MİMARLAR ODASI, "TÜRKİYE'NİN MİMARLIK POLİTİKASINA DOĞRU" KAMPANYASI BAŞLATTI

28.02.2007

Mimarlar Odası, mimarlığın önemsenmesi ve toplumla buluşturulması amacıyla "Türkiye'nin Mimarlık Politikasına Doğru" kampanyası başlattı. Türkiye'ye özgü bir mimarlık politikasının oluşturulması ve daha nitelikli bir yapılı çevreye ulaşılması amacından hareketle bir "mimarlık politikası" metni üretilmesi konusunda uzunca bir süredir çalışan Mimarlar Odası, "Türkiye Mimarlık Politikası Hayata Geçiyor" sloganı ile yürütülecek bilgilendirme sürecini 27 Şubat 2007 tarihinde İstanbul'da düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.

Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Tuna düzenlenen basın toplantısında, kalıcı, kimlikli ve çağdaş bir çevrenin, ülke düzeyinde temel imar ve kentleşme hedefi olmasının sağlanması, binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin yeniden mimarlıkla buluşması için Türkiye Mimarlık Politikası‘nın bir an önce hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.

Türkiye Mimarlık Politikası / Basın Açıklaması

Değerli basın mensupları, değerli meslektaşlarım, Mimarlar Odası adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün "Türkiye Mimarlık Politikası" kapsamında yaptığımız çalışmalar hakkında sizlere bilgi vermek; hazırladığımız ve toplumun dikkatinize sunduğumuz bu metnin değerlendirilmesi, irdelenmesi, geliştirilmesi ve benimsenmesi için yapılmasını gerekli gördüklerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

2005 yılında İstanbul‘da Dünya Mimarlık Kongresi‘ni başarıyla gerçekleştirmiş Mimarlar Odası, bu özgün deneyimin ışığında, Türkiye’ye özgü bir mimarlık politikasının oluşturulmasının daha nitelikli bir yapılı çevreye ulaşılması konusunda önemli bir adım olduğu fikrinden hareketle, bir mimarlık politikası metni üretilmesi konusunu uzunca bir süredir tartışmaktadır. Özellikle son iki yıllık dönemde bu konu öncelikli konularımızdan biri haline gelmiştir. Geniş katılımlı toplantılarla, ülkemize özgü özellikleri dikkate alarak güncel konuların böyle bir metne nasıl yansıtılabileceğini tartıştık. Her iki ayda bir farklı şehirlerde gerçekleştirdiğimiz "Türkiye Mimarlık Politikasına Doğru Mimarlık ve Kent Buluşmaları" temalı ulusal kongrelerde, politika metninin gelişimine farklı kentlerden ve bölgelerden katkılar derlemeye çalıştık, çalışıyoruz.

Bu süreçte; Kayseri‘de "Turizm Politikaları", Samsun‘da "Ulaşım ve Çevre Politikaları", Mersin‘de "Göç ve Barınma Sorunları"nı mimarlık mesleği bağlamında işledik. Bugün ise bir adım daha öteye geçerek, bu süreçte "Türkiye Mimarlık Politikasına Doğru" başlığıyla hazırladığımız metnin daha yaygın bir şekilde değerlendirilmesi için çalışmalara başlıyoruz. 2007 yılı içinde sırasıyla Muğla‘da "Kıyı Planlaması", Gaziantep‘te "Kültürel Değişim", Eskişehir2de "Sanayi Kentleri", temalarını mimarlık politikaları bağlamında değerlendirmeyi sürdürecek ve bu buluşmaları İstanbul‘da bir forumla sonlandıracağız. Bu forumun Türkiye Mimarlık Politikası metninin geliştirilmesinde önemli bir aşama olmasını hedefliyoruz.

"Türkiye Mimarlık Politikası" nedir; neden böyle bir çalışma gerekli görülmüştür? Bu konuları açmak istiyorum.

Yeryüzünün en köklü uygarlık birikimine sahip ülkelerinden biri olmamıza rağmen, yaşadığımız kentleşme ve yapılaşma süreci, bu birikimle örtüşmeyen bir nitelik göstermektedir. Bir yandan çağdaşlaşmamızı engelleyen, diğer yandan tüm kültürel değerlerimizi tehdit eden bu süreç, bağlantılı olarak mimarlık ile toplum arasındaki bağı da hızla koparmaktadır.

