TMMOB 3. COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI

15.12.2011

TMMOB adına Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası tarafından 31 Ekim - 04 Kasım 2011 tarihlerinde Antalya`da gerçekleştirilen 3. Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi sonuç bildirgesi yayımlandı.

TMMOB CBS 2011 KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasınca, 31 Ekim - 4 Kasım 2011 tarihleri arasında Antalya‘da, HKMO Antalya Şube ev sahipliğinde Antalya Kültür Merkezinde, "Ortak Aklın Adresi" sloganı ve "Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin" ana temasıyla düzenlenen 3. TMMOB Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi başarıyla sonuçlandırılmıştır.

Kongre; 457 delege, 290 öğrenci ve konuk olmak üzere Coğrafi Bilgi Sistemleri‘ne ilgi duyan farklı meslek disiplinlerinden mühendis, mimar, şehir plancısı, bilim insanları ve uzmanların temsil ettiği; kamu kurum ve kuruluşları, merkezi ve yerel yönetimler, üniversiteler, eğitim birimleri, meslek kuruluşları ve özel sektör kuruluşlarından 1000 dolaylarında katılım gerçekleşmiştir.

"Bilim ve Teknoloji"nin hızla ilerlediği ve egemenlik kurduğu yüzyılımızda, özellikle ülkemizde Coğrafi/Kent Bilgi Sistemlerinin kurulmasında, güncel ve güvenilir biçimde işletilmesinde yoğun çaba harcayan biz mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları; düşünen, tasarlayan, sorgulayan ve üreten beyinler olarak, bilimi ve teknolojik ilerlemeyi, toplumsal yarara dönüştürerek, insanlık onuruna yaraşır, çağdaş bir yaşamın yaratılması için tarihsel sorumluluğumuzla çalışmalarımızı, bilgilerimizi ve sevgilerimizi birbirimizle ve halkla paylaşmak amacıyla bu kongrede bir araya geldik.

Birincisi dört yıl önce "Paylaşılmayan Bilgi Verimli Değildir" sloganı ve "Ortak Veri, Ortak Bilgi, Ortak Dünya..." temasıyla Trabzon‘da,  ikincisi "Yaşanabilir Gelecek İçin" sloganı ve "Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri  ve Birlikte Çalışabilirlik" ana teması ile İzmir‘de gerçekleştirilen kongreler dizisinin bilim ve insanlık adına, toplum ve ülkemiz yararına önemli sonuçlar getirdiğine inanıyoruz.

CBS‘de son gelişmelerin, uygulamaların, veri toplamadaki yeniliklerin, yazılım ve donanımda gelinen noktanın ve geleceğe dönük hedeflerin ulusal ve uluslararası düzeyde tüm yönleriyle ele alındığı Kongre kapsamında paralel oturumlar şeklinde, toplam 14 teknik oturumda 56 sözlü bildiri sunulmuştur. Yine kongrede 3 panel ve 12 sözlü bildirinin sunulduğu 3 özel oturum ile 21 adet posterin yer aldığı bir poster oturumu gerçekleştirilmiştir. Kongre süresince açık bulunan "Coğrafi Bilgi Teknolojileri Fuarı" gelişen teknolojilerin izlenmesi ve yeni teknolojilerin tanıtılması açısından katılımcıların ilgi odağı olmuştur. Ayrıca kongre öncesinde içeriği anketle belirlenen " CBS‘nin Temelleri ve Yerel Yönetimlerde CBS Uygulamaları Eğitimi"ne katılan 55 kişiye katılım belgesi verilmiştir.

TMMOB ve bileşeni Odalarımız, daima aklın ve bilimin ışığında yürümeyi ilke edinmiştir. Bilimi, teknolojiyi ve mühendisliği insanlık adına, ülke kalkınmasında ve gelişmesinde toplum yararı yönünde kullanmayı üstün bir kamu ve toplumsal görev olarak görmektedir. Anayasanın 135. maddesi ve 6235 sayılı yasayla kurulan TMMOB ve Odalarımız, kamu tüzel kişiliği ve özerk yapısıyla, meslek alanlarından hareketle oluşturulan politikalarla toplumsal yaşama insanlık adına müdahale etmektedir.

TMMOB ve meslek Odalarımızın, yaklaşık 60 yıldır bu anlayış ve bilinçle yaptığı bilimsel çalışmaların, değerlendirmelerin, saptamaların ve yayınladığı raporların, siyasal erk ve yetkili kurum ve kuruluşlarca gerektiği gibi dikkate alındığı söylenemez. 23 Ekim 2011 tarihinde Van-Erciş‘de yaşanılan depremde de bu olgu bir kez daha görülmüştür.

Ülkemiz açısından kaçınılmaz olan doğa olaylarının heran yaşanabileceği bilinci içerisinde; Coğrafi Bilgi Sistemleri‘nin alt bileşenlerinden olan Afet Bilgi Sistemleri‘nin kurulmasının ve işletilmesinin önemi ve gerekliliği son yaşanan depremle bir kez daha anlaşılmıştır. Bu sistemler, gerek afet öncesi yapılması gereken hazırlıklar ve alınması gereken tedbirlerdeki eksiklikler ve gerekse afet anı ve sonrasındaki acil yardım, hasar tespiti, kaynak paylaşımı, yönetimi ve yönlendirilmesinde kolaylıkla kullanılabilecekken, yaşanan kaos, 21.yy ülke yöneticilerinin başarısızlığı ve sorumluluğu yanında ülkemizin bilgi sistem ve teknolojilerini geliştirme ve uygulamada büyük bir eksikliği olarak görülmelidir.

Diğer taraftan 2009 yılında İzmir‘de düzenlenen İkinci CBS kongremizin sonuç bildirgesinde de yeralan CBS Politikaları‘nın geliştirilmesi ve kurumsallaştırılmasının zorunluluk haline geldiği belirtilmesine paralel yapılan son düzenlemelerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü‘nün kurulması önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu genel müdürlüğün Başbakanlığa bağlı bir kurum olması daha anlamlı olacaktır. CBS Genel Müdürlüğünün günlük politikalar ve siyasi yaklaşımlardan uzak donanımlı, üretken ve nitelikli mühendis ve uzmanların yönetiminde kurumsal bir yapıda örgütlenmesi sağlanmalıdır.

CBS Genel Müdürlüğünün kurulması ile birlikte ülke genelinde mekânsal veri üreten ve kullanan kurum ve kuruluşlar arasındaki eşgüdümün sağlanması etkin bir bilgi sisteminin kurulması ve işletilmesi için gerekli mevzuat düzenlemelerinin biran önce gerçekleştirilmesi ve meslek Odalarının da görüşleri alınarak bu alandaki yasal boşlukların doldurulması da önemli bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.

TUBİTAK bünyesinde kurulan CBS biriminin bazı kurum ve kuruluşlara bilimsel ve teknik alanda katkı ve destek sağlamakla birlikte henüz Belediyeler ve Yerel yönetimlerle bu yönde ilişkiler kurmadığı görülmüştür. Meslek odaları ile de ilişkilerin kurularak CBS projelerinin desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Bununla birlikte CBS‘ nin en çok emek isteyen ve maliyet gerektiren unsurlarından biri olan temel harita ve verilerinin sağlanmasında da halen birçok kurum standart dışı konum bilgisi üretmekte olup, 2005 yılında yürürlüğe giren BÖHHBÜY hükümleri çerçevesinde konum bilgilerini üretmeleri gerekmektedir. İlgili tüm kurumların sayısal hâlihazır harita ve ortofoto haritalarını BOHHBÜY de de öngörüldüğü gibi CBS tabanlı üretmeli ve diğer temel harita, plan ve projelerin üretiminde kullanılacak şekilde depolamalı, güncelleştirmeli ve paylaşmalıdır.

Kadastro verilerinin yaklaşık 2/3 ü, özellikle de kent bilgi sistemlerinin yoğun olarak kullanıldığı şehir merkezlerinde güncel ve kullanılabilir nitelikte değildir. Bu durum gerek imar uygulamalarında ve gerekse bilgi sistemlerinin kurulmasında büyük engel ve zaman kaybına neden olmaktadır. Ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile kurumlar arasında düzenlenen protokol kapsamında gerçekleştirilen veri transferinde gerçek zamanlı güncel veri paylaşımı yapılamamakta, verilerin belirli periyotlarla kopyalanarak verilmesi CBS projelerinde sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü CBS‘ nin temel altlığını oluşturan kadastral haritaların yenilenmesi için gerekli çalışmaları hızlandırmalıdır. Bunun için de TKGM‘ye yeterli kaynak sağlanmalıdır.

Türkiye‘de imar planı uygulamaları, kamu amaçları için taşınmaz mallardan %40‘a varan kesintiler sadece alan üzerinden yapılmakta ve bu yöntemle ciddi adaletsizlikler yaratılmaktadır. Uygulamadaki bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için İmar Kanunun‘da;

  • Öncelikle düzenleme ortaklık payı (DOP) hesabında parsel alanı ile emsalin/KAKS‘ın ilişkilendirilmesi
  • Kadastral bilgiler arasında taşınmaz değer bilgilerinin üretilmesi ve kayıt altına alınmasından (değer haritalarının üretilmesi ve güncel tutulmasından) sonra da eşdeğerlilik esasına göre kesinti yapılması yönünde yeni düzenlemeler ivedilikle gerçekleştirilmelidir.

Coğrafi veriye ihtiyaç anında çoklu ortamlardan erişilebilmesi sağlıklı kararların verilmesi için çok önemlidir. Bu bağlamda kurumların web servislerini geliştirerek coğrafi bilgi paylaşım alt yapılarını oluşturmaları gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerini paylaşmamalarının yanında birlikte çalışma ortamı yaratmamaları, çağın hızına ayak uydurmamaları anlamına gelmektedir. Verinin paylaşıldıkça ve kullanıldıkça güncellenebileceği ve değer kazanacağı unutulmamalı, güncellenmeyen sistemlerin bir süre sonra bilgi çöplüğüne dönüşeceği gözardı edilmemelidir.

Diğer taraftan ülkemizde konumsal veriye erişim için geliştirilmiş portallar bazı yapısal sorunlar içermektedir ve bu sorunların çözümü Ülkemizin Ulusal Konumsal Veri Altyapısı (UKVA) için de önemlidir. UKVA ile ilgili çalışmalar hızlandırılmalı ve buna yönelik kurumların yapacağı çalışmalar rekabetçi ortamda tekelleşmeye yol açmadan gerçekleştirilmelidir.

Tarımsal üretimin sürdürülebilir olmasını destekle sağlamak esastır.  Doğru havza planlamaları ve doğru ürün desenlerini CBS ve Uzaktan Algılama ile belirleyerek verimin arttırılmasına esas olarak tarımsal desteklemelerde kullanılmalıdır.

Sağlık alanında CBS uygulamaları yoğun olarak kullanılmaya başlamış özellikle konumsal haritaların kullanılması ve kısa yol güzergah belirlenmesi 112 acil servis gibi hizmetlerde bir zorunluluk olmuştur. Söz konusu verilerin gerçek zamanlı, doğru ve zengin içerikte sağlanması durumunda hem hizmetlerin etkin bir şekilde ulaştırılması sağlanacak hem de CBS teknolojileri kullanarak sağlık problemlerinin sebepleri doğru teşhis edilerek halk sağlığının kontrolü sağlanabilecektir.  

Türkiye‘deki CBS eğitimi konusunda kullanıcı grupları tanımlanarak gereksinimler belirlenmelidir. Ülkemizde uygulanan CBS eğitim modeli için ilgili meslek odaları ve üniversiteler tarafından bir standart oluşturulmalıdır. Üniversitelerde doğrudan okutulan CBS derslerinin konusunda uzmanlar ile detaylı değerlendirmelerin yapılarak erken dönemlerde verilmesi olasılıkları tartışılmalıdır. Konunun her geçen gün önem kazanması nedeniyle ders ve uygulama saatlerinin artırılması gerekmektedir.

Mekânsal sistemlerde kullanılan verinin uygunluğu ve çıkan sonuçların irdelenmesinde Ülkemizde yeterli bilgi birikimi bulunmamaktadır. Özellikle mekânsal analiz ve bu verilere dayalı karar destek çalışmalarında standardizasyon ve rehber dokümanlar hazırlanarak uygulamacılar sağlıklı olarak yönlendirilmelidir.

CBS‘nin başta üniversitelerdeki eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarda, yerel yönetimlerde, yaşamın tüm alanlarında gerekli önemin verilmesinin altını bir kez daha çiziyoruz. Kongremizin bu anlamda ne denli önem taşıdığının farkındayız.

Tüm oturumların değerlendirilmesi sonucunda CBS, ülkemiz kaynaklarının doğru, verimli, ekonomik kullanılmasını sağlayacak, insan ve doğa odaklı politikalar üretilmesinin önünü açabilecek çağdaş bir araç olarak değerlendirilmiştir. Konu ile ilgili ulusal ve uluslararası çalışmalar ve gelişmelere ilişkin sunuşlar dikkatle izlenmiş, farklı uygulama alanlarında gerçekleştirilen başarılı çalışmaların yanında, karşılaşılan sorunlar ve eksiklikler dile getirilerek, bu eksikliklerin giderilmesine yönelik katılımcılarca yararlı tartışma ortamları yaratılmıştır.

Sonuç olarak bilgi, insan yaşamında tartışılmaz en önemli değerdir. Bilgi bir güçtür. Doğa ve insan arasında ilişkiyi sağlayan bu gücün kullanımı, değeri kadar ayrı bir önem kazanmaktadır. Doğayı tanıma, doğa olaylarını izleme, irdeleme, modelleme ve neden-sonuç ilişkisiyle veri ve bilgi yönetiminin ve karar alma süreçlerinin etkin bir biçimde hayata geçirilmesi, bilgi sistemlerinin kurulmasıyla mümkündür.

2009 yılında İzmir‘de düzenlenen İkinci CBS kongremizin sonuç bildirgesinde de belirttiğimiz gibi, Coğrafi Bilgi Sistemlerinin ilk örneği; bundan 3500 yıl önce Mezopotamya‘ da yaşamlarını sürdüren ve dünyanın ilk medeniyetini kuran Sümerler döneminde NİPPUR kentinin harita bilgileri topraktan üretilen kil tabletler üzerine kayıt edilerek bugünkü anlamda verilmiş ve bugün de; afet yönetiminden tarıma, ormancılıktan arkeolojiye, çevresel kaynakların yönetiminden turizme, sürdürülebilir gelişmeden sanayileşmeye, ulaşımdan nüfus planlamasına, üç boyutlu kent modellerinden kırsal ve kentsel gelişime, değişim algılama ve analizinden tıp alanındaki uygulamalara kadar çok geniş bir yelpazede kullanılmaktadır.

Günümüzde yaşanılmakta olan ekonomik sıkıntıların aşılabilmesi üretim ekonomisiyle olanaklıdır. Üretim ekonomisinin en önemli unsuru ise mühendis, mimar ve plancılardır. Biz mühendis, mimar ve şehir plancıları, bilimi teknolojiye, teknolojiyi üretime dönüştüren beyinler olarak insanlık ve toplum adına ülkenin kalkınması ve gelişmesi yönünde görev yapmaya inançlı ve kararlıyız. Bilginin güç olduğu bilinci içerisindeyiz. Bilginin yönetiminin önemini de biliyoruz.

Her türlü karar-destek faaliyetinin en önemli aracı haline gelen CBS, sadece teknik değil, yönetsel, sosyal ve kültürel alanda da birçok gelişmeyi yönlendirebilen çağımızın güçlü bir bilgi yönetim bakışıdır. Bu bakışın birliktelik anlayışı ile modellenmesi gerekmektedir.

Yöneticileri, kurum ve kuruluşları, karar vericileri, mühendis, mimar, şehir plancılarını kısaca herkesi "Ortak Aklın Adresinde" buluşmaya çağırıyoruz; İnsan ve toplum yararına, doğayı koruma ve kullanma dengesi gözetilerek "Birlikte Üretmek, Yönetmek ve Paylaşmak İçin..."

Saygılarımızla...

  

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI