TMMOB 2. ÜCRETLİ MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILARI VE İŞŞİZLİK KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

26.02.2012

TMMOB üyelerinin önemli bir kısmını oluşturan ücretli çalışan mühendis, mimar, şehir plancılarının sorunları ile işsizlik konusu “TMMOB 2. Ücretli Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları ve İşsizlik Kurultayı”nda masaya yatırıldı. Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde 25 Şubat 2012 tarihinde düzenlenen kurultayda 12 yerel kurultaydan gelen önergeler görüşülerek oylandı.

Divanın oluşturulması ile başlayan kurultayda, divan başkanlığına Bedri Tekin (MMO), divan başkan yardımcılıklarına Berdan Dinçyürek (İMO), Bekir Erdem Öztürk (MADENMO), yazman üyeliklere de Şebnem Gürses (HKMO) ve Haluk Fıçıcı (İMO) seçildi.

Divanın oluşumu sonrası açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, neoliberal politikaların toplumun tüm kesimlerini olduğu gibi mühendis, mimar ve şehir plancılarını da olumsuz yönde etkilediğini belirterek, mücadelenin ortaklaştırılmasına vurgu yaptı.

Neo-liberal politikaların en iyi uygulayıcısı olan AKP İktidarı döneminde, enerjiden haberleşmeye, eğitimden sağlığa, tarımdan sosyal güvenliğe kadar tüm alanlarda yapısal bir dönüşüm gerçekleştirildiğini kaydeden Soğancı, bu dönüşümden kentlerin, köylerin, tüm yaşam alanlarının yanı sıra mühendislik uygulamaları, mühendislerin sosyal konum ve koşullarının da doğrudan olumsuz biçimde etkilendiğini ifade etti. İnsan yaşamının her aşamasından sorumlu olan mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığının hızla işlevsizleştirildiği söyleyen Soğancı, "Gelecek hem ülkemiz mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetleri açısından, hem de mühendis, mimar ve şehir plancıları açısından kaygı vericidir. Güncel gereklere uygun ciddi bir istihdam politikası oluşturulması gerekirken; bu yapılmamakta, ülkemiz kaynaklarının sömürüsüne dayanan politikalarla, yalnızca nitelikli işgücünün ihracı teşvik edilmektedir. Ancak kendi işsizlik krizini çözmeye çalışan gelişmiş ülkelerin yönlendirdiği uluslararası nitelikli emek pazarı, giderek ülkemiz meslek insanlarına daha kapalı hale gelmektedir. Bu nedenle, bir yandan bu sürece ciddi bir direniş göstermek, diğer yandan da ülkemiz insan kaynaklarının heba olmamasını sağlayacak politikaların; meslek alanlarında örülmesini sağlayacak adımları hızla atmak gerekiyor" dedi.

Mehmet Soğancı, mesleği işlevsizleştirmeye yönelik olarak özellikle eğitim alanındaki politikalara dikkat çekerek şöyle devam etti:

"Sadece ülkedeki üniversite mezunu sayısını artırmak amacıyla istihdam imkânı bulunmayan alanlarda, ülke gereksinimleri ve çağdaş bir mühendislik eğitiminin en düşük standartları dahi dikkate alınmadan ardı ardına asparagas üniversitelerin, fakültelerin ve bölümlerin açılmasının ilerleyen yıllarda çok daha büyük sorunlara yol açacağı aşikâr. Ülkemizde farklı adlar altında 150‘nin üzerinde fakültede mühendislik eğitimi veriliyor. Her yıl mühendislik fakültelerine 60 binin üzerinde yeni öğrenci kaydoluyor. Her yıl alınan öğrenci kadar mezun verildiğini varsayarsak yılda ortalama 60.000 yeni mühendis iş hayatına atılıyor demektir. Oysa meslek alanında var olan işsizlik çok yüksek boyutlarda. Üniversite diplomasına sahip kişilerin birçoğunun ya iş bulamadığını ya da eğitimini aldığı dalda çalışmadığını görüyoruz. Hal böyle iken bilimsel gereklere ve ülke gerçeklerine göre değil, sadece sübjektif nedenlerle üniversite, fakülte ve bölümler açılması, sonuçları itibariyle kolay çözülemeyecek sorunlar ve tahribatlar yaratacak. Mühendislik eğitimi ile ilgili sorunlar ortadayken karşımıza bu dönem bir de teknoloji fakülteleri çıktı.

TMMOB‘ye kayıtlı üye sayısı 2011 sonu itibariyle 400.000‘i aştı. Üye sayımızda son beş yıldaki artış 100.000‘i geçti. Ülkemizde, mezun olan her mühendisin istihdamına yönelik bir olanak bulunmamaktadır. Bugün mühendislerin %25‘i işsizdir ya da kendi mesleği dışında alanlarda çalışmaktadır. Yatırım planlamasına bakılmaksızın öğrenci alım sayılarının arttırılmasının işsiz mühendislerin içine yeni işsizlerin katılmasına yol açacağını söylemek için kâhin olmak gerekmiyor. 

Öte yandan çalışan üyelerimizin üçte birlik bir oranı, yani önemli bir kısmı kamuda çalışmaktadır. Ancak bu önemli kesimin, toplu sözleşme ve grevi de içeren sendikal hakları; uluslararası normlara uygun olmayan bir biçimde engellenmektedir. Kamuda çalışan mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları açlık ile yoksulluk sınırları arasına sıkışan ücretleriyle yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve plancıların ücretleri diğer tüm kamu çalışanları da dahil derhal insanca yaşanabilecek bir düzeye çıkarılmalıdır.

Özel sektörde ise parçalı bir biçimde istihdam edilen ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıların çok az bir kısmı, ancak büyük işyerlerinde sendikal örgütlenmeler içinde yer alabilmektedir. Kamuda ve özel sektörde çalışan mühendis, mimar ve plancıların uluslararası hukuka uygun grevli- toplu sözleşmeli sendikal haklarının kullanımı mutlaka sağlanmalıdır."

Mehmet Soğancı‘nın açılış konuşması sonrası Divan‘a verilen bir önergeyle, yerel kurultaylardan gelen önergelerin birleştirilmesi için bir kolaylaştırıcı kurul oluşturuldu. Neriman Usta (EMO), Gülsüm Sönmez (İMO), Murat Türüdü (HKMO), Cemalettin Sağtekin (MADENMO), Ercüment Çervatoğlu (MMO), Ersoy Bey (MMO), Metin Şen (MMO) ve Çiğdem Camkıran (PEYZAJMO)‘dan oluşan Kolaylaştırıcı Kurul, önergeleri ortaklaştıracak bir çalışma yaparak kurultaya sundu. Önergelerin oylanarak karara bağlanması sonrası Hasan Tuzcu (HKMO), Haluk Ekinci (İMO), Necmi Ergin (MADENMO), Selçuk Soylu (MMO) ve Redife Kolçak (PEYZAJMO)‘ın oluşturduğu Sonuç Bildirgesi Komisyonu tarafından hazırlanan sonuç bildirgesi okunarak kurultay delegelerince oylandı.

Kurultaya, 399 delege katıldı.