TİS VE GREV HAKKI SEMPOZYUMU YAPILDI

24.08.2009

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)nun düzenlediği "Çalışma Yaşamının Demokratikleşmesi Açısından TİS ve GREV HAKKI SEMPOZYUMU" 22 Ağustos Cumartesi günü Ankara'da Eğitim-Sen Konferans Salonu’nda yapıldı. Sempozyumun ilk oturumunda DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, TTB Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy ve TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi İlker Ertem, TİS ve grev hakkına ilişkin örgütlerinin görüşlerini aktardılar.

Prof Dr. Mithat Sancar‘ın başkanlığını yaptığı 2. oturumda Prof. Dr. Mesut Gülmez, Aziz Çelik ve Av. Murat Özveri toplu sözleşme ve emekçi haklarının durumunu ele aldılar. Yaşar Seyman‘ın başkanlık ettiği son oturumda ise AKP Milletvekili Ağah Kafkas, CHP Milletvekili Cevdet Selvi ve DTP Milletvekili Sevahir Bayındır emekçi haklarının siyasi boyutları üzerine görüşlerini dile getirdiler.

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi İlker Ertem‘in sempozyumda yaptığı konuşma şöyle:

Değerli katılımcılar,

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu‘nun 31. maddesinde belirtildiği gibi 15 Ağustos‘ta başlayan ve 15 gün içinde tamamlanması öngörülen toplu görüşme sürecinin devam ettiği bu dönemde "ÇALISMA YAŞAMININ DEMOKRATİKLEŞMESİ AÇISINDAN TİS VE GREV HAKKI SEMPOZYUMU"nun düzenlenmesini önemsiyoruz, anlamlı buluyoruz.

Sempozyum çerçevesinde konuşacak olan bilim insanlarımız konuya uluslararası hukuk normları, sözleşmeler açısından açıklık getirecekler. Değerli Milletvekilleri, Siyasi Partilerimizin bu alana bakışını ortaya koyacaklar. Burada dile getirilenler bizlere, toplumun tüm bileşenlerine, siyasi partilerimize önemli bir kaynak oluşturacak. Siyasi iktidarın da gündeminde yer alacağını umuyoruz.

TMMOB mesleki sorumlulukları yanında toplumsal sorumluluklarının da bilincinde hizmet üreten ve 350 bin üyesi olan bir örgüttür. Yaklaşık 70.000 üyemiz kamuda çalışmaktadır. Önemli bir kısmı KESK üyesidir. Çok sayıda üyemiz KESK‘e bağlı sendikaların ve KESK‘in kuruluşunda görev almışlardır, çalışmalara katılmaktadırlar.

TMMOB, ekonomik ve sosyal hakların kazanılması, korunması ve geliştirilmesi çalışmalarının sendika örgütlülüğü içinde yürütülmesini temel ilke olarak kabul etmektedir. Emek örgütlerinin gereksinim duyması halinde örgütlenme birikimlerimizi paylaşmayı sorumluluklarımız arasında kabul ediyoruz.

Kamu görevlileri ile ilgili toplu görüşmeleri yakından izliyoruz, bu görüşmelerin toplu sözleşmeye dönüşmesini istiyoruz. Kamu çalışanlarının ekonomik taleplerinin karşılanmasını, yaşam kalitelerini yükseltecek, gelecek kaygılarını ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. "Eşit işe eşit ücret" prensibinin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu kaynakları doğru kullanıldığında, tüm çalışanların insanca yaşam olanaklarının yaratılacağını biliyoruz. 

Değerli arkadaşlar,

Günümüzde özgür ve özerk nitelik taşıyan insanın savunduğu ve uğruna ölümü göze aldığı değerler, insan haklarına saygı, insan yaşamının korunması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve ekolojik dengenin korunması temelinde oluşmakta ve gelişim göstermektedir.

İnsanca yaşam koşullarının oluşumu, bireysel ve toplumsal gelişim olanaklarının yaratılmasına, toplumun gereksinimi mal ve hizmetlerin üretilmesine bağlıdır. Yaratılan değerlerin eşit ve adil bir şekilde üleşilmesi gerekmektedir. Bu da ancak örgütlü bir mücadele ile sağlanabilir.

Sosyal adaletin ve uluslararası insan ve çalışma haklarının iyileştirilmesi için Birleşmiş Milletler bünyesinde Uluslararası Çalışma Örgütü‘nün 1919 yılında kurulduğunu ve Ana Yasasında "Herhangi bir ülkenin, emeğin insani koşullarını benimsememesi, kendi ülkelerindeki durumu iyileştirme isteğinde olan diğer ülkeler için bir engel teşkil edecektir" görüşüne yer verdiğini biliyoruz.

Uluslararası Çalışma Örgütü, sözleşmeler ve tavsiye kararları yoluyla, çalışma hayatına ilişkin temel haklar, örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık, zorla çalıştırmanın engellenmesi, fırsat ve muamele eşitliği gibi çalışmaya ilişkin tüm konuları düzenleyici, uluslararası çalışma standartları oluşturmaktadır.

Üzüntüyle belirtmek gerekir ki Uluslararası Çalışma Örgütü‘nün kabul ettiği, süreç içersinde geliştirilmeye açık metinler, tavsiyeler, sözleşmeler ülkemizde gecikmeli olarak kabul edilmekte ve/veya uygulama ortamı oluşturulmamaktadır.

Bilindiği gibi;  İLO‘nun "Örgütlenme ve Grev Hakkı"nı düzenleyen 87 sayılı sözleşmesi 1948 yılında kabul edilmesine rağmen, ülkemizde buna yönelik ilk düzenleme 25 Kasım 1992 tarihli 3847 sayılı kanundur. Toplu pazarlık hakkını düzenleyen 98 sayılı sözleşme İLO tarafından 18 Haziran 1948 tarihinde kabul edilmiş, ülkemiz tarafından 8 Ağustos 1951 tarihinde 5834 sayılı yasayla düzenlenmiştir. Ancak, 25.06.2001 tarihinde kabul edilen 4688 sayılı yasada bu hakkın kullanımını sağlayacak ifadelere yer verilmemiştir.

4688 Sayılı Yasa bu haliyle eksiktir, kusurludur. Çalışanların en temel hakkı olan " Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı"  unsurlarını içermeyen bir düzenleme, çalışma barışının oluşumuna hizmet edemez. Yapılması gereken, en kısa sürede kamuda çalışanların toplu sözleşme ve grev hakkını tanıyan demokratik gelişme ortamı yaratacak bir yasanın düzenlenmesi ve uygulanmasıdır.

Değerli katılımcılar,

Son 30 yılda gelişmiş ülkeler tarafından dayatılan,  üretim ve üleşim ilişkileri insanlığa ölüm, kan ve gözyaşıyla dolu bir yaşam sunmuştur. Küresel kriz, ekonomik daralma bahaneleri ile yeni düzenlemelerle kazanılmış hakların ortadan kaldırılması, ücretlerin sınırlanması, sosyal hakların ortadan kaldırılması kurgulanmaktadır.

Böyle bir dönemde tüm emek örgütlerinin ve emekten yana siyasal organizasyonların önünde duran en önemli görev; insan hakları, temel hak ve özgürlükleri öncelikli kılan, kadın ve çocuk emeğinin daha çok sömürülmesine karşı çıkan, kazanılmış hakları savunan ve geliştiren bir programın yaşama geçirilmesidir.

TMMOB, kamu çalışanlarının sosyal, ekonomik taleplerinin ve bu alanda verdikleri haklı mücadelenin yanındadır, savunucusudur.

TMMOB "Grevli, Toplu Sözleşmeli Sendika Hakkı"nın kullanımında ve bunun mücadelesinde çalışanların yanındadır.

Sempozyumun tüm çalışanlara yarar getirmesi dileğiyle hepinize saygılar sunarım,

İlker ERTEM
TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi