MMO İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ODA RAPORU AÇIKLANDI: "İŞ KAZALARI VE İŞ CİNAYETLERİNDE SÜREKLİ ARTIŞ VAR"

07.05.2018

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) mevzuatını, uygulama sorunlarını ve resmi verilerini içeren ve iki yılda bir güncellenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporu'nu bir basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı.

İş Kazaları ve İş Cinayetlerinde Sürekli Artış Var

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) mevzuatını, uygulama sorunlarını ve resmi verileri iki yılda bir güncellenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporunda değerlendirmektedir. Raporda dünyadaki durum, İSG kavramının gelişimi, iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair SGK verileri, kaza ve hastalıkların nedenleri, iş güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği kurulları, iş güvenliği mühendisliği, işyeri hekimliği, MMO çalışmaları ve çözüm önerileri yer almaktadır. Raporun bütünü açıklamamızın ekinde yer almakta ve ayrıca https://www.mmo.org.tr/kitaplar/isci-sagligi-ve-guvenligi-1 adresinde bulunmaktadır.

İSG mevzuatını sermaye çıkarları belirliyor. İş kazaları sonucu toplu ölümlerin artması üzerine 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası ile iş güvenliği uzmanlığı, işyeri hekimliği ve diğer sağlık personeli üzerine yönetmeliklerin defalarca değiştirilmesine rağmen kazalar ve iş cinayetleri artarak devam ediyor. Çünkü toplu iş cinayetlerine de dönüşen iş kazaları ve meslek hastalıkları, sermayenin azami kâr hırsı ve emek aleyhine politikalardan kaynaklanmaktadır. Serbestleştirme, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek/güvencesiz istihdam biçimleri, çalışma koşullarının ağırlığı, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsü ile kayıt dışı istihdam, iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasının başlıca nedenleri arasındadır.

İş güvenliği mühendisliği ve işyeri hekimliği dışlanıyor. İSG tıp, mühendislik ve sosyal bilimler ile bağlantılı çok-bilimli bir alan olmasına karşın bu disiplinler adeta cezalandırılıyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası sorumlulukları işverenden çok uzmanlara ve hekimlere yüklemiştir. İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin işyerlerindeki hizmet süreleri sürekli düşürülmüştür. İşyeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline yönelik eğitim hizmetleri, dışarıdan satın alma yoluyla ticarileştirilmiştir. İş güvenliği mühendisliği ile teknisyenlik, “iş güvenliği uzmanlığı” altında bir tutulmuştur. Özel öğretim kurumlarına yetki tanınmasıyla mühendislik meslek örgütlerinin fonksiyonu dışlanmıştır. Tam zamanlı iş güvenliği mühendisliği dışlanmış, uzmanlar işverene bağımlıkılınmış, iş kazalarında işverenlerin sorumluluğu kaldırılmıştır. Yüzlerce eğitim kurumu ve binlerce Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi kurulmasıyla ülkemiz “eğitim kurumu ve OSGB çöplüğüne dönüşmüştür.

SGK verileri sorunlu. Raporumuzda yararlandığımız SGK verileri yalnızca 5510 sayılı yasanın 4-1/a maddesi kapsamındaki “zorunlu sigortalılar”a dayalıdır. Bu verilere göre yapılan birçok değerlendirmenin iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair gerçekleri yeterince yansıtmadığı ayrıca gözetilmelidir.

İş kazaları ve ölümlerde sürekli artış var. 2016 yılı iş kazası sayısı 286 bin 68’dir ve 2015’e göre yüzde 11,8 oranında artmıştır. 74 bin 871 iş kazasının olduğu 2012’ye göre ise iş kazaları 2016’da yüzde 382 oranında artmıştır.

İş kazası sonucunda 2016 yılında 1.405 emekçi yaşamını kaybetmiş, 1.252 ölümün olduğu 2015’e göre yüzde 11,2 oranında, 745 ölümün olduğu 2012 yılına göre de yüzde 188 artış olmuştur. (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre de 2015’te 1.730, 2016 yılında 1.970 emekçi yaşamını kaybetmiştir.)

2016 yılında meydana gelen 286 bin 68 iş kazasının 87 bin 318’i (yüzde 30,52’si) ile iş kazalarında yaşamını kaybeden 1.405 kişinin 855’i (yüzde 60,85’i) 50’den az işçinin çalıştığı, İş Sağlığı Güvenliği Kurulu kurulması zorunlu olmayan işyerlerinde çalışmakta idi.

SGK 2013-2016 verilerinde meslek hastalıklarından dolayı ölüm hiç yoktur! Dünyada iş kazaları oranı yüzde 44, meslek hastalıkları oranı yüzde 56’dır. Türkiye’de ise iş kazaları oranın yüzde 99,998, meslek hastalıklarının oranı on binde 2’dir! Oysa meslek hastalıkları sıklığının binde 4–12 arasında değişmesi ve Türkiye’de zorunlu sigortalı sayıları üzerinden her yıl en az 35 bin yeni meslek hastalığı, tüm çalışanlar söz konusu edilirse olgu sayısının 100 bin ile 300 bin arasında olması gerekirdi!

Raporda verilerine yer verdiğimiz Eurostat istatistikleri ile SGK istatistikleri birleştirildiğinde Türkiye’nin iş kazası sonucu ölümlerde Avrupa’da birinci sırada olduğu görülmektedir.

2016 yılında yaşanan iş kazalarının faaliyet gruplarına göre dağılımında makine ve teçhizat hariç fabrikasyon metal ürünleri imalatı birinci, bina inşaatı ikinci, özel inşaat faaliyetleri üçüncü sırada yer almaktadır. Birbiri ile ilişkili faaliyet gruplarının birleştirilmesi durumunda bina inşaatı, özel inşaat faaliyetleri, bina dışı inşaat faaliyetlerini kapsayan inşaat sektörü 44 bin 552 kaza ile birinci sıradadır. Fabrik metal ürünler ile ana metal sanayi 33 bin 697 kaza ile ikinci sıradadır. Gıda ürünleri imalatı ile yiyecek ve içecek hizmeti faaliyetleri 26 bin 977 kaza ile üçüncü; kara taşımacılığı ve boru hattı taşımacılığı ile taşımacılık için depolama ve destekleyici faaliyetleri 16 bin 742 kaza ile dördüncü sırada yer almaktadır.

İş kazaları ve meslek hastalıkları, gelişmekte olan ülkelerin gayri safi yurt içi hâsılalarının yüzde 4’ü tutarında ekonomik kayba yol açmaktadır. Buna göre ülkemizin iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin 2016’da 103 milyar TL olduğu tahmin edilmektedir.

Raporumuzdaki bütün veriler göstermektedir ki İSG alanı sermaye güçlerinin çıkarlarına göre değil çalışanlardan yana, sendikalar, üniversiteler, TMMOB, TTB’nin görüşleri ve kamusal denetim ekseninde düzenlenmeyi beklemektedir.

Yunus Yener

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı