TMMOB SANAYİ KONGRESİ'NDE "AKP DÖNEMİNDE TÜRKİYE SANAYİSİ" MASAYA YATIRILDI

23.12.2013

TMMOB adına Makina Mühendisleri Odası yürütücülüğünde düzenlenen TMMOB 19. Sanayi Kongresi 20-21 Aralık 2013 tarihlerinde Ankara`da Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda "Sanayide Dünyadaki Değişimler ve AKP Döneminde Türkiye`nin Açmazları" ana temasıyla gerçekleştirildi.

Kongrenin ilk günü açılış konuşmalarının ardından "Sanayide Dünyadaki Gelişmeler ve Türkiye", "AKP Döneminde Türkiye Sanayi"; ikinci gün ise "Sanayide İşçi Sınıfının ve Mühendislerin Durumu", "Nasıl ve Kim İçin Sanayileşme? Neo Liberal Politikalarla Sanayileşmek Mümkün Mü?" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.

Kongrenin açılışında sırasıyla; MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş birer konuşma yaptılar.

 

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar konuşmasına oda etkinlikleri ve kongrenin kapsamı hakkında bilgi vererek başladı. Türkiye ekonomisinin örselenmiş ve kırılgan durumda olduğunu ifade eden Çakar, "Ülkemizi kuşatan ve içinde bulunduğumuz genel ve özel koşulları gerçeğe uygun bir biçimde tespit etmemiz gerekiyor. Dünyayı saran krizin ülkemize yansımaları, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları ve sanayi sektörünün sorunları, iç içe geçmiş durumdadır. Türkiye ekonomisi, üretim, tasarruf-yatırım, istihdam, ihracat ve ithalatın yapısı, teknoloji düzeyi, dış talep bağımlılığı, cari açık, sermaye hareketlerinin serbest giriş-çıkışı ve aşırı borçlanma hayli örselenmiş ve kırılgan durumdadır. 1980`den 2000`lerin başlarına ve 2002`den 2013`e, sanayide teknolojiye göre yoğunlaşma oranları emek yoğun ve ölçek yoğun sanayilerde gerilemiş, yalnızca kaynak yoğun sanayilerde nispi veya görece bir yükseliş söz konusu olmuştur. Bütün abartılı ve sorunlu büyüme söylemleri bir yana, büyüme olgusu sabit sermaye yatırımlarına dayandırılmamıştır. Gerçek bir büyümeden söz etmek olanaksızdır. Kamu artık üretken olmayan, katma-değer yaratmayan ve istihdam öngörmeyen yatırımları yapmaktadır. Yapılan yatırımlar ise özelleştirmelere yöneliktir" diye konuştu.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı konuşmasında yolsuzluk operasyonlarına ve TMMOB‘ye yönelik düzenlemelere değinerek şunları söyledi:  "Bu iktidarı paylaşanların kendi arasındaki savaşıdır. Gezi olaylarında yaşadığımız keyifle izliyoruz olanları. Ama bu operasyonlarla aynı zamanda Birliğimize de bir operasyon düzenlendi. Birliğimize bağlı 11 odamızın idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na verildi. Onlar bizi denetleyeceklermiş. Bizde kasalar, milyon dolarlar yok. Bizde bulacakları tek şey bu ülkenin gerçekleri olur, bilim insanların yol göstericiliğinde hazırlanmış raporlar olur. Bu örgüt bu ülkenin vicdanıdır. Bu örgüt asla ‘padişahım çok yaşa‘ diyenlerle saf tutmayacak, ‘kral çıplak‘ demeye devam edecektir."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, bir meslek örgütünün siyasal otoritenin denetimine açılmasının ancak totaliter rejimlerde olacağını söyleyerek, "Bu demokrasilerde olmaz. Bizim ülkemizde totaliter rejim mi var, demokrasi mi var?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, bakan çocuklarının da isimlerinin karıştığı yolsuzluk operasyonu ile ilgili olarak, "Madem ki yolsuzluklarla mücadele için iktidar olduğunuzu söylüyorsunuz öyleyse ilgili bakanlarınız neden istifasını vermiyor? Başbakan devletin içinde çete var diyor. 11 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Devlet içindeki çeteyi görmek istiyorsanız, bakanlar kurulunu toplayın orada çeteyi görürsünüz" dedi.

ÖDP Eş Başkanı Alper Taş da iktidarın 11 yıldır biriktirdiği pisliğin ortaya saçıldığını söyleyerek, "Ama bunları ancak iktidar içindeki çatışmalar sonucu görebiliyoruz. Susurluk‘ta da öyle olmuştu. Biz derin devletin ancak bir kısmını görebildik sonra konu kapatıldı. Bu sefer de öyle yapacaklar" diye konuştu. Dört bakanın istifasının yetmeyeceğini söyleyen Taş, hükümeti istifaya çağırdı. Alper Taş, TMMOB‘nin büyük yağmanın karşısında bir barikat, bilgiyi toplumsallaştıran, halkın hizmetine sunan bir örgüt olması nedeniyle iktidarın baskılarının hedefi haline geldiğini de söyledi.