TMMOB GENEL KURULU SIRASINDA YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI: TMMOB'YE SALDIRI
TMMOB 42. Olağan Genel Kurulunda alınan kararla 31 Mayıs 2012 tarihinde kitlesel bir basın açıklaması yapıldı.
TMMOB‘ye Saldırı
TMMOB‘nin 42. Olağan Genel Kurulu 400.000 üyemizi temsil eden delegelerin katılımıyla bugün başladı.
Genel Kurulumuz, son dönemde AKP İktidarının topluma karşı giriştiği sindirme politikalarının bir parçası olarak, Birliğimizi ve Odalarımızı etkisizleştirmeye yönelik girişimlerine karşı görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya karar verdi.
Genel Kurul Divanı Başkanlığı olarak Genel Kurulumuzun mesajını sizlerle paylaşıyorum.
Anımsanacaktır: İki yıl önce bir torba yasa ile "4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun"un 12. maddesi değiştirilmiş ve ülkemiz vatandaşlarına akademik ve mesleki yeterliliği tanınmadan mesleğini icra etme izni verilmezken yabancılara bu hak verilmiş, meslek mensuplarımız kendi ülkelerinde yabancı konumuna düşürülmüş, haksız rekabet yanı sıra iş kaybına uğratılmış, ilgili hizmetlerden yararlananlar ise, hizmeti sunanların mühendis ve mimar olduğunu bilemez duruma getirilmiştir.
Yine anımsanacaktır: AKP İktidarı seçimlerden hemen önce yayımlamaya başladığı KHK‘ler ile tartışmayı bile engelleyerek bir dizi düzenleme yapmıştı. Bunlardan birisi Anayasanın 135. Maddesi ve 6235 sayılı TMMOB Yasası yürürlükte iken, TMMOB ve bağlı odaların asli görevlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na devredilmek istenmesidir. İçinde bulunduğumuz dönemde Siyasal İktidar, örgütümüzün demokratik ve mesleki haklarını kullanmasını engellemek için her yolu denemektedir. Bunun nedeni TMMOB ve Odalarının doğal ve kültürel kaynaklarımızı, kamusal varlıklarımızı, kamusal hakları, kamusal hizmetleri ve demokrasiyi savunmalarıdır.
Bilindiği gibi kamu kuruluşları dışında mesleki etkinliklerde bulunmak için mühendis, mimar, şehir plancılarının Odalara üye olma zorunluluğu sürmektedir. Ancak Nisan ayı başında "Bürokrasinin Azaltılması ve İşlemlerin Basitleştirilmesi" amacıyla düzenlendiği söylenen 84 Adet yönetmelik kapsamında "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği" ile "Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği"nde değişiklik yapılmıştır. Her iki yönetmelikte de yapılan değişiklikler sonucunda Meslek Odalarının üyeleri için sicil durum belgesi düzenlemesi, kısaca mesleki denetim kuralı kaldırılmıştır. Buna göre bundan böyle proje müellifi meslektaşlarımız Odalardan böyle bir belge istemeyeceklerdir. Bunun yerine, ilgili Odaya üye oldukları, üyeliklerinin devam ettiği ve mesleki kısıtlılığının olmadığına ilişkin beyan ve taahhütname vereceklerdir. Hiçbir akla mantığa sığmayan bu düzenlemeler ile AKP İktidarı TMMOB ve Odalarını yetkisizleştirmeyi, işlevsizleştirmeyi ve yok etmeyi amaçlamaktadır.
Her operasyonda olduğu gibi yandaş basın da, yalan ve iftira dolu haberleriyle siyasi iktidarın bu girişimine meşruiyet sağlamaya çalışmaktadır.
AKP İktidarı yangından mal kaçırırcasına gerçekleştirdiği son düzenlemelerle yeni rant alanlarının hızla açılmasının önündeki engelleri azaltmak için yürütmeyi daha da güçlendirmek istemektedir. Arsalar üzerinde tasarruf yetkisi daha önce neredeyse tek başına yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na verilmiştir. Kısa bir süre önce Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunla bu yeni rant alanları yerli yabancı sermaye sahiplerine peşkeş çekilmiştir.
TMMOB ve Odalarına karşı girişilen saldırının arkasında bu talanı sürdürme telaşı vardır.
