt ürünlerinden medikal ürünlere ve Türkiye‘de şu anda oluşmayan nükleer atıklarının bulunduğu geniş bir yelpaze görülmektedir. Bu da yurtdışından da ülkemize atık getirilebileceği şüphesini ortaya çıkarmaktadır.

MERSİN TMMOB İKK olarak projenin bu haliyle uygulanmasının geri dönüşü mümkün olmayan birçok problemlere neden olacağı düşünülmektedir.

Bu gerekçelerle TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak yapılmak istenilen Doğu Akdeniz Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi‘ni mahkeme sürecine taşıyacağımızı kamuoyuna bildirmek istiyoruz.

TMMOB Mersin İKK