Yaşam yerlerimizin, mimarlık kültürü ve hizmetinden yoksun biçimlenmesine neden olan bu kopuş, giderek yapı kültürünün yozlaşması sonucunu yaratmakta, yaşam kalitesinin yitirilmesine ve mekânsal yoksullaşmaya yol açmakta; ne yazık ki, artık yaşadığımız toplumsal-kültürel erozyonun sonucu olarak, geri dönülmez biçimde yaşamımızı biçimlendirmektedir. Bu kısır döngüyü aşmak için, toplumsal-kültürel yaşamımızda mimarlığı ve mimarlık hizmetini etkin kılmamız gerektiğini düşünüyoruz.

Mimarlığı kültürün olduğu kadar toplumsal ve ekonomik kalkınmanın da öğelerinden biri olarak gören kimi ülkeler, mimarlık politikalarını saptayarak uygulamaya koymuşlar, kimilerinin de bu anlayışı yasalarla desteklemişlerdir. Mimarlığa verilen önemi ifade eden bu yaklaşımlar ve uyguladıkları resmî politika belgeleri Odamızca derlenmekte, yayınlanmakta ve Avrupa Mimarlık Politikaları Forumu gibi organizasyonlara katılınarak bu süreç izlenmektedir.

Kuruluşundan itibaren kamu ve toplum yararına sorumluluğunu yerine getirmeye ve yön göstermeye çalışan TMMOB Mimarlar Odası, önümüzdeki sürece ilişkin olarak, kent-insan odaklı politikalar oluşturma yaklaşımının ülkemizde de kabul edilmesini tartışmaya açmaktadır. Bu amaçla odamız; kalıcı, kimlikli ve çağdaş bir çevrenin ülke düzeyinde temel imar ve kentleşme hedefi olmasının sağlanması; "binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin yeniden mimarlıkla buluşması" için dünya deneyi ve ülkemize özgü koşullar gözetilerek, "Türkiye Mimarlık Politikası"na bir an önce ulaşılması gerektiğini vurgulamakta ve bu saptamayı tarihsel bir çağrıya dönüştürmektedir.

Uluslararası hizmet ticaretinin ortak hukukunun oluşturulması adımlarının atıldığı bugünlerde, ülkemiz değerlerinin savunulması açısından mimarlık politikası oluşturmanın daha da önemli hale geldiği düşünüyor, ilgili tüm kesim ve kurumları ülke adına ortak sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz.

Mimarlar Odası, mimarlığın toplumla buluşması için temel mimarlık politikası oluşumunu amaçlayan "Türkiye Mimarlık Politikası‘na Doğru" metninin, ilgili kesimlere ulaştırılmasını, bir süreç içinde politika-strateji belirleyen belgeler ve etik kurallarla güçlendirilerek geliştirilmesini ve resmî bir politika belgesine ulaşılmasını hedeflemektedir.

Türkiye Mimarlık Politikası nasıl tartışılacaktır; Türkiye Mimarlık Politikası‘nın hayata geçmesi ne demektir?

Mimarlık politikasının geliştirilmesi ve uygulanması yolunda ilerlerken ulusal ortamda dikkate alınması gereken önemli bir konu meslek kuruluşlarının ve kamu otoritelerinin bu süreçte alacağı rollerdir. Dünya örneklerine baktığımızda, mimarlık politikası üretme süreçlerinin çoğunun meslek kuruluşları tarafından, konuyla ilgili tüm çevrelerle iletişim ve işbirliği haline yürütüldüğünü ve bunun sonrasında devlet kurumlarıyla resmî politika haline dönüştürülebilecek şekilde çalışmalar yapıldığını görmekteyiz. Bu süreç, ülkemizin kendine özgü yapısına uygun olarak sürecektir.

