ODALARIMIZ "DÜNYA KADINLAR GÜNÜ"NÜ KUTLADI

08.03.2007

Odalarımız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla çeşitli açıklamalar yaptı.

"EKMEK VE GÜL" ÖZLEMİYLE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Ancak gelinen noktada, neoliberal politikalar sonucu emekçilere karşı baskı, zulüm ve haksızlığın arttığı, dünyanın savaş ortamında kaosa sürüklendiği bir süreçten geçilmektedir. Irak‘ta, Afganistan‘da yaşayan kadınların "özgürlüğü", ABD ve işbirlikçilerinin askerleri ve bombaları ile sağlanmakta, en ucuz iş gücünü kadınlar ve çocuklar oluşturmakta, cinsiyetçi politikalar ve ayrımcı yaklaşımlar ile töre cinayetleri, cinsel, dinsel, sosyal şiddet ve taciz devam etmektedir.

Küresel kapitalizmin etkilerini en yakıcı şekilde hissettirdiği ülkemizde de kadınların özgürlüğüne, emeğine ve sosyal gelişimine karşı sistemli bir karşı duruş, tahammülsüzlük ve hoşgörüsüzlük olduğu açıktır. Sosyal güvencesiz, düşük ücretle çalışan kadınlar, ev içerisinde kendi emeğini dönüştüren kadınlar, kamu kurumlarına, şantiyelere "kadın" olduğu için alınmak istenmeyen, cinsiyet ayrımcılığı yüzünden işsizsizlik sorunuyla yüzyüze bırakılan mimar-mühendis ve şehir plancısı kadınlar, Ceylanpınar‘da trafik kazasında, Bursa‘da işyerinde çıkan yangında hayatlarını kaybeden emekçi kadınlar, miting alanlarında, işyerlerinde, aile içinde taciz ve şiddete uğrayan kadınlar...

Kadınlarımız...

Yine, 8 Mart da, kadınlarımız, ekmek ve gül ile barışın, eşitliğin, kardeşliğin ve insanca yaşamın mümkün olduğunu haykıracaklar...

8 MART DÜNYA KADINLAR ULUSLARARASI BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ KUTLU OLSUN!

ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜM KADINLARIN "8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ" KUTLU OLSUN

Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı 8 Mart 1857 yılında Amerika‘nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak kabul edilmektedir. 8 Mart 1857 yılında ABD‘nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi insanca çalışma koşulları istemiyle greve başladı. Ancak polis grevcilere saldırdı ve çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi.

8 Mart 1857 yılında ABD‘nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi insanca çalışma koşulları istemiyle greve başladı. Ancak polis grevcilere saldırdı ve çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi.

Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı 8 Mart 1857 yılında Amerika‘nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak kabul edilmektedir.

8 Mart 1857 yılında ABD‘nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi insanca çalışma koşulları istemiyle greve başladı. Ancak polis grevcilere saldırdı ve çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi.

Bu olaylardan 52 yıl sonra Danimarka‘nın Kophenhag şehrinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin; 8 Mart 1857 tarihinde yangında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart‘ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliği ile kabul edildi. Muhalif tüm kesimler yıllarca bu önemli günde kadına yönelik ayrımcılığı daha güçlü olarak dile getirdi. Dünya Emekçi Kadınlar Günü dünya kadınları arasında bir dayanışma günüdür.

Kadınların töre cinayetleri yüzünden öldürüldüğü, dayak ve şiddete maruz kaldığı, düşük ücretlerle çalıştırılıp ucuz iş gücü olarak görüldüğü, cinsel bir obje konumuna indirgendiği, yönetim mekanizmalarında adının geçmediği bir Dünya‘yı kabul etmediğimizi, 8 Mart‘larda ve yaşamın her anında haykırmaya devam edeceğiz. Başka bir dünya mümkün! Tüm Kadınların "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlu olsun.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜZÜ KUTLUYORUZ.!

150 yıldır süregelen emekçi kadınların mücadelesi...
Dünya Emekçi Kadınlar Günü; New York‘ta 8 Mart 1857‘de bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak yaşamlarını yitirmelerinden bugüne gelen 150 yıllık bir mücadelenin adıdır.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1910 yılında Danimarka‘nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında kabul edilmiş ve ancak 1921‘de gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında tarihinin 8 Mart olarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır.

İki dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Kadınlar Günü, 1970‘li yıllara kadar çeşitli ülkelerde her türlü olumsuz koşullara rağmen kutlana geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ancak 1977 yılında 8 Mart‘ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etti. Kadınlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de emek + mücadele = ekmek saptamasıyla 8 Mart, eşit işe eşit ücret, insanca bir yaşam, emeğin yüce değer olarak kabul edilmesi gibi ilkeleri içinde barındıran bir mücadele şeklini almıştır. 8 Mart, Emekçi kadınların ayağa kalkıp özgürleşmelerinde, sömürüye, zulme, cins ayrımcılığına karşı bir mücadele günüdür.

Ülkemizde de son zamanlarda yaşadığımız birçok emekçi kadın sorunu hâla gündemdeki yerini korumaktadır, işsizlikten ve yoksulluktan en fazla etkilenen yine kadınlardır.

Son yıllarda kadınlara yönelik duyarsızlığın halen devam etmesi düşündürücü bir olgu olarak görülmektedir.

2005‘te Bursa‘da ev tekstili fabrikasında yanarak can veren 5 kadın işçisi ile yakın zamanda Ceylanpınar‘da günlük 2 YTL karşılığında hiçbir sosyal güvencesi olmayan tarım emekçilerinin Çırpı Deresi‘ne kapılarak yaşamlarını yitirmeleri bu duyarsızlığı karşımıza koymaktadır.

1857‘den günümüze 150 yıldır, kadının değiştirmeye çalıştığı yazgısı.. Belki de bu mücadele bir 150 yıl daha sürecek. Bu mücadelede, yılgınlık asla olmamalı ki süregelen mücadeleye saygı değerini korusun...

Erkek egemen anlayışa karşı kadının siyasal, kamusal ve toplumsal alanda etkin varlığının olmasının,

Kadına yönelik her türlü cinsel, dinsel, sosyal şiddete ve tacize karşı önlemler alınmasının, cezai ve sosyal yaptırımlar uygulanmasının,

Kadın emeğinin görünür kılınmasının, "eşdeğer işe eşit ücret" ve insanca yaşanmasına olanak veren "yeterli ücret"in sağlanmasının,
Cinsiyetçi politikaların ve ayrımcı yaklaşımların silinmesinin,
Kadınların ucuz emek olarak sömürülmesinin, sigortasız, güvencesiz ve korunmasız çalıştırılmasının karşısında durmanın,
Evde, tarlada çalışarak emeği yeniden üreten kadınların güvence ve koruma altına alınmasının,

Kadının anneliğinin korunmasının, sosyal destek kurumlarının ücretsiz olmasının ve artırılmasının,

Ve son olarak da, "8 Mart" larda çalışan tüm kadınların "ücretli izinli" sayılmasının,

Demokratik, sosyal ve barış dolu bir ülke için vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz...

Kadınların kurtuluşunun savaşsız ve sömürüsüz bir dünya ile olanaklı olduğu bilinci ile...

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Odamız çalışanları ile yapılan Toplu İş Sözleşmesi kapsamında " 1 Mayıs Günü " tüm çalışanlar " 8 Mart Günü " ise kadın çalışanlar ücretli izinlidir.

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
Erkek egemen bir meslek olarak inşaat mühendisliği

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadınların başta çalışma yaşamı olmak üzere, her alanda var ve eşit olma mücadelelerinin simgeleştiği gün. İnşaat Mühendisleri Odası olarak, 8 Mart‘ta, kadınların kadın olmaktan kaynaklı sorunlarını ortadan kaldırmayı insan olmanın en önemli gereği saydığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

İnşaat mühendisliği, kadınlar için yapılmasının zor olduğu iddia edilen bir meslektir. Tüm kadınların işte, evde, sokakta, insan ilişkilerinde kadın olmaktan kaynaklı sorun ve sıkıntılarla boğuştuğu bir ortamda, kadın inşaat mühendisleri mesleklerini icra noktasında farklı baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. Ne yazık ki, mesleğimizin uygulama alanları erkek egemenliğindedir ve kadın meslektaşlarımız bırakalım sağlıklı koşullarda çalışmayı, işe girme noktasında bile ayrımcılık yaşamaktadır.

Kadınların iş yaşamında yeterince yerini alamamasına yol açan nedenlere, "inşaat mühendisliğinin erkek mesleği olduğu" yönündeki cins ayrımcı yaklaşım da eklenmekte ve kadınlar inşaat mühendisliği öğrenimi görmekten bile imtina etmektedir. Dünyanın her coğrafyasında kadın baskı, sömürü ve şiddet altındadır. Ancak kadın inşaat mühendislerinin bir başka ortak paydası vardır ki, bu, şantiye hayatıdır. Şantiyeler neredeyse kadından arındırılmış, kurtarılmış alanlar olarak görülmektedir.

İnşaat Mühendisleri Odası olarak, kadınların makûs talihlerini yine kendilerinin değiştireceğine, olmaları gereken yere kendi mücadeleleri sonunda hak ederek ulaşacaklarına inanıyor, kadın inşaat mühendislerinin ve tüm kadınların ayrımcılıktan, şiddetten, tacizden, cinsel sömürü aracı olarak kullanılmaktan kurtulma mücadelesinin simgesi olan 8 Mart‘ı kutluyoruz.

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

8 Mart 1857 yılında ABD‘de çalışan kadınlar işten çıkarılma, düşük ücret ve çalışma koşullarına karşı greve gittiler.

Grev Sürecinde çıkan olaylarda 100‘ün üzerinde kadın işçi katledildi.
1910 yılında Kopenhag‘da Uluslararası Kadınlar Konferansı‘nda Clara Zetkin‘in önerisi ile 8 Mart, "Uluslararası Kadın Mücadele Günü" olarak ilan edildi. Bu yıldan itibaren her 8 Mart, kadınların insanca yaşam için isyanının tarihi oldu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

8 Mart 1857 yılında New York‘ta Tekstil sektöründe çalışan kadınlar düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşulları karşısında greve gittiler. Protestolar ve grev sonucu 100 kadın katledildi. II. Enternasyonal‘in 1910‘daki kongresinde Clara Zetkin‘in de önerisiyle 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü ilan edildi. Her 8 Mart kadınların insanca yaşam için isyanının tarihi, birlikte güç olmanın, dayanışmanın anlamı oldu.

Tüm kadın üye ve çalışanlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Kentleşme süreci ile beraber kadınların kent hayatına katılımı da tanımlanmış ve tanımlanmaktadır. Geçmişten bugüne bakıldığında kadınlar her zaman ucuz emek, kayıtsız iş gücü olarak görülmüş, bunun yanında yaptıkları işler kendilerine atfedilen günlük hayat pratiğindeki işlerden ayrı tutulmayarak emeklerinin değeri her zaman düşük tutulmuştur. Bu sürecin kapitalist kentleşme dönemi ile birlikte daha keskin hatlarla hissedilmesi, artışı da tesadüfi değildir.

Metropolleşen ve giderek büyüyen kentler kadınlar için tehlikesi her geçen gün artan, güvenli olarak eve ulaşma sorusu ile her gün yüzyüze gelindiği bir noktadadır. Özellikle küresel kentlerde yaşanan küresel boyutlardaki kadın emeği pazarının oluşturulması ve ucuz emek gücü olarak kadınların herhangi bir sosyal güvenceleri olmadan kurulan küresel ağ üzerinden çalıştırılmaları kapitalizmin giderek vahşileşen yüzü ile karşı karşıya kaldığımızın bir göstergesidir.

Kentler, içinde yaşayanların bir araya gelebildiği, bir arada yaşama nosyonuna dayanmaktadır. Kamusal mekan tüm sosyal sınıfların karşılaştığı, birbirleri ile temas ettikleri alanlar olarak düzenlenmesine dayanır. Ancak, küreselleşmenin hızla kentleri yıktığı ve kamusal mekanları özel mekanlara dönüştürerek, bazı sosyal sınıfların kullanıma açtığı bu süreçte, sınıflar arası eşitsizliğin, kent içindeki ortak kullanım alanı olarak tarif edilen bir mekana erişmek ve içine dahil olma süreçleri kadınlar üzerinden okunduğunda daha da net ve çarpıcı sonuçları ile göz önüne serilmektedir.

Kamusal açık mekanların kullanımının özel mekana sıkıştırılmış kadınlar için de tasarlandığının hatırlandığı, her kentli gibi kadının da güvenli bir biçimde kentte dolaşabildiği, küreselleşen kentlerimizde kadın emeğinin sömürülmediği ve her geçen gün büyüyen kentlerin kadınları ezmesine izin vermeyen bir planlama ve kentleşme anlayışının oluşmasını desteklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.

ŞEHİR PLANCILARI ODASI