TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNÜN GELİŞTİRİLMESİ TOPLANTISI

16.06.2007

Çalışma Grubumuzun Sevgili Üyeleri

Odalarımızın Sevgili Yöneticileri

Sevgili mesai ve yol arkadaşlarım,

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bu gün daha etkin, daha demokratik, daha işlevsel bir TMMOB örgütlülüğü için bir aradayız. Bu gün ülkenin bu gününde, her zamankinden daha fazla bir arada olduğumuzu göstermek için bir aradayız. Neden?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, geniş katılımlı Cumhuriyet mitingleri, 28 Nisan askerlerin e-muhtırası, 367 ile ilgili Anayasa mahkemesi kararı, Temmuz ayında yapılacak erken seçim, İstanbul‘da 1 Mayıs günü yaratılan terör ortamı, Ankara‘da patlayan bomba, Tunceli karakol baskını, Cumhurbaşkanlığı konusunda anayasa değişiklikleri, Meclisin son gününde çıkarılıveren yasalar. Askerlerin kitlesel refleks çağrıları, ülkenin dört bir yanına yayılan cenazeler ve son olarak üst rütbeli subayların mayın patlaması sonucu ölmeleri. Bu kelimeler son iki aydır yaşananların kısa özeti.

Evet, bizim ülkemiz sıkıntılı, sancılı ve sorunlu bir ülkedir. Bu yaşananlar ve yaşatılanlar tüm dünyayı bir karabasana sokan kapitalist küreselleşmenin ülkemize yansımalarıdır. Değişmeyen 12 Eylülün anti demokratik anayasa maddeleri, Siyasal partiler yasası. Seçim yasası. Kaldırılmayan seçim barajları. Birbirinden farkı olmayan, ABD‘ci, İMF‘ci siyasal partiler. Parti başkanlarının iki dudağı arasında belirlenen milletin vekilleri.

Tüm bunlara karşı özetle de biz, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak, "bu ülke bu halk bu yaşananlara müstahak değildir" diyoruz. Aydınlık bir Türkiye ve aydınlık bir gelecek için bir meslek örgütü sorumluluğumuzla ve öznesine insanı koyan bir çalışma anlayışı ile meslek alanlarımız üzerinden bu ülke için, bu halk için doğruları söylemeye devam ediyoruz.

Evet, Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Siyasette, ekonomide, sokaklarda ve toplumsal yaşamın her alanında gerilim ve kriz giderek tırmanıyor. Tırmanan bu gerilim, ne öncekilerin bir tekrarından öte olmayan bir erken seçimle, ne de herhangi bir geçici düzenlemeyle aşılabilir. İçinden geçmekte olduğumuz kriz, 12 Eylül‘den bu yana bizlere dayatılan yaşam biçiminin, siyaset tarzının, ekonomik politikaların ürünüdür. Dolayısıyla krizi aşmanın yegâne yolu, "12 Eylül Hukuku"nun ve ülkemizde yarattığı toplumsal, siyasi ve ekonomik erozyonun yaşamımızın her alanından çıkarılmasıdır.

Halkımıza dayatılan sahte çözümlerin çıkmaz yol olduğunu, ırkçılığa varan milliyetçi söylemlerin, sosyal ve siyasal yaşamı din temelli anlayışa göre kurgulamak isteyenlerin ülkemizi içinden çıkılmaz bir kaosa doğru sürüklediklerini, bu kaostan çıkış yolunun demokrasi dışı yöntemlerle olamayacağını bir kez daha ifade ediyoruz.

Sevgili arkadaşlar,

İşte tüm bu yaşananların tespitinde bir konunun altını çizmek gerekiyor: Bu anlamda bile emek ve meslek örgütlerine bu ülkede çok fazla görev ve sorumluluk düşüyor. Bu toplantımız bu anlamda da çok önemlidir.

Bu toplantı TMMOB Örgütlülüğünün Geliştirilmesi Çalışma Grubu‘nun önerisi ve TMMOB Yönetim Kurulu‘nun kararıyla dört konu başlığında TMMOB Örgütlülüğünün tartışılmasına yönelik olarak düzenlenmektedir.

Bu toplantının katılımcıları arasında TMMOB Yönetim Kurulu Üyeleri, TMMOB Örgütlülüğünün Geliştirilmesi Çalışma Grubu Üyeleri ile her Odadan en az bir Yönetim Kurulu Üyesi bulunmakta.

Çalışma Grubumuzun Önerisi ile toplantının konu başlıkları TMMOB Danışma Kurulu, İşyeri Temsilciliği, Öğrenci Üyeler, İl/İlçe Koordinasyon Kurulları olarak belirlenmiştir. Toplantı Çalışma Grubumuzun kolaylaştırıcılığında yürütülecektir.

Bizi buraya toplayan tüm Çalışma Grubu Üyesi arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Buradaki konuşmalar kayıt altına alınacak ve sonra kitaplaştırılacak. Konuşmaların ve alınabilecek sonuçların daha etkin, daha demokratik ve daha işlevsel bir TMMOB için çok önemli olacağına tüm samimiyetimle inanıyorum.

Aslında bu toplantı TMMOB‘nin "birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme" anlayışına da denk gelmektedir.

2003 yılında TMMOB ortamında gerçekleştirilen Mühendislik Mimarlık Kurultayında hepimizi bağlayan temel ilkelerimiz ve çalışma anlayışımızda tam da bu konu vurgulanmıştı.

Hatırlayalım:

Temel İlkeler‘de "TMMOB ve bağlı Odaları mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir, "Yeni Dünya Düzeni" teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamının aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte, mühendis ve mimarların meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir." demiştik.

Çalışma Anlayışımız da şu şekilde tanımlanmıştı:

TMMOB ve bağlı Odalar toplumdan soyutlanmış "seçkin" mühendis ve mimarların örgütü değil, aksine toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileşim içinde bulunan, temsili demokrasi alanının daraltılması ve biçimsel uygulamalar yerine, birlikte düşünme , birlikte üretme ve birlikte yönetme mekanizmalarını güçlendirici çabalara yönelen, rant gruplarının otoriter, sınanamayan, hesap vermeyen yönetimlerin aksine, örgüt içi demokrasisi güçlendirilmiş, seçim dışında da katılım mekanizmalarını yaşama geçiren, Profesyonellerin ve uzmanların örgütü anlayışını reddeden, aksine kitle örgütü niteliği ile organlarına dayalı çalışmayı yürüten, Siyaset dışı kalma anlayışlarının tam tersine, her koşulda ve her zaman siyaset yapan, siyasetin dar tanımını aşan anlayışları yapıya hakim kılan, üye ile ilişkilerini, devlet ve egemen kesimlerle olan ilişkilerinin önüne koyan, resmi otorite ile her türlü diyaloğa ve işbirliğine açık ama işbirlikçi yaklaşımların dışında kalan, Örgüt işlevinin deforme edilmesi anlamındaki hizmet üretimini reddeden, aksine üyelerinin hizmetlerinin niteliğini yükseltecek düzenlemeler yapan, norm ve standartları oluşturan ve bunların gelişimine hizmet edecek şekilde denetleyen, Egemen kesim ve egemen kesim söylemleri ile ters düşmeme anlayışlarını reddeden, aksine üyesinin söz ve kararlarda yetki sahibi olmasını sağlayan, Kamu hiyerarşisi içinde yer edinme ve örgüt etkinliklerini buna bağlama anlayışlarının yerine, örgütün kamuoyu önünde saygın yerini korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen, örgüt etkinliklerini kendi iç dinamikleri ve kendi kararları ile belirleyen, Meslek örgütü kavramını, demokratik kitle örgütü özelliğinin önüne çıkartarak, meslekçi eğilimleri güçlendiren anlayışların aksine, mesleki-demokratik kitle örgütü anlayışlarını hayata geçiren, Her türlü yapılanma ve örgütlerle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alan, Hiçbir üyesinin sorununu dışlamayan, ancak üyesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışan mühendis ve mimarların konumları gereği, ücretli çalışan kesimlerle ve onların örgütleri ile ilişkilerini güçlü hale getiren, Örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendiren, Dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren bir çalışma anlayışı içerisindedir.

Diliyorum bu günkü bu çalışmamızın sonuçları örgütümüzü büyüten, geliştiren bir amaca hizmet eder.

Hepinize saygılar sunuyorum.