Aslında TMMOB ve Odalarının toplum yararını ön plana çıkaran anlayışı, bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunma hedefi siyasi iktidarların hiçbir zaman hoşuna gitmemiştir. Çünkü bu anlayış ve hedef, Birliğimizin ve Odalarımızın toplumu ilgilendiren her konuda taraf olmasını gerektirmektedir. Çünkü bu anlayış ve hedef, kendi meslek alanlarımızdaki gelişmeleri derinlemesine inceleyerek ülkemizdeki siyasal sistemi tüm yönleri ile sergilemeyi gerektirmektedir. Çünkü bu anlayış ve hedef mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının sorunlarının halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağı, sorunlarının çözümünün büyük ölçüde emekçi sınıfların sorunlarının çözümünde yattığı gerçeğini temel almaktadır ve emekten ve demokrasiden yana olanlarla ortak mücadeleyi öngörmektedir. Bu tutumuyla örgütlerimiz iktidarların şimşeklerini üzerine çekmiştir.
Örgüt birimlerimiz 1970‘lerden itibaren sürekli baskılara maruz kaldı, yetkileri fiilen ve sürekli olarak keyfi kararlarla kısıtlandı. Önce 12 Mart döneminde Adalet Partisi, faşist dönemin karanlığından yararlanarak örgütümüzü işlevsizleştirmeye çalıştı, başaramadı. Sonra 12 Eylül faşist döneminin iktidarı, ne garip bir rastlantıdır ki yine KHK‘ler yoluyla kamu emekçisi meslektaşlarımızın üye olma zorunluluklarını kaldırdı, işlevlerimizi kısıtlamaya çalıştı. Günümüzde 12 Mart ve 12 Eylül faşist dönemlerindeki baskıcı girişimleri sürdürme görevini AKP İktidarı devralmıştır.
Siyasi İktidarın gözünde TMMOB ve Odaları vurgun ve talanı teşhir ettikleri, yasal yollara başvurarak iktidarın kamu yararına aykırı girişimlerine engel oldukları için bertaraf edilmesi gereken kuruluşlardır. Sivil toplum örgütü adıyla yandaş oluşumlar göklere çıkarılırken TMMOB ve Odalarına karşı iktidarın giriştiği bu kısıtlayıcı, yasakçı girişim onun gerçek yüzünü göstermektedir.
Özetle, TMMOB ve Odalarına karşı yapılanlar küresel sömürü, rant ve çıkar politikalarının önündeki engellerin kaldırılması için toplumun sindirilmesine yönelik uygulanan ve dozu giderek artan faşizan baskıların bir parçasıdır.
Bu tür girişimlerle örgütümüzün üyeleriyle ilişkilerini koparacağını sananlar aldanmaktadırlar. Aklın ve bilimin ışığına inanmış ve bu ülkenin emekten ve halktan yana olan mühendis, mimar, şehir plancıları ve onların örgütü hiçbir düzenleyici işlemle ıslah edilemez. Örgütümüzün yetkilerini kısıtlamaya, meslek alanlarımızı yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz.
Gücünü örgütlü üyelerinden ve emekçi sınıfların desteğinden alan TMMOB ve Odalarımız iktidarların bütün baskılarına direnmeyi başarmışlardır. Bu kez de böyle olacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
402 bin üyeyi temsil eden biz 42. TMMOB Genel Kurulu Delegasyonu olarak TMMOB mevzuatını değiştirmeyi, meslek uygulama alanlarımızı rant alanlarına çevirmeyi, öz mesleki denetim süreçlerini kuralsızlaştırmayı, meslektaşlarımızı boşa düşürmeyi amaçlayan tüm düzenlemelere karşı siyasi iktidarı, iktidar bürokrasisini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın yetkili tüm bürokratlarını uyarıyoruz: Yaşamınızın herhangi bir bölümünde toplumun yüzüne bakabilmek istiyorsanız yanlış kararlara imza atmayın, ülkemiz kamusal/toplumsal yaşamını ve düzenini kaosa sürüklemeyin, bilimin, tekniğin, mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin gereklerine aykırı mevzuat düzenlemeleri yapmayın!
Yüz binlerce mühendis, mimar, şehir plancısı ile bilimsel-teknik gereklilikler her zaman sizi izleyecek ve gerekli puanlamayı tarih önünde yapacaktır.
TMMOB direnecek ve tarihsel haklılığı kanıtlanacaktır.
Yaşasın TMMOB örgütlülüğü.
31.05.2012
TMMOB 42. OLAĞAN GENEL KURULU DELEGELERİ