MİMARLAR ODASI 3. BİLİRKİŞİLİK SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ

19.11.2012

Mimarlar Odası 3. Bilirkişilik Sempozyumu “Değişen Hukuk’ta Bilirkişilik” başlığıyla 16-17 Kasım 2012 tarihleri arasında Ankara’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında sırasıyla; TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Mumcu, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Adalet Akademisi‘nden Mehmet Çalışlar, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Yüksel Hız birer konuşma yaptılar.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın açılış konuşması şöyle:

 

Değerli Konuklar,
Sevgili Arkadaşlar,

Öncelikle hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu ve şahsım adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.

Bugün itibarı ile üye sayısı 410.000‘e ulaşan ve ülkemizdeki mühendisleri, mimarları, şehir plancılarını temsil eden Birliğimiz ve bağlı 24 odamız bilirkişilik alanında da önemli görevler ve sorumluluklar üstlenmektedir.

Bir kamu hizmeti olan bilirkişilik görevini yerine getirirken, mesleki bilgi ve deneyimin meslek onur ve haysiyetine yaraşır biçimde ve kamu yararının öne konularak yerine getirilmesi konusunda üzerimize düşen görev ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu yönde bağlı odalarımız ile birlikte pek çok çalışma yürütüyoruz.

Bu sempozyum da bu çabalarımızın bir ürünüdür. Sempozyumun düzenleyicisi olan Mimarlar Odamıza bu çalışmasından dolayı teşekkür ediyorum.

Sevgili Arkadaşlar,

Yargılamada özel ve teknik konularda başvurulan bir mekanizma olarak karşımıza çıkan bilirkişilik, adaletin yerini bulmasını sağlayıcı bir araç ve aynı zamanda bir kamu görevini tanımlamaktadır.

Bilirkişilik adaletin sağlanmasında her zaman büyük önem taşımıştır. Hukuk kuralları ne kadar doğru uygulanırsa uygulansın, hâkime bilimsel ve teknik bilgiyi veren bilirkişi o konuda uzman değilse, gerçek adaletin sağlanamayacağı açıktır. Ne yazık ki; bugün ülkemizde bilirkişilik görevi yürüten kişilerin çoğu; özel ve teknik bilgi, birikim ya da donanımdan yoksundur. Bilirkişi inceleme ve raporlandırmalarının aylar alabildiği, farklı bilirkişi görüşleri nedeniyle, aynı konuda görülen davalarda çelişkili kararlar verilebildiği görülmektedir.

Yargı sistemimizde yaşanan bu sorunların; bilirkişiliğe ilişkin ayrıntılı ve özel düzenlemelerin bulunmamasından, mevcut yasal düzenlemelerin sorunları gidermede yetersiz oluşundan kaynaklandığı kuşkusuzdur. Özellikle; bilirkişi seçimlerine ilişkin yasal düzenleme eksiklikleri, meslek mensuplarının uzmanlık alanlarına dikkat edilmemesi, çalışma ilke ve sorumluluklarının ortaya konulmaması, bilirkişi ücretlendirmelerinde ölçütlerin bulunmaması, bilirkişiliğin kişiler için bir yan gelir aracı olarak görülüyor olması; hukuksal ve bilimsel amacının dışında kullanılması sonucunu yaratmaktadır.

Özellikle bilirkişilerin seçiminde, uzmanlıkların belirlenmesi anlamında ciddi sorunlar bulunmaktadır. Kendi örgütüm ile ilgili söylemem gerekirse; odalarımıza kayıtlı olmayan, mesleki sicili bilinemeyen, uzman olup olmadıkları tartışmalı kişiler İl Adli Yargı Komisyonları listelerinde kontrol ve denetim dışı bir şekilde bilirkişi olarak yer alabilmekte, hazırladıkları raporlar ile yargılamayı olumsuz etkileyebilmektedirler. Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince çıkarılan yönetmelik, hukuk davalarında kontrol ve denetimi mümkün kılmakla birlikte, ceza alanında bu sorun devam etmektedir.

Bu durumda doğru karara ışık tutması beklenen raporlar yerine, teknik ve bilimsel doğruluğu tartışılacak raporlarla bilirkişilik konusunda güven vermeyen bir ortam yaratılmaktadır. Bu ortam, işinin uzmanı ve mesleki değerlere sahip kişilerin bu alandan uzak durmasına, yaratılan olumsuz imajın bir parçası olarak zarar görmemek için bilirkişilik yapmada isteksiz davranmalarına neden olmaktadır. Bundan ise en çok yargı süreci ve adalet mekanizması zarar görmektedir.

Sevgili Arkadaşlar,

Dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren bir çalışma anlayışı içerisinde olan TMMOB, duyarlı ve sorumlu anlayışıyla bilirkişiliğe ilişkin yargıda yaşanan sorunların her zaman farkında olmuş ve bu konuda çalışmalar yürütmüştür. Bugüne kadar düzenlenen sempozyum, seminer ve eğitimlerle meslek mensupları bilgilendirilmiş, aynı zamanda da TMMOB bilirkişilik mevzuatını oluşturma çalışmaları sürdürülmüştür. Yapılan çalışmalar ve elde edilen birikim sonucunda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Bilirkişi Yönetmeliği 5 Mayıs 2005 tarihli ve 25806 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlayarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelikle TMMOB; yargı sistemimizde yaşanan bilirkişilik sorununun çözümünde, kendi üzerine düşen görevi yerine getirmiştir.

TMMOB bu yönetmeliğin amacını, hizmetin nitelikli sunulması ve kamu yararının korunması olarak çizmiş ve yönetmeliğin 1. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşları ile mahkemelerden talep halinde ve tavsiye niteliğinde hazırlanacak bilirkişi listelerinde görev alacak kişilerde aranacak nitelikler ve bilirkişilerin çalışma esaslarını belirlemiştir.

Bu amacı gerçekleştirebilmek için yönetmeliğin diğer maddelerinde, meslek mensubu bilirkişilerin çalışma ilke ve anlayışı, sorumlulukları, eğitim ve belgelendirmeye dair düzenlemeler getirilmiştir.

Yönetmeliğin 7. maddesinde,  "Bilirkişiler, bilim ve tekniğin gereklerini yerine getirmek, yürürlükteki mevzuata uymak, meslektaşlarıyla ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmakla yükümlüdürler. Bilirkişiler, mesleki davranış ve meslek etik ilkelerine uymak zorundadırlar" denilerek, bilirkişilik görevi üstlenen meslektaşlarımızın çalışma ilke ve sorumlulukları belirlenmiştir.

Yönetmeliğimizin üçüncü bölümünde eğitim ve belgelendirme düzenlenerek, bilirkişilik alanındaki en önemli sorunlardan birisi olarak tespit ettiğimiz, bilirkişinin, bilgisine başvurulan konuda gerekli uzmanlık ve yeterliliğe sahip olmamasından kaynaklanan sorunların önüne geçilmesi sağlanmıştır. İlgili hükümler gereği; Odalarımız tarafından düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim seminerlerine katılarak, bu seminerleri başarıyla tamamlayanlara yetki belgesi verilecek ve yalnızca bu belgelere sahip olup diğer koşulları da sağlayan üyeler bilirkişilik hizmeti verebilecektir. Yönetmeliğimizle zorunlu hale getirdiğimiz meslek içi eğitim seminerlerimiz ve belgelendirme uygulamalarının bilirkişilik alanındaki olumlu sonuçlarını bugün hep birlikte görmekteyiz. Meslek içi eğitimlere katılarak belge alan meslektaşlarımız tarafından hazırlanan raporlar sonucu yargı alanında TMMOB ve Odalarımız ile Oda üyesi meslektaşlarımıza olan güven ve saygınlık giderek artmaktadır.

Sevgili Arkadaşlar,

2005 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğimiz ile birlikte bilirkişilik alanında başlatmış olduğumuz bu çalışmaların diğer bir sonucu da Birliğimizin girişimleri ile Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak 24 Kasım 2006 tarihli ve 26356 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik"dir.

Bu yönetmelik ile Birliğimizin ve Odalarımızın bu alandaki yetkisi tanınmakta, meslek odalarımızca verilen eğitim ve belgelendirme, kamulaştırma alanında bilirkişilik yapacaklar için zorunlu hale getirilmektedir. İlgili yönetmelik hükümleri ile verilen görevin en uygun biçimde yerine getirilmesi amacıyla 10.02.2007 tarihli TMMOB Yönetim Kurulu Kararı ile "Kamulaştırma Davalarında Görev Yapacak Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Nitelikleri, Belgelendirilmesi ve Çalışma Koşullarına İlişkin Usul ve Esaslar" da yürürlüğe konulmuştur.

Bugün TMMOB ve Odalarımız tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda kamulaştırma alanındaki bilirkişiliklerde sorunlar minimum düzeye inmiştir. Ancak, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine ilişkin Yasa ile bu alana müdahale edilmiş ve bu alanda Değerleme Uzmanları Kuruluşlarına öncelik verilmiştir. Bilirkişilik bir meslek olmamasına karşın, kamulaştırma davaları kar amacı güden kuruluşlara teslim edilmiştir. Bilirkişiliğin amaçlarına aykırı bir düzenleme yasa maddesi olarak karşımızda durmaktadır.

Kamulaştırma alanında çıkarılan ve yürürlüğe giren bu yönetmelik hukuken sakatlanmış olmasına karşın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun öngördüğü bilirkişilik yönetmeliği, bilirkişilik kurumunun amacına uygun bir şekilde Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenerek yürürlüğe girmiştir. Hem dosya sayısına kısıtlama getirilmesi hem de meslek odalarının öngördüğü eğitimi tamamlama zorunluluğu getirilmesi olumlu olup, bu yönetmelik bilirkişilik kurumunun disipline edilmesine katkı koyacaktır. Bu olumlu düzenlemenin ceza yargılamasına yansıması ile bu alanda yaşanan sorunların asgariye ineceğine inanmaktayız.    Bu konuda da üzerimize düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

Adaletin yerine getirilmesinde yargıya doğrudan katkı sunan Birliğimiz üyeleri bilirkişilerin, uzmanlıkları ve sahip oldukları değerler doğrultusunda, bu alanda gereken özeni ve duyarlığı göstereceğine olan inancımla; sempozyumun verimli geçmesini diliyor ve hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.