ŞEHİR HASTANELERİ SEMPOZYUMU GERÇEKLEŞTİRİLDİ

18.12.2017

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu’nun düzenlediği “Şehir Hastaneleri Sempozyumu” 16 Aralık 2017 tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu`nda gerçekleştirildi.

Sempozyum “Sağlıkta Dönüşüm ve Sağlık Politikaları”, “Şehir Hastanelerinin Ekonomi Politiği” ve “Kentsel Planlama ve Mühendislik” başlıklı üç ayrı oturumdan oluştu.

Şehir hastaneleri projesi ile kamu arazilerinin hastane yapımı için özel şirketlere devredilmesi, devletin inşaatı üstlenen işletmeci şirkete 25 yıl kira ödemesi, bu süre boyunca vergi muafiyeti sağlaması ve hastane için hasta garantisi vermesi eleştirildi.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Sermaye için hiçbir riski olmayan bir ticaret ve para kazanma yöntemi yaratıldı. Sağlığın piyasalaşma süreci Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile ivmelendi. Bu süreç şehir hastaneleri ile yeni bir boyut kazanıyor. Şehir hastanelerinin tek problemi finansman modeli değildir. Şehir planlamasından acil durum yönetimine, trafik sorunundan altyapı hizmetlerine ve en önemlisi sağlık hizmetlerine ulaşım meselesine kadar pek çok alanda büyük sorunlar yaratacaktır” diye konuştu.

TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu ise, “Ankara’da Bilkent ve Etlik’te yapılmakta olan şehir hastanelerinin hizmete girmesiyle birlikte on yıllardır hizmet vermekte olan 13 kamu hastanesi kapatılacak. Şehir hastanelerine halkın erişim probleminin nasıl çözüleceği, ortaya çıkacak ulaşım yükünün kent trafiğine etkisinin nasıl çözümleneceği ve şehir hastanelerinin halkımıza fatura edilecek olan ekonomik maliyetinin ne olacağı soruları AKP tarafından cevaplanmamaktadır” dedi.

TMMOB eski Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı başkanlığında gerçekleşen ilk oturumda TTB eski Merkez Konseyi Başkanları Eriş Bilaloğlu ve Bayazıt İlhan söz aldı. 1980 sonrasında bilinçli olarak kamusal sağlık hizmetinin çökertildiğine dikkat çeken Eriş Bilaloğlu, “30 yıla yayılan bir çöküş sonrası vatandaş her türlü sistem değişikliğinin iyi olacağı noktasına getirildi” dedi. 2013 sonrası Sağlıkta Dönüşüm atağının başladığını ve sağlık alanının tamamen piyasalaştığına vurgu yapan Bilaloğlu, bu sistemin sürdürülemez olduğunu kaydetti.

Bayazıt İlhan da, hazine garantisi ile kamuoyunu ciddi zarara uğratan şehir hastanelerinde bütün riskin Türkiye’de yaşayan yurttaşların sırtına yüklendiğini aktardı. İlhan, tıbbi destek hizmetinden güvenlik hizmetine, yemekten güvenliğe kadar birçok hizmetin şirkete devredildiği şehir hastanelerinin açılmasıyla Ankara’da 13 kamu hastanesinin kapanacağına değinen İlhan, “Ankara’daki sağlık kampüslerinin yapımı tamamlanınca 4 bin 807 sözleşmeli işçinin işsiz kalması bekleniyor” dedi.

İlhan, Türkiye’de açılan dört şehir hastanesinde yaşanan sorunlara ilişkin de şunları anlattı:
“Mersin Şehir Hastanesi’nde hastalar elektrikli araç ile ulaşım sağlıyor. Duvarlarda kaybolduğunuzda arayabileceğiniz numaralar kayıtlı, kaybolduğunuzda arıyorsunuz sizi gitmek istediğiniz polikliniğe götürüyorlar. Adana’da şehir hastanesi için beş yıl önce yapılan modern bir hastaneye kapandı. Yerine yapılan Adana Şehir Hastanesi’nin içerisinde açılan mağazalar hastaneden çok bir AVM’de olduğunuz hissi uyandırıyor. Hekimler acil uyarısı aldıkları hastaya ulaşmak için ya elektrikli araç bekliyor ya da 10-15 dakika asansör... Yaşanan sorunlar saymakla bitmeyecek kadar çok... Bizler torunlarımızın bile borçlandırıldığı yollarla değil de kamu zararı oluşturulmadan açılacak kamu hastanelerinin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.”