ORMAN MÜHENDİSLERİNDEN ÖZEL ORMANLARIN İMARA VE RANTA AÇILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Orman Mühendisleri Odası, “Hususi Ormanlar ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlar Yönetmeliği” hakkında 6 Mayıs 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
04.Mayıs.2016 Tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Yönetmelik İle İstanbul Boğazı Başta Olmak Üzere Anayasanın 169. Maddesiyle Devletin Gözetimindeki Özel Ormanlar İmara Ve Ranta Açılmaktadır!
Orman Genel Müdürlüğünce, 04.Mayıs.2016 tarihli ve 29702 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Hususi Ormanlar ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlar Yönetmeliği” ile başta İstanbul Boğazı olmak üzere, şehirlere ve toplu yerleşim alanlarına yakın yerlerdeki özel ormanları yok edecek olan idam fermanı hazırlanmıştır.
Anayasanın 169 uncu maddesindeki “…Devlet, ormanların korunması…. için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır…. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir…Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.” hükümler ile mülkiyet ayrımı yapılmaksızın özel ormanlar dahil, tüm ormanların gözetimi ve korunması Devletin sorumluluğundadır. Devlet bu sorumluluğunu, öncelikle Anayasaya uygun kanun çıkararak ve daha sonra Kanununa aykırı olmayacak biçimde yürürlüğe koyacağı yönetmelikler ile yerine getirmek zorundadır.
1986 yılında 6831 sayılı Orman Kanununda değişiklik yapan 3302 sayılı Kanunun TBMM Genel Kurulunda ki görüşmeleri sırasında, hiç bir gerekçe gösterilmeden, verilen bir önerge ile Kanunun 52 inci maddesine “Ancak, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerdeki hususi orman alanlarında bu Kanunun 17 nci maddesine göre izin almak ve yatay alanın yüzde altısını (%6) geçmemek üzere imar planlamasına uygun inşaat yapılabilir. İnşaatların yapılmasında orman alanlarının tabii vasıflarının korunmasına özen gösterilir” fıkrası eklenerek özel ormanlar yapılaşmaya açılmıştır.
Bu 52. maddeye dayanarak, 25/04/2002 tarihli ve 24736 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Ormanlarda ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseslerine Ait Ormanlarda Yapılacak İş ve İşlemler Hakkında Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde; özel ormanların vasıfları korunarak ve ormanın en zayıf kesiminde inşaat izni verileceği belirtildikten sonra, “Kamu eline geçecek tesisler de dahil olmak üzere yapılacak her türlü alt yapı ile diğer sosyal, idari ve ticari amaçlı tesisler ve bunların arasındaki bağlantı yolları dahil imar planı, genel özel orman alanının maksimum yüzde altısını (%6) geçemez” düzenlemesi yapılmıştır.
Kanuna uygun olarak hazırlanan bu ilk Yönetmeliğe göre, her türlü alt yapı ve üst yapı inşaatlarının toplam taban alanı, özel orman alanının %6’sını geçemeyeceği belirtilmiştir. Ancak 25/04/2002 tarihli Yönetmelikte, 26/7/2005 tarihli ve 25887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile enerji nakil hattı, doğal gaz hattı, haberleşme hattı, kanalizasyon yol ve alt yapı tesisleri ile 6831 sayılı Kanunun 17 inci maddesine göre verilen genel kamu hizmetlerine yönelik izinler yüzde altının (%6) dışına çıkarılmak suretiyle yasaya aykırı bir düzenleme yapılmış ve inşaat alanı genişletilmiştir.
Bu değişiklikten sonra, özellikte İstanbul boğazını tepelerden süsleyen Saip Molla özel ormanları ortadan kaldırılmış ve yerlerine lüks villaların yapıldığı ACAR İSTANBUL kenti oluşturulmuştur. Odamızın 26.Kasım.2006 tarihinde yayımladığı basın bildirisinde özel ormanların ranta açılarak yok edilebileceği tehlikesine dikkat çekilmiştir.
Orman Mühendisleri Odası; özel ormanlardaki izin alanlarını daha da genişletecek şekilde Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan 19.Aralık.2006 tarihli Yönetmelik Değişiklik taslağına verdiği görüşte, alt yapı ve üst yapıların toplamının yüzde altıyı (%6) geçmemesi gerektiğini 18.01.2007 tarihli ve 54 sayılı yazı ile Bakanlığa bildirmiştir. Bakanlıkça, 2006 yılında hazırlanan değişiklik taslağı 04.Mayıs.2016 tarihine gelinceye kadar yürürlüğe konulmamıştır. Ne yazık ki, önce 2012 yılında 6292 sayılı Kanun ile 6831 sayılı Orman Kanuna eklenen Ek Madde:9 ve daha sonra 4.5.2016 tarihli “Hususi Ormanlar ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlar Yönetmeliği” ile daha da genişletilerek özel ormanların talan edilmesine imar ve ranta açılmasına yasal dayanaklar oluşturulmuştur.
Bu 4.5.2016 tarihli Yönetmelikte, özel ormanları yer üstü ve yer altından tamamen yok edecek nitelikte aşağıdaki düzenlemeler yer almıştır.
Şöyle ki;
- Özel ormanlarda verilecek izinlerde 6831 sayılı Kanunun 52 inci maddesine aykırı olarak; enerji nakil hattı, haberleşme, su isale hattı, doğalgaz hattı, kanalizasyon, yol şebeke planındaki yollar ile Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik izinler yüzde altılık (% 6) alana dâhil edilmeyerek izin alanı genişletilmiştir.
- Yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla özel orman alanının %15 ine kadar verilecek izinlerde, genel ve sosyal alt yapılar için her hangi bir sınırlama getirilmediğinden, dolaylı olarak özel ormanların tamamının kullanılabilmesine yönelik bir düzenleme yapılmıştır.
- Özel orman alanlarında dört metrenin altında inşa edilecek tesisler izin dışında tutulmuş ve yüzde altılık (% 6) oranın içine dahil edilmemiştir. Bugünkü inşaat teknolojileri kullanılarak orman alanının tamamında yer altında, izne konu olmayan diskotek, kafe, bar, vb. eğlence merkezleri ve yer altı şehirlerinin kurulmasına imkan sağlanmış ve orman ağaçlarının topraktan beslenmesinin önü kesilerek köklerinden kurutulacak ve dinamitlenmiş olacaktır.
- Orman Genel Müdürlüğü bu Yönetmelik ile ormanlar için geliştirdiği “Köklerinde hayat var” sloganını, özel ormanlar için “Köklerinde eğlence merkezleri ve yer altı şehirleri var” şekline dönüştürmüştür.
- Özel ormanlarda 6831 sayılı Orman Kanunun 17 inci maddesine göre verilecek izinlerde kamu yararı ve zorunluluk ilkesi gözetilmemiştir. Orman Mühendisleri Odası olarak, ormanların geleceği için her zaman olduğu gibi, bu Yönetmeliğe karşı da, hukuk zemininde, her türlü mücadeleyi yapacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Adına
Ali KÜÇÜKAYDIN Genel Başkan