TMMOB 2. KADIN KURULTAYI/17-18 ARALIK 2011/ANKARA
TMMOB 2. KADIN KURULTAYI
17-18 Aralık 2011 ANKARA
Sevgili Meslektaşlarım,
Hepinizi Kadın Kurultayı Düzenleme Kurulu adına saygıyla, sevgiyle, dostlukla selamlıyorum.
TMMOB 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurul Kararları çerçevesinde TMMOB Yönetim Kurulu‘nun 9 Ekim 2010 tarihli toplantısında yapılması karar altına alınan TMMOB Kadın Kurultayı‘na hepiniz hoş geldiniz. Bu kurultay 18 İKK‘da düzenlenen yerel kurultaylarda sizlerin emeği ile, düşünceleri ile, örgütlenmeyle oluşan emeği ile adım adım gelişerek buraya taşındı. Yerel kurultaylara katılan 700‘den fazla kadın mimar, mühendis ve şehir plancısı, "egemen sınıfın çıkarlarına hizmet eden cins ayrımcılığı çözülmeden özgür ve eşit bir toplum yaratılması mümkün değildir" ilkesinden hareket ederek bu kurultayda tartışılacak 200‘den fazla öneri üretti. Bu öneriler kolaylaştırıcı kurul tarafından gözden geçirildi, bugün ve yarın sizlerin tartışarak hayata geçirilmesi için karar alacağınız dört konu başlığında 171 önergeye indirildi.
Biz, bugün ve yarın kendi geleceğimiz için kararlar üretirken maalesef dışarıda kim bilir kaç kadın fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddete maruz kalacak. Adalet bakanlığı istatistiklerine göre 2000‘li yılların başlarında yılda ortalama altmışaltı olan kadın cinayeti rakamı bugün binleri geçmiş 14 katı artmıştır. Bugün ülkemizde uygulanan politikalar neredeyse kadına şiddeti özendirir haldedir. HSYK kadına tecavüzü özendirir önerilerde bulunmaktan çekinmiyor, tecavüzcüyle evlenmeyi ve bu yolla dava yükünün azaltılmasını ya da rıza yaşının 15‘in altına düşürülmesini tartışmaktadır. Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı yerine kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile kadın sorunu aile yaşamının parçası olarak tanımlanmakta ve kadın sorunu ‘aile sorunu‘na indirgenmektedir. En az 3 çocuk sloganıyla kadının "ev" de algılanan yeri ise iyice pekiştirilmektedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı, kadın ve erkeğin, toplumsal yapılarda, kaynak, güç ve fırsatların kullanım eşitliğini anlatsa da kadınların öyküsü ne yazık ki eşitsizlikler üzerine kuruludur.
Kamusal yaşam ve siyasal alanda eşitsizdirler, temsil edilmezler. Eğitim olanaklarına erişimle ilgili ciddi eşitsizlikler yaşam boyu toplumsal konumlarının biçimlenmesinde etkin olur. Çalışma yaşamında etkin biçimde yer alamazlar. İş, sermaye kaynaklarına erişimleri de eşit değildir. Geçici, gündelik, yarı zamanlı, sözleşmeli ve evde çalışmaya dayalı, kayıt dışı işlerde çalışırlar. Ev içi emeğin kullanımında; emekleri görünmez kılınır.
Yaşamın tüm alanlarında, insanlık onuru ve değerleri bakımından olduğu kadar hak, fırsat ve sorumluluklar açısından da iki cins arasındaki eşitliğin tanınması ve gerçekleştirilmesi için daha kaç yüzyıl gereklidir acaba...
Değerli Konuklar,
Tüm kuralların erkekler tarafından koyulduğu bir dünyada kadın olmak gerçekten zor. Çoğu zaman kadınlar iş dünyasında ve sosyal yaşamda başarılı olabilmek için erkeklerin kurallarına göre oynamak zorunda kalıyorlar. Maalesef başarı, güç, prestij gibi değerler erkek egemen zihniyetin tanımladığı biçimde algılanıyor. Kadın güç sahibi olabilmek için ya erkeksi seçimlere yönelmek ya da erkek özelliklerine sahip olmak zorunda hissediyor kendini.
Bir kadını bir erkekle eşit kılan şey nedir? Erkek gibi davranmak mı, erkek gibi rekabet etmek mi yoksa erkek gibi yaşamak mı? Eğer böyleyse ortaya çıkan bu erkeksi kimliğin erkekle eşitliğinden söz edilebilir mi? Kadınlar kadın kimlikleri ile iş dünyasında, sivil toplum örgütlerinde, siyasette ve sosyal yaşamda var olarak eşit olabilirler. Maalesef bugün hala kadınların her alanda erkeklerle eşitliğini savunan bireylerin bile bir çoğunun bilinçaltında erkeklerin önder, lider, hakim pozisyonda oldukları, kadınlarında onların denetiminde olduğu düşüncesi mevcut.
