TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL KURULU YAPILDI
TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Olağan Genel Kurulu, 12-13 Nisan 2008 tarihlerinde DSİ Konferans Salonu'nda yapıldı. Genel Kurul'da açılış konuşmalarını, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul yaptı.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın açılış konuşması şöyle:
"Sevgili Arkadaşlar,
Çift yılların ilk beş ayı TMMOB ortamı açısından bir demokrasi şöleninin gerçekleştiği aylardır. Şubelerimizden başlayıp, Odalarımıza oradan da TMMOB‘ye uzanan Genel Kurul süreçlerinin yaşandığı aylar içerisindeyiz.
Genel Kurullarımız, mesleğimizi uygulayarak bilimi ve teknolojiyi halkımızın hizmetine sunmak ve emeğimizin karşılığında insanca bir yaşam düzeyine kavuşmak isteyen biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının, sorunlarımızın üstesinden gelmek için ihtiyaç duyduğumuz umut ve inanç ortamının yaratılmasına, örgütlülüğümüzün gelişmesine ve güçlenmesine katkıda bulunacaktır. Buna inanıyorum.
Öncelikle görev süreleri tamamlanacak olan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma, TMMOB‘nin bir döneminde kişisel birikimlerini örgütümüzün birikimleri ile harmanlayarak, özel yaşamlarından zaman ayırarak yürüttükleri Oda çalışmaları ve örgütümüze verdikleri katkıdan dolayı Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyorum.
Bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek grubunun üyeleri olan biz mühendis, mimar ve şehir plancıları, sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşayan tüm yurttaşlar gibi önemli sorunlarla karşı karşıyayız. İşsizlik, mesleğimizi uygulamada karşılaştığımız engeller ve bunların sonucu olarak mesleki ve ekonomik haklarımızda gerileme bu sorunların başlarında gelmektedir. Sorunlarımız halkımızın sorunlarından ayrı değildir.
Hepimiz biliyoruz: Ülkemizde özellikle 80‘li yıllardan beri kapitalist küreselleşmeye uyum adına uygulanan politikalar, uluslararası sermayenin direktifleriyle yönlendirilmektedir. Kısaca IMF ve Dünya Bankası politikaları olarak adlandırdığımız dışa bağımlı bu politikalar emeğin ve halkın büyük çoğunluğunun aleyhine işlemektedir.
Bu nedenlerle, mesleğimizi uygulayabileceğimiz ortamların yaratılması mücadelesi, yani bağımsızlık, demokrasi, kalkınma ve hakça paylaşma mücadelesi her zaman olduğundan daha fazla önem taşır hale gelmiştir.
Bu nedenler, bu temel ortak gündem maddesi etrafında örgütlülüğümüzü güçlendirmeyi, ortak politikalarımızı belirlemeyi ve ortak mücadeleyi örgütlemeyi ve örgütlenmemizi güçlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Sevgili arkadaşlar,
Bu ülke insanının TMMOB‘ye ihtiyacı vardır sözünden hareketle; "TMMOB‘nin odalarına, odaların şubelerine, şubelerin çalışmalara aktif katkı koyacak örgütlü üyelere ihtiyacı vardır" sözü şimdi çok daha anlamlı. Neoliberal politikalara karşı, gericiliğe karşı, darbe özlemcilerine karşı "Başka bir Türkiye, başka bir yaşam mümkündür" demek ve bunun gereklerini yapmak şimdi çok daha önemli.
Ortalama bir Avrupa ülkesinde 50-60 yılda yaşanabilecek olaylar bizim ülkemizde bir yıla sığabiliyor. Hrant Dink suikastı, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa Mahkemesi‘nin 367 kararı, askerlerin e-muhtırası, geniş katılımlı cumhuriyet mitingleri, 22 Temmuz erken genel seçimleri ve tek başına 2. AKP hükümeti, Abdullah Gül‘ün Cumhurbaşkanı olması, çözülemeyen ve giderek içinde şiddeti arttıran Kürt sorunu, artan milliyetçilik, ABD‘nin, Dünya Bankası‘nın, IMF‘nin ülkemiz üzerinde her geçen gün artan müdahaleleri, yurtdışı askeri operasyonlar, meslek alanlarımız ile ilgili hiç de emekten insandan yaşamdan yana olmayan yeni düzenlemeler, yoksulluğun, işsizliğin giderek artması geçtiğimiz bir yılda yaşadıklarımızdan yalnızca bir kısmı.
Bu yaşananlar ve yaşatılanlar tüm dünyayı bir karabasana sokan kapitalist küreselleşmenin ülkemize yansımalarıdır. Birbirinden farkı olmayan, ABD‘ci, IMF‘ci siyasal iktidarların; 12 Eylül zihniyetinin uzantısı politikalarının sonucu önümüzdeki dönem de yaşayacaklarımız bunlardan çok farklı olmayacaktır ne yazık ki...
Bir kez daha altını çizerek söylemek gerekiyor: Bu ülkenin dış politikası ABD emperyalizminin talepleri ile şekilleniyor. Ekonomisi kapitalist küreselleşmeye uyum adı altında IMF ve Dünya Bankası‘nın yönlendirmesi altında. Demokrasinin sınırlarını da AB ile ilişkiler ve pazarlıklar belirliyor. Tüm bunlar artık hepimiz tarafından açık olarak biliniyor. Tüm bunların sonucu bağımlılığı arttırıyor, yoksulluğu arttırıyor ve geleceğimize yönelik karanlığı arttırıyor. Geçen dönem böyleydi ve ne yazık ki önümüzdeki dönem de böyle olacak.
Tüm bu hızlı gelişmeler; sıkıntılı, sancılı ve sorunlu bir ülkede yaşıyor olmak, bu ülkede bizim gibi meslek örgütlerine de çok daha fazla görev düşmesine, sorumluluklarının artmasına neden oluyor.
TMMOB ve odamız bu dönemde ne yaptı?
Tüm yaşanan olumsuzluklara karşı da, hiç bıkkınlık göstermeden, hiç durmadan, hiç ara vermeden biz kendi bildiğimiz yolda yürüdük. Devraldığımız onurlu yürüyüşü ve dik duruşu bağlı odalarımızın yöneticileri ve örgütlü üyelerimiz ile birlikte sürdürdük.
Katıldığımız, düzenleyicisi ya da çağrıcısı olduğumuz miting ve benzeri alan etkinliklerinde hep "Bağımsız, demokratik ve özgür bir Türkiye" için yükselttik sesimizi. Taksim‘in yeniden 1 Mayıs alanı olması; 3 Kasım‘da gerçekleştirdiğimiz "Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi bir Türkiye" mitingi; SSGSS yasa tarsısına karşı 14 Mart Çalışmama Hakkını kullanma ve 1 Nisan eylemlilikleri, ABD, Dünya Bankası, IMF politikaları ve Irak‘ın işgaline karşı yaptığımız kitlesel basın açıklamaları bunlardan yalnızca bazıları. İlkeli işbirliklerle oluşturduğumuz ve emekten ve halktan yana çaba gösteren tüm örgütlerle omuz omuza ve ama asla birbirimize omuz atmadan yan yana durarak Türkiye demokrasi mücadelesinin içinde yer aldık. Tamamında TMMOB‘nin kırmızı üzerine sarı yazılı pankartını TMMOB kadroları onurla taşıdı.
Ülkemiz ve meslek alanlarımız üzerine düzenlediğimiz etkinliklerle; insana, yaşama ve geleceğimize olan görevlerimizi yerine getirmeye çalıştık. Çevre Sempozyumu, Mühendislik, İstihdam ve Ücretlendirme Sempozyumu, AB Süreci Karşısında Emek Sempozyumu, Yerel Yönetimlerde Dönüşüm Sempozyumu, Enerji Sempozyumu, Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi, Türkiye‘de Özelleştirme Gerçeği Sempozyumu, Denizcilik Sorunları Sempozyumu, Jeotermal Kongresi, Afet Sempozyumu, Sanayi Kongresi, İklim Değişimi Sempozyumu, Su Politikaları Kongresi iki yıllık çalışma dönemimizde gerçekleştirildi. Yine Bu dönemde kente yönelik olarak İKK‘larımız aracılığı ile Bursa, İstanbul, Ankara, Kocaeli, Eskişehir ve Bodrumda Kent Sempozyumlarını gerçekleştirdik. Sırada Denizli ve Adana Kent Sempozyumları var. Bunlar yalnızca TMMOB‘nin düzenleyicisi olduğu etkinliklerdi. Bağlı odalarımızla birlikte bir yılda 100‘ün üzerinde etkinliğe imza attık. Etkinliklerimizin tümü kitap haline getirilerek, kamuoyu, uzmanlar ve siyasi karar vericilere iletildi. Etkinliklerimizin sonuç bildirgeleri TMMOB‘nin manifestolarıdır. TMMOB‘nin sözü hep emekten ve halktan yana olarak insana, yaşama ve aydınlık geleceğimize yönelik olacaktır.
Sadece bunlarla kalmadık. Oda temsilcilerinden oluşturduğumuz çalışma gruplarımızın çalışmaları ile gerek meslek alanlarımıza yönelik, gerekse ülkede yaşananlara ilişkin olarak bilimsel bilgiyi rehber edinerek oluşturduğumuz yüzlerce görüşü ve basın açıklamasını kamuoyunun bilgisine sunduk. WEB sayfamızı haber sitesi haline getirdik. Kurduğumuz TMMOB Radyo ile görüşlerimizi internet üzerinden sesli olarak üyelerimize ve kamuoyuna anında ilettik.
Hukuksal alanda; Cargill, Kalkınma Ajansları, jeotermal sahaların kullanım haklarının devredilmesi, İpekyolu Vadisi Serbest Bölgesi kararları, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‘in bazı maddelerinin iptali, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği‘nin "sicil durum belgesi istenmesi" başlıklı maddesini değiştiren yönetmeliğin iptali istemiyle açtığımız davalar hep bizim lehimize sonuçlandı. Yanlış gördüğümüz uygulama ve yönetmeliklere yönelik açtığımız davaların çoğunu kazandık. Çıkarılmaya çalışılan tüm yasalara karşı olumlu olumsuz görüşlerimizi kamuoyuna, siyasi karar vericilere ilettik. Meslek alanlarımız ile ilgili çıkan tüm yönetmelikleri izledik. Çok donanımlı bir hukuk birimimiz var artık.
Sevgili arkadaşlar,
Bu Genel Kurulumuz aracılığı ile buradan herkese ve her yere duyuruyorum:
50 yılı aşan deneyimi ve birikiminin ışığında, yetmişlerden beri yarattığı değerler ve mesleki-demokratik kitle örgütü olmanın sorumluluğuyla hareket eden TMMOB, bağlı odaları, odalarımızın şubeleri ve örgütlü üyeleri ile birlikte,
Önümüzdeki dönemde de meslek ve meslektaş sorunlarının halkın sorunlarından ayrı tutulmayacağını bilerek çalışmalarını yürütecektir.
TMMOB, önümüzdeki dönemde de özgür ve demokratik bir Türkiye özlemiyle emekten ve halktan yana mücadelesini sürdürecektir.
TMMOB, önümüzdeki dönemde de barıştan, dostluktan, dayanışmadan ve bir arada yaşamadan yana etkinliklerin içerisinde aktif olarak yer alacaktır.
TMMOB, önümüzdeki dönemde de toplumsal muhalefetin odağında yer alarak onurlu yürüyüşüne ve dik duruşuna devam edecektir.
TMMOB ve bağlı odalarının tüm yöneticileri ve örgütlü üyeleri bu kararlılık içerisindedir.
Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyor, Genel Kurul çalışmalarımıza başarılar diliyorum."