SAMSUN "HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK MİTİNGİ
HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK. GELİN, SAĞLIKTA YIKIMI DURDURALIM!
Sağlıklı günlerimiz gittikçe bizden uzaklaşıyor. Hasta olmaya artık hakkımız yok. Devlet hızla sağlık alanından çekiliyor.
IMF ve Dünya Bankası, siyasal iktidara "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı altında bunu dayatıyor. Çünkü Sağlık, bu ülkede artık, sermaye için her insanın doğumundan ölümüne kadar kesintisiz sağılabileceği, sömürülebileceği, olağanüstü bir kâr alanı.
Bu ülkede "Sağlıkta Dönüşüm Programı" daha tamamlanmadan, bu programın dönüşüm değil "yıkım programı" olduğu anlaşıldı. Bu program tamamlandığında ise sağlık hizmetleri tamamen piyasaya devredilecek, sosyal devletin sağlık alanındaki bütün sorumluluğu bitecek.
TMMOB geçmişten bugüne tüm emek ve meslek örgütleri ile birlikte herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti için mücadele etti.
TMMOB, "şimdi, bu mücadelenin, toplumun tüm kesimleriyle el ele, omuz omuza sürdürmenin vaktidir" demektedir.
Eğer müdahale etmezsek IMF‘ye verilen niyet mektubundan da anlaşılacağı üzere "Dönüşüm programı"nın 2007 yılında tamamlanması hedefleniyor.
Sosyal Sigorta ve Genel Sağlık Sigortası Yasasına karşı yaptığımız referandumda, halkımız ezici bir çoğunlukla HAYIR oyu kullanmıştı. Buna rağmen yasa TBMM‘de kabul edildi.
Bu yasa "Sağlıkta Yıkım" getiriyor.
Bu yasa ile:
- Bütçeden sağlığa yeterli kaynak ayrılmıyor, yatırım yapılmıyor.
- Sağlık alanında, yüz bine yakın personel açığı var. Siyasi iktidar bu açığı kapatmak için hiçbir adım atmıyor.
- SSK’ya bağlı sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına devrinden sonra, iddiaların aksine hizmet kalitesi düştü, hizmete ulaşmak daha da zorlaştı. Birçok ilaç temin edilemiyor, cepten harcamalar her geçen gün artıyor. Devrin maliyeti de öngörülenin 3 katı oldu. Yani, 81 ilde tam donanımlı yeni hastane açılabilecek kaynak, uluslararası tekellere ve özel sektöre aktarılmış oldu.
- Bütçe kaynakları yerine, sosyal güvenlik kurumlarını çökertecek performansa dayalı döner sermaye ikame edildi. Yani sağlık kurumları ticarethaneye çevrildi. Sağlık hizmetinin kamusal özelliği zedelendi.
- Sağlık kurumlarında dışardan hizmet alımı yaygınlaşmaya başladı. Taşeronluk sistemi, sağlık hizmetini parçaladı.
- IMF’nin "sağlık harcamalarınızı azaltın" talimatı ile "paket fiyat" uygulaması başlatıldı. Artık sağlık hizmeti sunulamaz hale geldi.
- Yine IMF‘nin "sağlık harcamalarınızı azaltın" talimatı ile devletin ödediği ilaçlar sınırlandırıldı.
- Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince yatırım yapılmıyor. Sağlığa ayrılan bütçenin yalnızca binde 8‘i koruyucu sağlık hizmetlerine harcanıyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası 1 Ocak 2007‘den itibaren yürürlülüğe girdiğinde, sağlıkta yıkım daha da korkunç boyutlara ulaşacak.
Çünkü bu yasayla;
- Sağlık hizmetinden yararlanmak için herkes kazancının %12.5‘i prim ödeyecek.
- Prim ödemek yetmeyecek, muayene, tahlil, tıbbi malzeme için katkı payı ödeyecek. Kısacası, parası olmayana sağlık hizmeti verilmeyecek.
- Paket fiyat” uygulamasıyla, hastaneler ticarethaneye, hastalar müşteriye dönüşecek.
- Aile Hekimliği, ülke geneline yayılacak, sistem paralı olacak.
- Pilot uygulamayla "ücretsiz sağlık" diye tanıtımı yapılan Aile Hekimliği uygulaması ile aşılama, gebe, bebek takipleri yapılamayacak.
- Kârlı olmadığı için çevre sağlığı hizmetleri yeterince sunulamayacak. Bulaşıcı hastalıklar artacak, bu yüzden ölümler savaşlarda ölen insan sayısını aşabilecek.
Bu yıkımı nasıl durduracağız?
Bu mücadelede, bizden başka, hepimizden başka kimsenin dolduramayacağı bir yer var. Biz olmazsak orası boş kalacak…
Gelin elimizi, gücümüzü, yüreğimizi, enerjimizi esirgemeyelim. Gelin bir olalım, birlik olalım. Gelin, başka bir yaşamın, başka bir Türkiye’nin mümkün olduğunun şarkılarını hep birlikte söyleyelim
Gelin 14 Ekim‘de Ankara‘da TMMOB mitinginde Hep birlikte bir arada söyleyelim:
Her Şeyin Başı Sağlık! Sağlıkta Yıkımı Durduralım!