REKABET KURUMU'NUN SMM HİZMETLERİNDE ASGARİ ÜCRET UYGULAMASININ KALDIRILMASINA YÖNELİK KARARI DANIŞTAY TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ
Rekabet Kurumu'nun; TMMOB'nin yönetmelikleri aracılığıyla serbest mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde asgari ücret uygulamasını kaldırmasını isteyen ve bu konuda TMMOB'ye para cezası veren kararı Danıştay tarafından iptal edildi.
Rekabet Kurumu, 22.01.2002 tarih 02-04/40-21 sayılı kararıyla; "TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları Tespit Komisyonu ve Kontrol Bürolarının Kurulmasına İlişkin Yönetmelik", "TMMOB Mimarlık-Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği", "TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği" ve "TMMOB Disiplin Yönetmeliği" gibi düzenlemeler aracılığıyla ve genel kurullarında alınan kararlara dayalı olarak serbest mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde asgari ücret tespit esasları belirlemesini, bağlı odaların asgari ücretleri tespit ve denetleme sistemi getirmesini, uygulamada asgari ücretlere uyulmasını sağlamaya yönelik eylemlerde bulunmasını ve tüm bunları 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun‘un yürürlüğe girmesinden, Rekabet Kurulu‘nun oluşturulmasından sonra da devam ettirmesini Rekabet Kanunu‘nun 4‘üncü maddesini ihlal olarak değerlendirmişti. Rekabet Kurumu, söz konusu kararıyla asgari ücret belirlenmesini zorunlu kılan ve bunun altında hizmet verilmesini yasaklayan karar ve uygulamalara derhal son verilmesine, bu kararın tüm Odalara duyurulmasına ve 4054 sayılı Yasa‘ya aykırılıktan dolayı da Yönetim Kurulu ve TMMOB hakkında para cezası verilmesine oybirliği ile karar vermişti.
T.C. DANIŞTAY ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2005/1668 Karar No : 2006/4329
Davacılar:
1-Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
2-Ertuğrul Ünlütürk
3-Tansel Timur
4-Reşat Ünal
5-Güzin Göker
6-Murat Gökdemir
7-M. Fikret Özbilgin
8-Nergiz Bilgin
9-Ayfer Eğilmez
10-Mahmut Kiper
11-lsmail Küçük
12-Sezai Kaya
13-Ü. Nevzal Uğurel
14-A. Betül Uyar
15-Ziya Özek
Vekili : Av. Nurten Çağlar Yakış
Atatürk Bulvarı No:131/9 - Bakanlıklar/ANKARA
Davalı : Rekabet Kurumu
Bilkent Plaza B-3 Blok Bilkent - ANKARA
Vekili : Av. Nagehan Özseyhan Aynı adreste
Davanın Özeti : Rekabet Kurulu‘nun 22.01.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı kararının ve 1997/6 sayılı Tebliği‘nin; 4054 sayılı Kanun‘da mevcut anlaşma, uyumlu eylem ve kararların bildirimine yönelik olarak süre öngörülmediği halde, anılan Tebliğde altı aylık süre belirlenmesinde ve bu Tebliğe dayanılarak alınan Kurul kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : TMMOB‘ye ve bağlı odalara 6235 sayılı Kanun‘da açıkça yetki veren bir hükmün mevcut olmamasına rağmen, çıkardıkları asgari ücret belirleyen yönetmeliklerin 4054 sayılı Yasanın 4/a maddesine aykırılık teşkil ettiği öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Cihangir CENGİZ‘in Düşüncesi : Davanın Rekabet Kurulu Tebliği‘nin iptali istemine ilişkin kısmının yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu Rekabet Kurulu kararında ise, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin nihai karar toplantısına katılarak oy kullanması nedeniyle tarafsızlık ilkesinin ihlâli söz konusu olduğundan hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle, davanın Rekabet Kurulu Tebliği‘nin iptali istemine ilişkin kısmının reddi, Rekabet Kurulu‘nun 18.01.2005 tarih ve 05-06/52-21 sayılı kararının davacılara ilişkin kısmının iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Emin Celâlettin ÖZKAN‘ın Düşüncesi : Dava, 22.1.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı Rekabet Kurulu kararının davacılara yönelik kısmının ve 1997/6 sayılı Tebliği‘nin iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Kanun‘un geçici 2. maddesinde Rekabet Kurulu‘nun Kurumun teşkilatını oluşturduğunu bir tebliğ ile ilan edeceği ve ilan tarihinde var olan her türlü anlaşma ve kararların, bu tarihten itibaren 6 ay içinde Kurula bildirileceği hükme bağlanmış olup, bu hüküm doğrultusunda Kurulca 1997/5 sayılı "Rekabet Kurumunun Teşkilatının Oluşturduğuna Dair Tebliğ" yayımlanmıştır.
11.11.1997 tarih ve 23167 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabet Kurulu‘nun 1997/6 sayılı Tebliği; Rekabet Kurumu Teşkilatının Oluşturulmasından Sonra Teşebbüslerin ve Teşebbüs Birliklerinin 4054 sayılı Kanundan Doğan Hak ve Yükümlülüklerine ilişkin olup, 4054 sayılı Yasaya göre doğan hak ve yükümlülüklerin hatırlatılması niteliğindeki Tebliğ‘de iptalini gerektirecek hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 20. maddesinde, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve malî özerkliğe sahip Rekabet Kurumunun; görevini yaparken bağımsız olduğu ve hiçbir organ, makam ve kişinin Kurumun nihaî kararını etkilemek amacıyla Kuruma emir ve talimat veremeyeceği hükme bağlanmıştır.
4054 sayılı Kanunda öngörülen kurallara göre ilgili mal ve hizmet piyasasında rekabetin ihlâl edilip edilmediğini belirleyen ve bu belirlemeye dayanarak kişiler üzerinde önemli sonuçlara yol açan idari yaptırımlar uygulayan bir kuru! olan Rekabet Kurulunun yerine getirdiği görevle ve kullandığı yetkilerle orantılı olarak bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine göre görevini yürütmesi gerekir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davaya konu edilen Rekabet Kurulu kararında soruşturmayı yürüten heyete başkanlık eden Kurul üyesinin de imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Soruşturmacı Kurul üyesinin; soruşturma raporunun oluşturulması aşamasında bulunmak, raporu imzalamak suretiyle görüşünü önceden oluşturduğu ve açıkladığı dikkate alındığında, aynı üyenin soruşturma raporunun ve savunmanın objektif bir şekilde tartışılıp değerlendirilmesinin gerekli olduğu nihaî kararın verileceği toplantıya katılıp oy kullanmasının, tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, 4054 sayılı Kanunun toplantı ve karar yeter sayısını belirleyen 51. maddesinde; soruşturmacı Kurul üyesinin nihaî karar toplantısına katılıp oy kullanması zorunlu görülmediği gibi, soruşturmacı üyenin nihaî karar toplantısına katılmaması halinde, Kanunda öngörülen toplanma ve karar yeter sayısının oluşmaması durumumda söz konusu değildir.
Bu itibarla, soruşturmacı Kurul üyesinin, nihaî karar toplantısına katılarak oy kullandığı dava konusu Rekabet Kurulu Kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Belirtilen nedenle, dava konusu Rekabet Kurulu Kararının davacılara ilişkin kısmının iptaline dava konusu Tebliğ‘in iptali istemine yönelik davanın ise reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi‘nce duruşma için önceden belirlenen 14.11.2006 tarihinde davacılar vekili Av. Nurten Çağlar Yakış‘ın ve davalı idare vekili Av.Nagehan Özseyhan‘ın geldiği; Danıştay Savcısı‘nın hazır bulunduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenip, gereği görüşüldü:
Dava, 11.11.1997 tarih ve 23167 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabet Kurumu‘nun 1997/6 sayılı Tebliği ile, davacılara idarî para cezası verilmesine ve bunun dışında bazı yaptırımlar uygulanmasına yönelik, 22.01.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İptali istenilen Tebliğ, 09.03.2006 tarih ve 26103 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2006/2 sayılı Rekabet Kurulu Tebliği ile yürürlükten kaldırılmış ise de, Tebliğin 3. maddesine dayanılarak Kanun‘un 16. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca, davacılardan TMMOB‘ne dava konusu Kurul kararı ile para cezası verilmesine ilişkin karar da dava konusu edildiğinden öncelikle kararın verildiği tarihteki hukukî durum değerlendirilerek, dava dilekçesinde öne sürülen iddiaların Tebliğin 3. maddesine yönelik olması nedeniyle Tebliğin anılan maddesinin hukuka uygunluğunun irdelenmesi gerekmektedir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun‘un 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olduğu öngörülmüş; 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen her türlü teşebbüsün aralarında yaptığı rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, uygulama ve kararlar ile piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmaları ve rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralma niteliğindeki her türlü hukukî işlem ve davranışların, rekabetin korunmasına yönelik tedbir, tespit, düzenleme ve denetlemeye ilişkin işlemlerin bu Kanun kapsamına girdiği belirtilmiş; 27. maddesinin (f) bendinde, bu Kanun‘un uygulanması ile ilgili olarak tebliğler çıkarmak ve gerekli düzenlemeleri yapmak Kurulun görev ve yetkileri arasında sayılmış, geçici 2. maddesinde, geçici 1. maddede belirtilen esaslar çerçevesinde atanacak Rekabet Kurulu‘nun, Rekabet Kurumu teşkilâtını oluşturduktan sonra bu durumu bir tebliğ ile ilân edeceği, ilân tarihinde var olan her türlü anlaşma ve kararların, bu tarihten itibaren altı ay içinde Kurul‘a bildirileceği kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer alan Yasa hükümleri uyarınca, Rekabet Kurulu‘nun anılan Kanun‘un uygulanması ile ilgili olarak tebliğ çıkarma yetkisi bulunduğu görülmektedir.
Rekabet Kurulu, yukarıda açıklanan yetkisi uyarınca Rekabet Kurumu teşkilâtını 05.11.1997 tarihi itibariyle oluşturduğunu 04.11.1997 tarih ve 23160 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 1997/5 sayılı Tebliğ ile ilân etmiştir. Bunun ardından 11.11.1997 tarih ve 23167 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Tebliğ ile de Türkiye sınırları içindeki mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin hak ve yükümlülüklerinin hatırlatılması amaçlanmıştır.
Tebliğ‘in dava konusu edilen 3. maddesinde teşebbüslerin, 05.11.1997 tarihinde var olan 4054 sayılı Kanun‘un 4. maddesi kapsamındaki her türlü anlaşma ve uyumlu eylemleri ile teşebbüs birlikleri kararlarının 05.11.1997 tarihinden başlayarak en geç altı ay içinde Kuruma bildirileceği öngörülmüş olmakla, Yasa‘nın yukarıda yer verilen geçici 2. maddesi hükmü kapsamında ve Yasa‘ya koşut olarak düzenlendiği anlaşılan Tebliğ maddesinde Kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Rekabet Kurulu kararına gelince;
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 20. maddesinde, mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün ve gelişmesinin temini ile bu Kanunun uygulanmasını gözetmek ve Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere kamu tüzel kişiliğini haiz idari ve malî özerkliğe sahip Rekabet Kurumunun teşkil emirliği. Kurumun görevini yaparken bağımsız olduğu ve hiçbir organ, makam, merci ve kişinin Kurumun nihaî kararını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 21. maddesinde Rekabet Kurumu‘nun Rekabet Kurulu, Başkanlık ve Hizmet Birimlerinden oluştuğu belirtilerek sonraki maddelerde 11 üyeli Rekabet Kurulu‘nun teşekkülüne, üyelerin atanma şartlarına, görev sürelerine ilişkin hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kanunun 27. maddesinin (a) fıkrasında ise, bu Kanun‘da yasaklanan faaliyetler ve hukuki işlemler hakkında, başvuru üzerine veya re‘sen inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak, Kanunda düzenlenen hükümlerin ihlâl edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlâllere son verilmesi için gerekli tedbirleri alıp bundan sorumlu olanlara idari para cezaları uygulamak Rekabet Kurulu‘nun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Kanunun yukarıda içeriği yazılı hükümleri ve dava konusu Rekabet Kurulu Kararı birlikte değerlendirildiğinde; Rekabet Kurulu‘nun ilgili mal ve hizmet piyasasında 4054 sayılı Kanun‘da öngörülen kurallara göre hem rekabetin ihlâl edilip edilmediğini belirleyen hem de bu belirlemeye göre kişiler üzerinde önemli sonuçlara yol açan idari yaptırımlar uygulayan bir kurul olduğu görülmektedir. Belirtilen nitelikteki bu Kurul‘un, yerine getirdiği görevle ve kullandığı yetkilerle orantılı olarak bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine göre faaliyette bulunması Kanun‘un ve hukukun genel ilkeleri gereğidir.
Kanun‘un 40. maddesinde, Kurulun re‘sen veya başvuru üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verebileceği, 43. maddesinde, Rekabet Kurulu‘nun soruşturma yapılmasına karar verdikten sonra, görevli raportör veya raportörlerle birlikte soruşturmayı yürütecek Kurul üyesi veya üyelerini de belirleyeceği; 44. maddesinde, Kurul adına hareket eden ve Kurul tarafından belirlenip görevlendirilen Kurul üyesi ve raportörlerden oluşan bir heyetin, soruşturma safhasında bu Kanunun 14. maddesinde düzenlenen bilgi isteme ve 15. maddesinde düzenlenen yerinde inceleme yetkilerini kullanabileceği ve 45. maddesinde ise, soruşturma safhası sonunda hazırlanan raporun tüm Kurul üyeleri ile ilgili taraflara tebliğ edileceği, Kanunu ihlâl ettiği belirlenenlere yazılı savunmalarını 30 gün içinde Kurula göndermelerinin bildirileceği, tarafların gönderecekleri savunmalarına karşı soruşturmayı yürütmekle görevlendirilenlerin 15 gün içinde ek yazılı görüş hazırlayacakları ve bu görüşün de tüm Kurul üyelerine ve ilgili taraflara bildirileceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hükümlerin birlikte irdelenmesinden, soruşturma aşamasında görevlendirilen Kurul üyesi ve raportörlerden oluşan heyet, Kanun‘un ihlâli iddiasıyla ilgili her türlü bilgi ve belgeyi toplayıp, bunları değerlendirerek soruşturma raporu hazırlamakta ve ayrıca tarafların bu rapora karşı gönderecekleri savunma üzerine de ek yazılı görüş hazırlayarak Kurul üyelerine ve ilgili taraflara bildirmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Kurul üyelerinden birinin başkanlığında yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan raporda, TMMOB‘nin eylemine yer verilip, elde edilen bilgi ve belgeler değerlendirilerek 4054 sayılı Kanunun 4. maddesinin ihlâl edildiği sonucuna varılmış ve bu nedenle davacılara verilecek para cezası belirtilmiş, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin bu raporu Kurul Üyesi Soruşturma Heyeti Başkanı sıfatıyla imzalamış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin, soruşturma raporunun oluşturulması aşamasında bulunmak, raporu imzalamak suretiyle görüşünü önceden oluşturduğu ve açıkladığı dikkate alındığında, aynı üyenin soruşturma raporunun ve savunmanın objektif bir şekilde tartışılıp değerlendirilmesinin gerekli olduğu nihaî kararın verileceği toplantıya katılıp oy kullanmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dolayısıyla, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin, nihai karar toplantısına katılarak oy kullandığı dava konusu Rekabet Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın Rekabet Kurulu‘nun 1997/6 sayılı Tebliği‘nin iptali istemine ilişkin kısmının reddine oyçokluğu ile, Rekabet Kurulu‘nun "|2.pi.‘.2002 tarih ve 02-04/40-21 sayılı kararının iptaline oybirliği ile olmak üzere, aşağıda, dökümü yapılan 111,00.-YTL yargılama giderlerinin, haklılık oranına göre 55,50.-YTL‘sinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 55,50.-YTL‘sinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 900,00.-YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacılar vekiline, 900,00.-YTL avukatlık ücretinin de davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacılara iadesine 14.11.2006 tarihinde karar verildi.