TMMOB ADANA İKK'DAN KENTİN İMAR SORUNLARI, YAYALAŞTIRMA VE KENT DOKUSUNUN KORUNMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

30.03.2021

TMMOB Adana İKK, “Adana İmar Sorunları, Yayalaştırma ve Kent Dokusunun Korunması” üzerine 30 Mart 2021 tarihinde bir basın açıklaması yaptı

TMMOB Uyarıyor
Kentimiz ve kamu adına konuların takipçisi olacağız
İmar plan revizyonları 1 Temmuz 2021 tarihine kadar tamamlanmalıdır.
Kentimiz, aldığı göçlerin planlı bir kentleşme ile düzenlememesi nedeniyle plansız ve çarpık bir büyüme yaşamıştır. Buna bağlı olarak yapılan yeni imar düzenlemeleri şehrin bütünselliği içinde altyapı, ulaşım, şehir içi trafikte yaratacağı etkiler beraberinde planlanmamış, geleceği öngöremeyen, sistemli bütünsel bir anlayışla kentleşme planlarını düzenleyemeyen yerel yöneticiler, yüksek yoğunluklu ve serbest yükseklikli (Hmax=Serbest) yapıların oluşmasının önünü açmıştır. Bu planların sonucunda yeşil alanları, otoparkları ve yaşam alanları yetersiz, yan yana farklı yüksekliklerde yapıların yer aldığı bir kent dokusu ortaya çıkmıştır. Bu yapılaşmanın sonucunda ne acıdır ki kentimiz, estetikten uzak, altyapısı yetersiz, su ve sel baskınlarına konu olan, özellikle trafik sorunu yaşayan bir hale dönüşmüştür.
İmar planlarında bina yüksekliğinin serbest olarak belirlenmesi ile ilgili olarak 20 Şubat 2020 tarih ve 31045 sayılı Kanun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun kapsamında 3194 Sayılı İmar Kanunun 8'nci ve aynı kanunun geçici 20'nci maddesinde; "imar planlarında bina yüksekliği serbest olarak belirlenen yerlerde, bina yüksekliklerinin emsal değerde değişiklik yapılmaksızın, çevredeki mevcut teşekküller ve siluet dikkate alınarak, imar planı değişiklikleri ve revizyonlarının 1 Temmuz 2021 tarihine kadar ilgili idare meclis kararı ile revize edilmesi gerektiği, bu işlemin tamamlanmaması durumunda söz konusu planların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından revize edilerek ücretinin belediyelerden tahsil edileceği” ifade edilmektedir.
Söz konusu kanuna göre; kentimizdeki geçmiş dönemlerde ilgili idarelerce hazırlanıp onaylanan imar planlarında bina yüksekliği serbest (hmaks=serbest) olarak planlandığından söz konusu kanun değişikliği sonucunda 1 Temmuz 2021 tarihine kadar gerekli revizyonların yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Büyükşehir Belediyesi tarafından daha önce hazırlanan yaklaşık 3000 hektar alana ait imar planları, Şehir Plancıları Odamızın başvurusu üzerine mahkeme kararı ile iptal edilmiştir. İptal edilen imar planlarının, mahkeme kararına uygun bir şekilde Büyükşehir Belediyesi tarafından bir an önce, kısımlara ayrılmadan bir bütün halinde hazırlanarak ilçe belediyelerine iletilmesi gerekmektedir. Bu planlar ilçe belediyelerine iletilmeden ilçe belediyeleri tarafından hazırlanan imara esas planlar eksik kalacaktır.
TMMOB’YE BAĞLI İLGİLİ ODALAR ÇÖZÜME DAHİL EDİLMEMİŞTİR
Bu planların yapılması aşamasında ilgili odalarımızın görüşlerinin alınması için Büyükşehir Belediyesine talepte bulunmamıza rağmen; ne yazıktır ki konuyla ilgili toplantılara müteahhit temsilcileri dahil edilmiş, TMMOB’ye bağlı ilgili Odalar dahil edilmemiştir.
İmar planlarının 1 Temmuz 2021 tarihine kadar Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarafından yapılamaması durumunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından resen yapılacaktır. Bu durumda, planların hazırlanmasının çok uzun zaman alması ihtimali de vardır. Bu gecikmenin, pandemi dolayısıyla zaten zor durumda olan inşaat sektörünü ve bu sektöre bağlı birçok iş kolunu ve bu sektörlerde hizmet üreten insanlarımızı da olumsuz etkileyeceği açıktır.
BELEDİYENİN EKSTRA KÜLFET ALTINA GİRMESİ ENGELLENMELİDİR
İmar planlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılması durumunda, kanunda belirtildiği üzere oluşacak maliyetin %100 fazlası ilgili idaresinden tahsil edilecektir. Bu da belediye gelirlerinden maliyetin de üzerinde bir kesinti anlamına gelir ki, belediyeleri ekstra külfet altına sokacaktır.
Planlar yapılırken kentin tarihi dokusunu ve kent hafızasını bünyesinde taşıyan tarihi yerlerin korunması göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle kentin tarihi mirasını taşıyan kent merkezi ayrıca ele alınmalı, koruma altında olan bu kesim turizme kandırılmalıdır.
Öncelikle Tepebağ gibi tarihi yerleri bünyesinde bulunduran kent merkezindeki trafik karmaşası giderilmesi için, ilk etapta toplu taşıma araçlarına ait güzergahlar kent merkezine girmeyecek şekilde yeniden düzenlenmeli, bu kesimde belediyeye ait araçların ücretsiz ring seferleri ile yayalaştırma politikaları geliştirmelidir.
AKILDAN BİLE GEÇİRİLMEMELİDİR
Özellikle kentin simgesi olan tarihi Büyük Saatin bulunduğu cadde kesinlikle toplu taşıma trafiğine açılmamalı, bu düşünce akıldan bile geçirilmemelidir. Bu cadde belirli saatlerde tamamen trafikten ve park etmiş araçlardan arındırılarak yayalaştırılmalıdır.
İmar planlarında resmi kurum alanı olarak görülen ve geçtiğimiz günlerde satışı gerçekleştirilen Atatürk Caddesinde RTÜK’e ait taşınmazın ranta kurban edilerek beton yığınına dönüştürülmesi kentimiz için bir kayıp olacaktır. Bu taşınmazın kentimize yakışır bir şekilde değerlendirmesi kamu yararınadır.
TMMOB’ye bağlı Odaların Adana temsilcileri olarak, kentimiz ve kamu adına konuların takipçisi olacağımızı, kamu yararına olan düzenlemeleri destekleyeceğimizi; kamu yararına olmayan düzenlemeler için önerilerimizi sunmanın yanı sıra olumsuzlukları gidermek için gerekli girişimlerde bulunacağımızı kamuoyuna bildiririz.