PEYZAJ MİMARLARI ODASI "PEYZAJ MİMARLIĞI 2. KONGRESİ"Nİ GERÇEKLEŞTİRDİ

30.11.2004

TMMOB Peyzaj Mimarlığı Odası'nca "Ülkemizde Peyzaj Mimarlığında 50 Yıl" başlığı ile Peyzaj Mimarlığı 2. Kongresi 25-27 Kasım 2004 tarihlerinde Ankara'da Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirildi.

TMMOB Peyzaj Mimarlığı Odası‘nca "Ülkemizde Peyzaj Mimarlığında 50 Yıl" başlığı ile Peyzaj Mimarlığı 2. Kongresi 25-27 Kasım 2004 tarihlerinde Ankara‘da Çağdaş Sanatlar Merkezi‘nde gerçekleştirildi.

Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yüksel ÖZTAN‘ın sunumuyla başlayan kongre açılışında sırasıyla TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ayşegül İBİCİ ORUÇKAPTAN, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI ve Çankaya Belediye Başkanı adına Mehmet ÜNLÜ konuştular. Açılış konuşmalarının ardından yapılan ödül töreninde Prof. Dr. Sadri ARAN‘a, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanlığı‘na, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanlığı‘na, Cumhuriyet ve Hürriyet Gazeteleri Kent Haberleri‘ne, Ahmet PRİŞTİNA‘ya, TRT‘ye ve Bergama Köylüleri adına Oktay Konyar‘a ödülleri verildi.

Kongre öncesi süreçte tamamlanan Bolu Mudurnu İlçesi Manyas Gölü ve Yakın Çevresi Rekreasyon alanı Peyzaj Tasarımı Öğrenci Proje Yarışmasında dereceye giren öğrencilere de plaketleri verildi.

Kongre boyunca proje sergisi de düzenlendi. 21. Yüzyılda Peyzaj Mimarlığı mesleğine yeni boyutlar ve perspektifler kazandırılması amaçlanan kongrede "Eğitim-Öğretim-Araştırma", "Uygulama Örnekleri", "Yasal-yönetsel Çerçeve" ve "Örgütlenme-İstihdam" anabaşlıkları altında toplam 45 bildiri sunuldu ve 262 kişi kongreye katılım gösterdi.

PEYZAJ MİMARLIĞI 2. KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak 25 - 27 Kasım 2004 tarihleri arasında düzenlediğimiz "LKEMİZDE PEYZAJ MİMARLIĞINDA 50 YIL, 1954 - 2004" onulu Kongremizde, 13 oturumda bilimsel ve mesleki bildiriler, panel, meslekte onur ödülü ve öğrenci proje yarışması ödül töreni, yarışma kollogyumu ve sergi gibi etkinlikler yer almıştır. Kongremiz, katılımcıların dışında; görsel ve yazılı basında da geniş yankı bulmuştur. Kongremizde, toplam 45 bilimsel ve mesleki sözlü bildiri ve 5 poster bildiri sunulmuştur. Kongremizde sergilenen çeşitli konulardaki eserlerin ve çalışmaların konu çeşitliliği, planlama ve tasarım anlayışları ile sunum tekniği bakımından düzeyleri, sergimizi izleyenler tarafından beğeni kazanmıştır. Kongremizde sunulan bilimsel ve mesleki bildirilerin işledikleri konular ve ayrıntıları, ülkemizde peyzaj mimarlığının elli yıllık bir süreçte geçirdiği evreleri ve ulaştığı düzeyi de göstermektedir.

Dünyada Peyzaj Mimarlığı‘nın formel eğitiminin verilmesinin üzerinden yüzyılı aşkın (1898) bir süre geçmiştir. Ülkemizde Peyzaj Mimarlığı‘na ilişkin ilk dersler 1936‘da verilmeye başlanmış; formel eğitimden ilk mezuniyet 1973‘te gerçekleştirilmiş; uzun mücadeleler sonucu ilk mezunlarımızı da kapsayan "Peyzaj Mimarı" unvanı kazanılmış, 1994‘te ise Peyzaj Mimarları Odası kurulmuştur.