Uluslararası ortamda bu konuda yaşanan gelişmeler ve yapılan çalışmalar yakından izlenmektedir. Bildiğiniz gibi Mimarlar Odası, Avrupa Mimarlar Konseyi‘nin gözlemci üyesi olarak Konsey çalışmalarına katılmaktadır. Ayrıca geçtiğimiz aylarda AB dönem başkanlığını üstlenen Finlandiya‘nın başkenti Helsinki‘de yapılan Avrupa Mimarlık Politikaları Forumu‘nda, Türkiye Mimarlık Politikası oluşturmaya yönelik çalışmalarımızı katılımcılara aktarma ve toplantılar süresince farklı ülkelerle deneyimleri paylaşma fırsatını bulduk. 6 ayda bir AB dönem başkanlığını üstlenen ülkenin düzenlediği ve meslek kuruluşlarıyla birlikte ülkelerin mimarlıkla ilgili kararlarda etkin olan kamu kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldıkları bu forumları önemli bulduğumuzu belirtmek isterim. Nisan ayında AB dönem başkanlığını üstlenen Almanya‘nın ev sahipliğinde Hamburg‘da düzenlenecek etkinliğe de katılmayı planlıyoruz. Bu toplantıya Türkiye‘den kamu yönetiminin temsilcileri olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığının temsilcilerinin de katılacağını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.

Politikanın oluşturulma sürecinde üzerinde yoğunlaşmamız gereken konu, bu politikanın mimarlık ve yapılı çevreyle ilgili tüm taraflarca nasıl benimseneceği, sahiplenileceği ve geliştirileceğidir. Mimarlar Odası olarak tartışmaya sunduğumuz bu metni, mimarlıkla ilgili kuruluşlar, mimarlık okulları, mimarlık yayınları, mimarlar ve mimarlık öğrencilerinin tartışmasını ve değerlendirmesini istiyoruz. Ancak mimarlık doğası gereği sadece mimarların ilgilenmesi gereken bir konu değildir. Mimarlık yaşadığımız, bizi çevreleyen her şeydir. Çevresinde gördüğü kimliksiz, zevksiz, güvensiz yapılanmanın sıkıntısını duyan vatandaştan, kent ve çevre sorunlarına sahip çıkmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarına, sektör kuruluşlarından kamu adına yapılı çevrenin üretilmesinde karar sahibi olan bakanlıklara, yerel yönetimlere kadar herkesin bu konuda görüşünü belirtmesi ve metnin geliştirilmesi için önerilerde bulunmasını bekliyoruz.

Bu nedenle:

- Mimarlar Odası web sayfalarında ve yayınlarında konuyla ilgili tartışma ortamları hazırlıyoruz.

- Yazılı ve görsel basında konunun ele alınmasını ve geniş kesimlerin gündemine girmesine yardımcı olmasını, birlikte irdelenme ortamlarının yaratılmasını diliyoruz.

- Mimarlık okullarında, mimarlar, öğretim üyeleri ve mimarlık öğrencileri arasında forumlar, tartışma toplantıları yapılmasını ve bu tartışmalara katılım sağlamayı hedefliyoruz.

- Meslek ve kent kuruluşları ile birlikte oluşturduğumuz kent ve çevre sorunlarıyla ilgili platformlarla tartışma oturumları düzenlemeyi hedefliyoruz.

- Merkezî ve yerel yönetimlerle görüşmelerimizi bu temelde sürdürmeyi programlıyor ve Türkiye Mimarlık Politikası tartışmalarına katılmalarını bekliyoruz.

- Türkiye Mimarlık Politikasına Doğru düzenleyeceğimiz Mimarlık ve Kent Buluşmaları‘na, ilgili tüm kesimlerin katılımını bekliyoruz.

- Cumhurbaşkanından başlayarak herkese ileteceğimiz bu metnin değerlendirilmesinde kurumların kendi öncelikleri ve uğraş alanları çerçevesinde yapacakları katkıları, getirecekleri önerileri memnuniyetle bekleyeceğiz.

- Türkiye Mimarlık Politikası‘nın oluşumu, bu sürece yönelik ilginin yoğunlaşmasına bağlıdır ve bu sürecin başarısı herkesin başarısı, Türkiye‘nin başarısı olacaktır.

Değerli basın mensupları, değerli meslektaşlarım,

Toplumsal-kültürel yaşamımızda mimarlığı ve mimarlık hizmetini etkin kılmak, yaşam yerlerimizin mimarlık kültürü ve hizmetinden yoksun bırakıldığı mevcut durumu tersine çevirmek, toplumu mimarlığın sanatsal, kültürel, insancıl ve işlevsel özellikleri ile yeniden buluşturmak gibi hedefler çerçevesinde, ortak bir sorumluluk bilinci yaratmamız gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki mimarlık, herkes için yararlı, herkes için önemlidir.

- Ülkemizin yapısal bir dönüşüm yaşadığı, toprak rantı hırsının bütün dengeleri bozduğu, yaşamsal kaynakların ve yaşamsal kurumların hızla yok edildiği, yapılı çevre oluşumuna kaynaklık eden mevzuatın hiçbir sorgulamaya dayanmadan hızla değiştirildiği, ancak bütün bunların apaçık görünür hale geldiği bugünlerde Mimarlık Politikası oluşturmanın önemi daha da artıyor.

- Ülkemiz, şehircilik, planlama, imar ve mimarlık alanında, yetki gaspının sınırlarına gelindiği ve hiçbir disiplininin sağlanamadığı bu durumu değiştirmek zorundadır.

- Bu amaçla Türkiye Mimarlık Politikası hedefinin temel güvencesi olan Mimarlar Odası, bu hedefe yönelik programını ilgili kesimlerle birlikte yürütmeye ve geliştirmeye çalışacaktır.

- Türkiye Mimarlık politikası, mimarlık kamuoyunun ortak bir uğraşı alanıdır. Mimarlık mesleğinin geliştirilmesi ve mimarlık kültürünün tanıtımı ile ilgili her tür kurumsal yapı ve örgütlenmenin, mimarlık politikasının hayata geçmesine kendi çalışma alanları kapsamında destek olacaklarına inanıyoruz.

- Mimarlar, Türkiye Mimarlık Politikasına ve bu politikanın oluşum sürecine sahip çıkmalarını diliyoruz. Politika ilkelerini benimsemeleri ve geliştirmeleri, mesleki etkinliklerini bu doğrultuda sürdürmeleri politikanın uygulama gücünü artıracaktır.

- Kamu yönetimi, vatandaşların sağlıklı, güvenli ve nitelikli çevrelerde yaşama hakkını yerine getirme görevi nedeniyle mimarlık politikasının uygulanmasında aslî bir role sahiptir. Gerçekleştirilecek yasal düzenlemeler yoluyla politikanın uygulanmasını güvence altına almasını, ayrıca öncü ve örnek olma işlevi gereğince iyi uygulamalar yaparak tüm uygulamalarda kaliteli yaşam çevrelerinin oluşumunu özendirmesini öneriyoruz.

- Türkiye Mimarlık Politikasının hedefi, mimarlık kültürü ile toplum, mimarlık hizmeti ile kullanıcı arasındaki bağı yeniden kurmaktır. Her şeyden önce, vatandaşlar için sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı Anayasal bir haktır.

- Nitelikli yapılı çevrenin kaliteli bir yaşam getireceğini gören bir toplum, nitelikli yapılı çevreyi talep edecek, Türkiye Mimarlık Politikasını sahiplenecek ve onun güvencesi olacaktır.

Türkiye Mimarlık Politikası, Mimarlar Odası‘nın, mimarların, kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin, ilgili tüm kesim ve kurumların, ülke adına ortak hedefi ve sorumluluğudur. Böyle bir işbirliği içinde hayata geçmesi hedefiyle, hazırladığımız metni dikkatlerinize sunuyoruz.

Sözlerimi "Türkiye Mimarlık Politikası‘na Doğru" metninden bir alıntı ile bitirmek istiyorum:

"Mimarlık, öteki sanat dallarından farklı olarak, insana yaşam çevresi sunar ve onun yaşamını belirler. Kuşaklar boyu süren bir etkiye sahiptir; bir yere ait olma, o yerle övünme duygusu verir."

Bize övünülecek yaşam çevreleri sunan yapı ustalarına, mimarlara; emeği değerlendirip hakkını verenlere; mimarlık adına katkı yapanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.