Kadınlara ayrımcılık devletin en üst düzey yapılanmasında da sürüyor. TÜİK verilerine göre devletteki yöneticilerin sadece %16‘sı kadınlardan oluşuyor. Kadınlara 8 Mart günü hamasi eşitlik nutukları atıldığında herkes kadının hakkını verdiğini düşünüyor. Oysaki işe giremeyen, ötelenen ve anneliği kutsanan, teknik alanlardaki kadınların insan haklarından, eşitlikten yararlanması için süren mücadelelere ne kadar destek verilmektedir, bunun değerlendirilmesi gerekir. Kadınların sosyal statüleri yaşadıkları ülkenin insani gelişmişliğinin göstergesidir. BM‘nin insani gelişmişlik raporuna göre Türkiye 97. sıradadır. Kadının verdiği emeğin çoğunlukla değersiz görüldüğü bir ülkedir burası. Bunu aşabilmenin öncelikli yolu bütün kadınların, cinsiyet ayrımcılığı yüzünden uğradıkları haksızlıkların karşısında olması gerektiği bilincine sahip olmasından geçmektedir.
İnsanlığın, varoluşuna ve tüm yaşam kültürüne saldıran, sıçradığı her alanı piyasalaştıran kapitalizm, insanlık tarihi boyunca var olan kadın sömürüsünü önceki egemen sistemlerden devralıp dönüştürerek toplumsal bir boyuta taşımıştır. Cinsiyetçi toplumlar yaratmış, devletin tüm aygıtlarını erkek egemenliğini yeniden üretmek üzere şekillendirmiştir. Kapitalist toplumda kadının yoksullaşması ve kapitalizm kıskacında sömürülerek yoksunlaşması hali kaçınılmazdır.
Sevgili Arkadaşlar,
Biliyoruz: Mücadele edilmezse bu gerçeklik hep yaşanacaktır.
Sevgili Arkadaşlar,
Bizden bugüne kadar toplum "Susmamız oturmamızı, hep boyun eğmemizi, hayatı seyretmemizi" istedi. Ama artık yeter deme zamanı geldi de geçiyor. Bugün bize düşen susmayarak ve gücümüzün farkında olarak hakkımızı her yerde savunmaktır.
Bu kurultayın kadını daha da fazla vuran kapitalizme, cinsiyet ayrımcılığına, kadına yönelik şiddete karşı politikalar geliştiren ve TMMOB‘nin örgütlülüğüne daha fazla kadının emek vermesini sağlayacak kararlar alacağına olan umudumla başarılı sonuçlara varmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Berna Vatan
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi
TMMOB 2. KADIN KURULTAYI
Sevgili Arkadaşlar;
Öncelikle hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu ve şahsım adına sevgi, saygı ve dostlukla selamlıyorum. Bu Kurultayın hem yerellerde, hem de merkezi olarak düzenlenmesinde emeği geçen, görüş veren, önergelere ve tartışmalara katılan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancıları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. TMMOB bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır. TMMOB bu çalışmalarını bilimin ve tekniğin ışığında, bilim insanlarının yol göstericiliğinde, 50 yılı aşkın geçmişinin birikimi ve 70‘lerde çizilen yol haritasıyla yürütmeye kararlıdır.
Hiç eğilip bükülmeden, karanlığa karşı aydınlığı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, ırkçılığa karşı bir arada yaşamayı, savaşa karşı barışı, baskı ve zora karşı özgürlük ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Biz "Bir meslek örgütüne bu ülkede bu dönem düşen görev budur" diye düşünüyoruz.
Sevgili Arkadaşlar,
Hepimizin bildiği gibi TMMOB ortamı Genel Kurullar süreci içerisindedir. Ben buraya katılan tüm arkadaşlarımın Genel Kurullarımızı demokrasi şölenine çevireceğine ve seçimlerde de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin insandan, emekten, haktan, hukuktan, adaletten yana anlayışını sürdürecek olan arkadaşlarımızı yönetimlere taşıyacağına çok eminim. Bugün burada Kadın Kurultayı gibi, diğer etkinliklerimiz de bu amaçlarımızın gerçekleşmesine yönelik çabalarımızın önemli bir adımını oluşturuyor.