TMMOB‘nin 50. kuruluş yılını, Odamız‘ın ise 10. kuruluş yılını kutladığımız Peyzaj Mimarlığı II. Kongresi‘nde, Peyzaj Mimarlığı‘nın bu zorlu mücadele hattındaki varoluş süreci, TMMOB‘nin kuruluş öyküsünü de içine alan 50 yıllık bir perspektifle ele alınmıştır. Çünkü bu süreç: Peyzaj Mimarlığı‘nın olduğu kadar ülkemizde kırıyla kentiyle sorumlu olduğumuz yaşam çevrelerinin oluşumlarının politik - ekonomik - sosyokültürel tüm boyutlarına önemli saptamalarda bulunmaktadır.

Peyzaj Mimarlığı‘nın Sorunları ve Saptamalar

· Ülkemizde yasal - yönetsel çerçevede peyzaj planlama, tasarım ve yönetimi ile ilgili olarak uygulanan farklı işleyişler, kurumsal çok başlılık ve koordinasyon eksikliği temel sorun oluşturmaktadır.
· Yerel yönetimler alanı, mesleğimize ilişkin bilimsel doğruların ve çağdaş uygulamaların en fazla sergilenmesi gereken alan olmalıdır. Yerel politikanın yerel siyasi iktidara odaklı olarak, fiziksel mekanın biçimlenmesi üzerine kurgulanmasından dolayı; peyzaj alanları yoğun spekülatif baskılara, rantlara yenik düşürülmektedir.
· Özellikle son 25 yıldır uygulanan yanlış politikalar ile, özel mülkiyetin dışında, toplumun tüm kesimleri için eşitlikle yararlandırılması gereken kamusal mekanlar, kamu varlıklarının ve hizmetinin tasfiyesini esas alan düzenlemeler yoluyla, hızla elden çıkarılmaktadırlar. Herkesin olması gereken parklar, meydanlar, kıyılar vb.; özelleştirilerek, mutlu azınlıkların hizmetine sunulmaktadırlar. Peyzaj Mimarlığı‘nın, toplumun her kesiminden insanlarımızla harmanlanan ve bu yüzden de gerçek demokrasi alanları sayılabilecek açık ve yeşil üzerindeki hizmet alanları ve onlara ilişkin geliştireceği tüm toplumsal kurgular, hızla değer kaybına uğratılmaktadır.
· Yıllardır mekanın fiziksel organizasyonunda planlamayı ve tasarımı bütüncül bir yaklaşım ile ele alan ve bu düzlemde ilgili tüm mesleklerin üretim ve dayanışma ilişkisi içinde, toplumsal süreçlerde varolmasını savunan mesleğimiz; bugün en fazla planlama ve tasarımın varoluş ideolojisinden vazgeçme sorunuyla ilgilenmektedir. Bugün kamusal alanda yaşayanların birbirleriyle eşitlikçi bir kullanım ilişkisi içinde oldukları bir yerleşim coğrafyası yaratmaktan vazgeçen mekansal politikalar ile karşı karşıyayız.
· Yaşadığımız çevre bugün, kapitalist üretim sürecinin temel sömürü alanıdır. Çevrenin kurtulması, bu nedenle politik sistem yaklaşımı içermek durumundadır. Çevre politik, ekonomik seçimlerini mekana yansıtılmasının somut bir ürünüdür. Bu yüzden mekansal koşullarda bu ürünün niteliği,içeriği toplumsal tüm katmanların geleceğini de yakından ilgilendirmektedir.
· Merkezi ve yerel siyasi iktidarların, yasal ve yönetsel çerçevede, demokratik kitle örgütleri ve emek örgütlerini, meslek örgütlerinin de istemlerini dışlayan antidemokratik bir süreç ile mevzuat oluşturmaları bir başka sorun alanıdır.
Peyzaj Mimarlarının Sorun Alanları ve Saptamalar
· Peyzaj Mimarlığı‘nın çalışma alanlarında, peyzaj mimarlarının oluşturduğu insan kaynağı, yasa ve yönetmeliklerdeki tanımsızlıklar ve yönetsel işleyişten kaynaklı sorunlar nedeniyle yeterli düzeyde ve yetkinlikte çalışma olanağından yoksun bırakılmıştır. Peyzaj Mimarları varolan koşullarda, mesleklerini adeta yapamaz koşulları yaşamakta; "işsizlik" temel bir sorun alanı olarak karşımızda durmaktadır.
· Kamu kurum ve kuruluşlarında, "Peyzaj Mimarı" kadro unvanının verilmeyişi nedeniyle, sıkıntılar yaşanmakta; açılan kamu personeli sınavlarında yanlış planlamalar sonucu peyzaj mimarlarının meslek alanları başka mesleklerin istihdamı ile doldurulmaktadır. Öte yandan, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen peyzaj mimarları, çalıştıkları yönetimlerin belirledikleri ve sınırladıkları ortam ve koşullarında, meslekleri ile ilgili gerekli açılımlarda bulunma konusunda da sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu durum, kamuda olması gereken ve özlediğimiz mesleki gelişmelerin gecikmesine, mesleğimiz açısından kamusal alanın geliştirilmesine, süreçleri algılama, tanımlama ve yeniden üretmemize engel oluşturmaktadır.
· Özel sektörde serbest çalışan peyzaj mimarları ihale, imar, yapılaşma vb. mevzuatlarda mesleki olarak yer edinememenin ya da yeni edinmiş olmanın getirdiği tüm yasal - yönetsel sorunlar ile başbaşadırlar. Bu durum, peyzaj mimarlarının yerleşim yerlerini ve yapılı çevreyi bir "yaşam biçimi" olarak örgütlenmelerinin önünde bir zaaf oluşturmakta; mesleki ve meslek içi eğitimin ve etik kuralların uygulanmasını engellemekte, yenilikçi ve yaratıcı unsurlarının, peyzaj mimarlarının mekansal plan ve tasarımların da devre dışı kalmasını, sistematik bir biçimde kurgulamaktadır.
· Peyzaj Mimarlığı eğitimi veren üniversitelerin ilgili bölümlerinin, son yıllarda plansız bir biçimde çok hızlı bir artış göstererek, gerekli altyapı ve personel olanaklarından yoksun olarak kurulmaları, bir başka temel sorun alanıdır. Ek olarak, üniversitelerimizin akademik alandaki çalışmalarının yurtdışından kaynak bilgileri aktarım üzerinde yoğunlaşması; ülkemizin ivedi gereksinim gösterdiği mesleki sorun alanlarına ilişkin öznel araştırmalar, uygulama süreçleri konusunda ülke gerçekleri üzerinden analiz, saptama ve çözüm sistematiğinin yaşama geçirilmesinin önüne geçmektedir. Böyle bir sistematiğin oluşturulmasında, Üniversite - Oda kurumsal ilişkisi kaçınılmaz görülmektedir.

Potansiyeller, Öneriler ve Çözümler
Kongremizde sunulan bildiriler ve katılımcıların katkı ve açıklamaları sonucunda aşağıda belirtilen öneriler ve çözümlere ilişkin yaklaşımlar saptanmıştır:
- Uluslararası boyutta polit - ekonomik yapının büyük sermaye gruplarının çıkarları doğrultusunda hızla değiştiği / değiştirildiği son süreçte, ülkemiz de bu değişikliklerden çok yoğun etkilenmektedir. Bu durum, peyzaj mimarlığı alanında da politik ve ekonomik dönüşümlere neden olmaktadır. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi politik ve ekonomik anlamda etkileri beklenen GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) gibi uluslar arası düzeydeki anlaşmalar Odamız ve üniversiteler işbirliğiyle dikkatle incelenmeli ve sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalar ivedilikle başlatılmalıdır.
- Kamu varlıklarının ve hizmetlerinin tasfiye edilerek, özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesinden vazgeçilmelidir. "Sosyal Devlet"in önemli bir kazanımı olan kamusal alanlar, tüm kesimlerin fırsat eşitliği ile yararlandırılacağı bir politik yaklaşıma kavuşturulmalıdır. TBMM özellikle Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve Yerel Yönetimler Yasası bu yaklaşım ile ele alınmalıdır.
- Avrupa Peyzaj Sözleşmesi 1 Mart 2004 tarihinde, Ülkemizde dahil olmak üzere 11 Avrupa Konseyi üye ülkesi parlamentolarının onayından geçmesi ile yürürlüğe girmiş ve uluslar arası yasal süreç başlamıştır. Ülkemiz peyzaj değerlerinin korunması açısından en temel nokta, "ulusal bir politika"nın eksikliğidir. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi‘nin en can alıcı noktası, imza koyan ülkelerin kendi ulusal peyzaj politikalarını oluşturmalarının gerekliliği üzerine yapılan vurgudur. Ülkemiz yasal ve yönetsel yapısı, farklı ölçek ve boyutlarda, duyarlı ve değerli doğal alanları ve kaynakları korumaya yönelik temel alt yapıya sahiptir. Buna karşın, ulusal bir peyzaj ve daha üst düzeyde ulusal çevre politikaların henüz oluşturulamamış olması önemli bir eksikliktir. Bu ise, peyzaja bakışta, uygulamada ve yönetimde bütünlüğün, yönetimlerde birliğin sağlanması yönünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Peyzaj mimarlığı eğitim sürecinde edinilen bilgi ve deneyimlerin, uygulama sürecine yansıtılabilmesi ve değerli ülke peyzajının korunabilmesi için; kapsamlı bir peyzaj politikasının oluşturulması ve bu doğrultuda ilgili yasa, yönetmeliklerin gözden geçirilmesi öncelikli sorumluluğumuzdur.
- Meslek tanımımızdaki eksiklikler ve mesleki yasal tanınırlık konusunda ciddi sıkıntıları yaşamakta olduğumuz bir dönemden geçmekteyiz. Peyzaj mimarlığı meslek ve uygulama alanlarında, peyzaj mimarlarının hak, sorumluluk ve yetkilerinin tanımlarında varolan sorunlar giderilmelidir. Ulaşılması istenen hedefler için bir dizi eylem planı oluşturulmalı ve hemen başlatılmalıdır.
- Ülke koşulları ve gerçeklerini göz önünde bulunduran, ülkemizde nitelik ve içerik bakımından yeterli düzeyde, eğitim ve öğretimde yeniden yapılanmayı hedefleyen çağdaş bir "Peyzaj Mimarlığı Eğitimi" programı başlatılmalıdır. Bu eğitim programı aynı zamanda uluslararası koşullarda akademik ortamda rekabet edebilir düzeyde olmalıdır.
- Özellikle, üniversitelerimize bağlı peyzaj mimarlığı bölümleri için sürdürülmekte olan sayısal artış çaba ve düşüncesi önlenmeli; nitelik ve içerik bakımından yeterli düzeyde mesleki bilgi aktarımı temel ilke olarak benimsenmelidir.
- Peyzaj mimarlığının ülke düzeyinde tanıtımı için ivedi olarak Peyzaj Mimarları Odası ile üniversiteler ortak çalışmalar başlatmalıdır.
- Meslek içi uzmanlık isteyen çalışma alanlarında Peyzaj Mimarları Odası tarafından meslek içi eğitim programları düzenlemelidir.
- Öğrenci Kurultayları düzenlenmeli, öğrenci sempozyumlarının sürekliliği sağlanmalı, staj olanaklarının geliştirilmesi ve öğrenci yarışmalarıyla mesleki gelişimleri desteklenmelidir.
- Özel sektörde serbest çalışan peyzaj mimarlarına ilişkin yapılanmanın, TMMOB ortamında diğer odalar ile birlikte ortaklaşa çözümler aracılığıyla, GATS koşullarında uluslararası rekabet düzeyi olan yapılanmalara dönüştürülmesi çalışması yapılmalıdır.
- Kamuda "Peyzaj Mimarı" kadro unvanı mutlak elde edilmelidir.
- Peyzaj Mimarları Odası üyelerinin ve öğrenci üyelerin PMO örgütlülüğüne sürekli ve etkin katılımı, Odamız‘ın en temel gücünü oluşturacaktır.

Gerçekleştirdiğimiz Peyzaj Mimarlığı II. Kongresi sonuç bildirgesinde değerli katılım ve katkılarınız ile yer alan tüm saptama, öneri ve çözümlerin ışığında; dün olduğu gibi bugün de Odamız, gerekli araştırma ve çalışmaları sürdürmeye kararlıdır.