OHAL KHK’LARI İLE İHRAÇ EDİLEN MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILARININ SORUNLARI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ YAYINLANDI

08.02.2019

“Krize Karşı Emeğimize, Mesleğimize ve Haklarımıza Sahip Çıkıyoruz” başlığıyla yürütülen kampanya kapsamında 5 Ocak 2019 tarihinde Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonunda düzenlenen OHAL KHK’ları İle İhraç Edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı sonuç bildirgesi yayınlandı.

TMMOB OHAL KHK’LARI İLE İHRAÇ EDİLEN MÜHENDİS, MİMAR ve ŞEHİR PLANCILARININ SORUNLARI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

“Krize Karşı Emeğimize, Mesleğimize ve Haklarımıza Sahip Çıkıyoruz” başlığıyla yürütülen kampanya kapsamında düzenlenen ve üç çalıştaydan biri olan “OHAL KHK’ları İle İhraç Edilen Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Sorunları Çalıştayı” 05 Ocak 2019 tarihinde Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın açılış konuşmasıyla başlayan çalıştayda “İhraçlara İlişkin Sendikaların Deneyimleri”, “OHAL ve KHK Rejiminin Hukuki Statüsü”, “TBMM’de Yürütülen Çalışmalar ve OHAL İnceleme Komisyonu” başlıkları altında davetli konukların sunumunda oluşan oturumlar yapıldı. Çalıştayın son oturumunda ise forum yapıldı. “İhraç Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Anketi”nin sonuçlarının Çalışma Grubu tarafından sunulmasıyla başlayan forumda, ihraç edilen TMMOB üyesi mühendis, mimar ve şehir plancıları söz alarak kendi deneyimleri, mücadele pratikleri, sorun ve önerileri paylaşıldı.

Çalıştayda yürütülen tartışmalar sonucunda aşağıda yer alan değerlendirmelerin kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir.

OHAL VE KHK DÜZENİ TÜRKİYE’Yİ KARANLIĞA SÜRÜKLEMİŞTİR

15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi ardından AKP iktidarı darbeyle mücadele etmek için Türkiye’nin daha demokratik, laik bir ülke olması yolunda adımlar atmak yerine 20 Temmuz’da OHAL ilan etmiştir. OHAL’in ilan edildiği tarihten bugüne üç yıla yakın bir süre geçmiş ve bu süre içerisinde Türkiye’de tam bir hukuksuzluk ve keyfiyet rejimi hakim olmuştur.

2016-2018 yılları arasında yaşanan OHAL döneminin en kendine özgü tarafı kamuda yaşanan ihraçlardır. Daha önceki OHAL, Sıkıyönetim ve Darbe dönemlerinde görmediğimiz sayıda kamu çalışanı OHAL KHK’larıyla ihraç edilmiştir. 2 yıl boyunca yayınlanan 15 ayrı ihraç KHK’sı ile 130 bine yakın kamu çalışanı ihraç edildi. Bunlardan yaklaşık 7 bin 500’ü, KHK’larla ya da Komisyon Kararıyla işlerine geri döndü. Halen yaklaşık 122 bin kişi ihraç durumda bulunmaktadır. İhraç edilenlerin arasında 4543 KESK üyesi kamu çalışanı var. Çoğunluğu kayyum atanan belediyelerden olmak üzere 2 bin yakın DİSK üyesi işçi, 3 bin 500 civarı TTB üyesi hekim ve 3 binin üzerinde mühendis, mimar ve şehir plancısı vardır.

Bu ihraçlar arasında çeşitli illerde kamu görevlisi olarak çalışan Oda yöneticilerimiz, şube yöneticilerimiz; il, ilçe ve işyeri temsilcilerimiz, akademide görev yapan meslek mensuplarımız ve hayatını darbecilerle ve gerici cemaatlerle mücadele ederek geçiren çok sayıda üyemiz bulunmaktadır.

Gelinen noktada OHAL ile sadece kişisel hak ve hürriyetler değil, halkın oylarıyla seçilen TBMM’nin yasama yetkisi de bütünüyle askıya alınmıştır. Bu dönemde çıkartılan KHK’lar TBMM onayından geçirilmediği için, yargı süreçleri de işletilememiştir. AKP, tek adam rejimini OHAL yoluyla fiilen hayata geçirmiştir.

OHAL İŞLEMLERİ İNCELEME KOMİSYONU DERHAL LAĞVEDİLMELİDİR!

OHAL döneminde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere 23 Ocak 2017 tarihinde kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun başlangıçta öngörülen 2 yıllık çalışma süresi sona ermiş ve 26 Aralık 2018 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görev süresi 1 yıl daha uzatılmıştır. Komisyon görev yaptığı 2 yıl içerisinde, 125 bin 600 başvurunun sadece 50 bin 300’ünü karara bağlamıştır. 2 yıllık çalışma süresi boyunca başvuruların yarısını bile inceleyemeyen OHAL İşlemleri Komisyonu’nun gerçek amacının hukuki sürecin önünü tıkamak ve etkili başvuru yollarını geciktirmek olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun oluşumu ve işlevi, Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuki garabetin en açık göstergesidir. Herhangi bir idari soruşturmaya ya da yargı kararına dayanmaksızın, keyfi bir işlemle görevlerinden ihraç edilen kişilerin hukuk önünde haklarını arama talebi, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından bilinçli biçimde kesilmiştir. Komisyon, yargı kararıyla aklanan birçok kamu çalışanının ihraç kararını onaylayarak, yargının da üzerine çıkarak Hükümetin cezaları onaylama mekanizmasına dönüşmüştür. Komisyon derhal yargıda aklanan meslektaşlarımızın işe dönüş kararını vermek zorundadır.

TMMOB olarak; toplumsal ve örgütsel bir sorumlulukla, emek alanındaki bu gayrimeşru tasfiye uygulamalarına karşı Çalıştay’da dile getirilen görüşler kapsamında eylem programlarının oluşturulması ve uygulamaya koyulması amaçlarımız arasında yer alacaktır.

OHAL KHK’larıyla kamu görevinden ihraç edilen mühendis, mimar, şehir plancıları üyelerimizle iletişiminin sağlanması, sorunların kapsamının tespit edilmesi, yapılan ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgilendirmelerin sağlanması, örgütlenmenin güçlendirilmesi ve elde edilen verilerin paylaşılması, bireysel dava/başvuru süreçleri üzerinden meslektaşlara yardımcı olacak biçimde yürütme ve bilgilendirme yapılabilmesi amaçlarıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştay birçok açıdan yararlı olmuş ve somut adımların atılması konusunda önemli katkılar sağlamıştır.

Ülkemizdeki her projenin, her çalışmanın planlanmasından yaşama geçirilmesine kadar sorumluluklar üstlenen denetleyen, hak edişlere imza koyan, ülke imarının, sanayinin, tarımının, madenciliğinin, ormancılığının ve üretiminin temel unsuru olan, teknik ve bilimsel temelde yürüttükleri çalışmalarla, ülkemizin kalkınması açısından vazgeçilmez bir yere sahip olan kamuda çalışan ve ihraç edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarının ivedilikle çözülmesi gerektiğini savunuyor ve haklı taleplerinin arkasında duracağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

Çalıştay kapsamında yürütülen tartışmaların, tespit edilen sorunların ve bu sorunların çözüm önerilerine yönelik aşağıdaki öneriler dile getirilmiştir;

  • Haklarında mahkeme kararı olmayan ihraçlar tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir.
  • Haksızlıkların daha da büyümemesi için OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu derhal lağvedilmelidir.
  • KHK ihraçları ve sorunları sürekli TBMM gündeminde tutulmalıdır.
  • Asılsız suç isnadıyla insanları bunca yıl mağdur eden idareciler ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmalıdır.
  • İş güvencesinin gaspına son verilmeli; herkes için güvenceli iş, güvenceli gelecek ve insanca yaşanacak ücret sağlanmalıdır.
  • Demokratik ve barışçıl yollarla hakkını arayanlara yönelik şiddet son bulmalıdır.
  • İhraç edilenlerin süreç içerisindeki sayısal takibi için sürekli bir çalışma yapılmalıdır ve mevcut durum bildirimlerinin yapılması sağlanmalıdır.
  • İşsiz meslektaşlarımızın iş bulmasında yardımcı olunmalıdır.
  • İhraç üyelerimizin eş ve çocukları için sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmeti alması konusunda dayanışma ilişkisi kurulmalıdır.
  • İhraçlara yönelik ücretsiz mesleki eğitim çalışmaları ve sosyal etkinlikler yapılmalıdır.
  • SGK fişlemesi ve pasaport sorunları konusunda çalışma yapılmalı, CİMER başvuruları vb. konularda, örnek hukuki metinler hazırlanarak İhraç üyelere ulaştırılmalı, dilekçe eylemleri düzenlenmeli, hukuki süreçler ile ilgili kazanılmış davalar ve karar örnekleri ihraç üyeler ile paylaşılmalıdır.
  • Üyelerimizin ihracına sebep olan ihraç listelerinin oluşumunda ismi geçen üye rektör ve yöneticiler hakkında disiplin soruşturmaları yapılmalıdır.
  • KHK’lılarla ilgili çalıştay ve etkinlikler özellikle kayyumlar tarafından el konulan belediyelerin bulunduğu bölgelerde de yapılmalıdır.