Sevgili Arkadaşlar;
Gerçekleştirdiğimiz bu Kurultay, aynı ilkinde olduğu gibi, bazı anlamlarda çok önemlidir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kadın Kurultayı, en azından sosyal adalet için, iş güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, eğitim ve sağlığa ayrılan payın yükselmesi için; ırkçı, şoven ve cinsiyetçi eğitime son verilmesi için; fırsat eşitliği için, kamusal ve özel alanda kadına yönelik şiddetin son bulması için, kadınlara yönelik tüm ayrımcılığın kaldırılması için, kadınlara yönelik uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi için, ev işlerinin toplumsallaşması için, gündüz bakımevlerinin ve kreşlerin açılması için, çalışma yaşamındaki cinsiyetçi bakışın değişmesi için, terfi ve atamalarda eşitlikçi davranılması için, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için, kadınların yetki ve karar mekanizmalarında yer alması için; işsizlik, yoksulluk ve şiddete karşı durmak için, kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarını görünür kılmak için, onurlu bir yaşam için, Türkiye‘de, Irak‘ta, Filistin‘de, Lübnan‘da, Suriye‘de ve tüm dünyada mağdur olan tüm kadınlar için, tüm kadınların kadın dayanışmasını göstermek için, en azından bunlar için çok önemlidir. Bunu hepimiz biliyoruz.
Sevgili Arkadaşlar;
Bir yıl kadar önce Olağanüstü Genel Kurulumuzda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin 50 yıllık tarihinde ilk defa, aldığımız bütün önemli kararların yanı sıra, kadınlar için de önemli kararlar üretildi. TMMOB‘nin 70‘ten beri yürütülen emekten ve halktan yana mücadelesinde kadınlar için de çok önemli bir adım atılmış oldu. Genel Kurul kararları Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nde hem politik içeriklidir, hem de pratik kararlara yöneliktir. Politik anlamda alınan kararlar bugüne kadar hep birlikte oluşturulan genel TMMOB fikriyatının önemli ara taşlarını oluşturmaktadır. Bundan bir sene önce Genel Kurulumuzda kadınlara yönelik üretilen kararların uygulanması konusunda örgütün her yanında mesafeler kaydedildiğini söylemek çok yanlış olmayacaktır. Evet, aldığımız politik kararlarımızı bu kadar homojen değil heterojen bir yapısı olan; bir örgüt içerisinde içselleştirmenin sıkıntıları yaşanabilir. Genel Kurulda alınan kararlar noktasında, bu kararların içselleştirilmesi noktasında örgütümüzün çaba göstermesi gerekmektedir.
Pratik kararların uygulanmasına yönelik olarak eksiklikler varsa, o eksikliğinin tümü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulunundur, oda yönetim kurullarınındır, şube yönetim kurullarınındır. Pratik kararların bazen hayata geçmesi, hayatın o genel sıkıntısı içerisinde sorun alanı olmaktadır. Ancak, hem bu dönem ki Danışma Kurullarında, hem de TMMOB Yönetim Kurulu‘nda yaptığımız bütün değerlendirmelerde, bu kararların, hayata geçirilmesinde hakikaten zorladık, çaba gösterdik. Bundan da emin olmanızı diliyorum. Örneğin, Kadın Çalışma Grubunda "Cinsiyet Ayrımcılığı Takip Sekreteryası"nın oluşturulması yönünde alınan kararları Birlik Yönetim Kurulu olarak anında yerine getirdik; ancak, Çalışma Grubumuzun kendi içlerindeki tartışmalarda da bu takip sekreteryasının çalışma biçim ve yöntemleri henüz şekillenememiştir. Bu nedenle, özellikle şubelerden odalara giden bir bilgi akışı içerisinde, böylesi bir takip sekreteryasının nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda somut bir öneri, Örgütümüzün önünde bir görev olarak durmaktadır.
Sevgili Arkadaşlar;
Alınan kararlar çerçevesinde, birlikte yürüdüğümüz diğer yol arkadaşlarımızla birlikte ortak kadın etkinlikleri yapılması noktasında ciddi mesafeler kat ettik. Bu dönem Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu‘nda bulunan kadın arkadaşlarımız bu kurultayları başından sonuna takip etmektedirler. Bu anlayışımız çerçevesinde, 4 örgüt olarak, KESK, DİSK, TTB ile birlikte düzenlediğimiz İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi‘nde Yürütme Kurulu Üyemiz Berna arkadaşımız tarafından yönetilen "Çalışma Yaşamında Kadın" oturumunda üretilen bilgiler gerçekten çok değerlidir. Orada üretilen bilgilerin il koordinasyon kurullarımız aracılığıyla Türkiye‘nin çeşitli yerlerine taşınması, oradaki bilginin hepimizce paylaşılması örgütümüz açısından da çok önemli olacaktır.
Sevgili Arkadaşlar;
Gerek kadın sesi konusunda, gerekse Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin yaptığı her türlü çalışma noktasında bu örgütün iki turnusolü vardır. Birincisi -buradaki tartışmalarda da buna çok dikkat etmenizi, bunu hayata geçirmenizi diliyorum- Türkiye‘de mevzuata 1950‘lerde bizimle birlikte girmiş "meslek örgütü" kavramı; Anayasa‘nın 135. maddesine dayanarak kurulan 6-7 tane meslek örgütüyle benzerliğimizdir. Turnusollerimizden bir tanesi, bugün itibariyle ülkemizde bulunan 7 akademik unvanlı meslek örgütüyle Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin çalışmalarının karşılaştırılmasıdır. Elbette, Türkiye‘nin demokrasi mücadelesinde yan yana ve omuz omuza yürüyen bu örgütlerin birbirlerinden etkilenmesi, birbirlerini etkilemesi kaçınılmazdır.
1. Kadın Kurultayı‘ndan önceki Genel Kurulda alınan kararlar çerçevesinde yapıla gelen ve artık TMMOB‘nin bundan sonra iki senede bir yapacağı Kadın Kurultayı diğer örgütlere örnek olmak durumundadır. Bu, sizin başarınızdır. Bunun burada altını çizmek istiyorum. Gerçekten, diğer meslek örgütlerinde kadın çalışmalarının bu şekilde görünürlüğü yoktur. Bu, TMMOB‘nin attığı önemli bir adımdır. Meslek örgütlerinin de sizin bu çabanızı takip etmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu örgütün bir diğer turnusolü de önceki çalışmalarıdır. Evet, 50 yıllık tarihinde Türkiye‘nin içinde bulunduğu durumdan, kadınların içinde bulunduğu durumdan; kadın mühendis, mimar, şehir plancılarının içinde bulunduğu durumdan dolayı, bir önceki Genel Kurulumuzda alınan Kadın Kurultayı düzenlenmesi kararı, ondan önceki Genel Kurulumuzun onu geliştiren, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin yol haritasının kenar çizgilerini belirginleştiren bir karar olmuştur. Bu açıdan da çok önemlidir. Evet, I. Kurultayımızın başarısı ne kadarsa, bu Kurultayımız onun başarısının üstüne çıkmak durumundaydı. Onlarca İKK‘mızda yerl kurultaylarımızı gerçekleştirdiniz. Bunu başardınız. Hepinizin yüreğine bir kere daha sağlıklar diliyorum.
Türkiye‘nin her bir yerinde, fikriyatı aynı olmayan, benzer olmayan, heterojen olan bir yapıda, aynı önergelerin altına imzalar atarak ve bunları çoğaltarak, Türkiye‘nin çok ihtiyacı olan kadın sesinin, bu kadar baskı, zor ve zulmün yaşandığı bir ortamda duyurulması ve bunun için çaba gösterilmesi bizim açımızdan, örgütümüz açısından gerçekten önemlidir. Yerel kurultaylara katılan, görüş veren, önergeleri oylayan bütün arkadaşlarıma, sizlere gerçekten çok teşekkür ediyorum.
Sevgili Arkadaşlar;
AKP‘nin yarattığı bir düzen içindeyiz. Her zaman, her yerde söylüyorum: masmavi gökyüzünün altında gri bulutlar çok birikti. TMMOB, "Bu abluka dağıtılsın!" demektedir. TMMOB, "Ya onlar bu ülkeyi cehenneme çevirecek, ya bu ülkeye biz baharı getireceğiz!" demektedir. AKP‘nin ülkemizi tek tipleştirmesinin bir özelliği daha vardır. Her yerde, bütün TMMOB metinlerinde vardır; ülkemiz, cemaat ağları ilişkisi içerisinde muhafazakârlaştırılmakta ve gericileştirilmektedir. Neoliberal yapının bütün sarsıcı uygulamalarının, yani emperyalizmin baş taşeronu olan AKP‘nin saldırılarının hayatın her alanında topluma yansıması, özellikle artan kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet uygulamalarının Türkiye‘nin her yerini sarmasının nedenleri, mevcut olan kurulu sistemdeki ablukadır. Onun için de bizim bu Kurultayımız çok önemlidir, bu kurultayımızın sonucunda çıkaracağınız ses çok önemlidir.
Sevgili Arkadaşlar;
Özetle Birliğimiz, "Egemen sınıfın çıkarlarına hizmet eden cins ayrımcılığı çözülmeden, özgür ve eşit bir toplum yaratılması mümkün değildir" demektedir. Özetle Birliğimiz, "Kadın-erkek yan yana, omuz omuza, yaşamın her alanında" demektedir. Özetle Birliğimiz, "Kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü" demektedir.
Hepinize saygılar sunuyorum.
MEHMET SOĞANCI (TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı)