METALURJİ VE MALZEME MO GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

17.04.2018

TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası'nın 24-25 Mart 2018 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirilen 30. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirgesi yayımlandı.

30. Olağan Genel Kurul Sonuç Bildirgesi

“Sanayinin başka hiçbir sektöre benzemeyen temel özelliği, daima bir devrim boyutuyla ortaya çıkmasıdır. Eğer devrim boyutu ile ortaya çıkmıyorsa sadece sanayilerden sözedebiliriz, sanayileşmeden sözedemeyiz. Sanayileşme ancak bir devrim boyutuyla; yani toplumu eskisine artık benzemeyen bir şekilde şekillendiren bir motor, bir lokomotif olmasıyla ortaya çıkar. O nedenle, sanayi dediğimiz zaman, yanıbaşında devrim sözcüğünü kullanmak zorundayız ve biliyoruz ki tarihin akışında büyük bir değişim yaratma görevini sanayi üstlenmiştir.”diye tanımlıyor I.Sanayi Devrimini Bilsay Kuruç.

I.Sanayi Devrimi ile başlayan süreç, bugün de devam ediyor, IV. hatta V. Sanayi Devrimlerinden sözediliyor. Bu süreçle nesnelerinsürekli olarak birbiriyle iletişim halinde olduğu, bütün işlemlerin dijitalleştiği, öngörülemeyecek bir esnekliğin yaratıldığı, üretimin yeniden öncelik aldığı ve herşeyin hafiflediği, minyatürleştiği ve özgünleştiği bir döneme giriyoruz, hatta girdik bile. Bu dönüşüm sadece teknoloji anlamında tek boyutlu değil, aynı zamanda üretim ilişkilerini, toplumsal ilişkileri, gelenekleri, alışkanlıkları, kültürleri kısacası herşeyi etkiliyor ve değiştiriyor olacak.

Bu yeni süreç teknolojiyi yani bir anlamda yaşamı biçimlendiren mühendislere her zamankinden daha büyük toplumsal ve evrensel sorumluluklar yüklemekte. Öncelikle bu süreci “anlayabilmek” ve “anlatabilmek” için kullanılacak “yeni bir dil” geliştirmek zorundayız.

Bu yeni süreç ve büyük bölümünü öngöremediğimiz yeni değişiklikler sadece bizim yaşamımızı değil, tükettiği kaynaklar, yarattığı çevresel tahribat ve sosyal değişimler ile gelecek kuşaklara bırakacağımız mirası da etkiliyor.

Mokyr  teknolojik değişim için “Teknolojik değişim, Tanrı gibidir, bazıları tapar bazıları reddeder, ama çok tartışılıp az anlaşılır” diyor. Bu dönem büyük oranda bu tartışmalarla geçecek gibi görünüyor.

Dünya genelinde böylesi bir saptama yapabilirken ülkemizde; çalışma raporu sunuş bölümünde de değindiğimiz gibi teknolojiye uzaktan bakan ülke konumundayız. Daha ötesi son dönemde gündeme gelen şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile; var olan yerli ve üretime dönük sanayi kuruluşlarını da yok etme çabaları alabildiğine devam ediyor.

Siyasal iktidar bir yandan teknolojiyi kitleleri uyutma aracı olarak kullanırken diğer yandan gerçeklerden uzak sanal algı operasyonları ile tüketim sektörü raporlarını sözde ilerlemenin göstergesi olarak kullanmaktadır. Bilim ve bilginin aşağılandığı, cahilliğe övgüler düzüldüğü, akademisyenlerin muhtarlara şikayet edildiği bu dönemde; toplumsal gelişmenin başat göstergelerinden biri olan metalurji sektörünün katma değeri en düşük ürünlere ve montaj sanayiine mahkum edilmesi mesleğimiz ve meslek odamız açısından kabul edilemez bir durumdur.

Bu süreci anlayıp, anlatabilecek yeni bir dil geliştirebildiğimiz ölçüde özgürleşeceğiz ve demokratik adımlar atabileceğiz. Teknolojiyi ve bilimi kitleleri uyutma aracı olmaktan çıkarıp toplumsallaştırabildiğimiz ölçüde toplum dinamiklerini harekete geçirebileceğiz. Egemenlerin tek tip dayatmalarına alternatif oluşturabileceğiz.

Ülkenin aydınlık insanları olarak; cahilliğe övgüler düzen diplomasız egemenlere karşı bilimi ve teknolojiyi ülkenin ve halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz. Bugün siyasal iktidarın hedef tahtasında olan meslek odalarında sürdürdüğümüz; evrensel değerlere sahip, etik değerleri savunan ve uygulayan, sınırları birlikte belirlenmiş demokratik bir işleyişe sahip, şeffaf, hesap verebilir yönetim anlayışını tüm topluma egemen kılma mücadelemizi bağımsız, demokratik ve barış içinde bir arada yaşama hedefine ulaşana dek sürdüreceğiz.

TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
30. OLAĞAN GENEL KURULU