TMMOB SİNOP NGS ÇED OLUMLU KARARININ İPTALİ DAVASINA KATILDI

30.03.2022

TMMOB,  28 Mart 2022 tarihinde Samsun'da, Sinop Nükleer Güç Santralı ÇED olumlu kararının iptaline ilişkin görülen davanın duruşmasına katıldı.

TMMOB Yürütme Kurulu Üyeleri Orhan Sarıaltun ve Hüsnü Meydan, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük, TMMOB Hukuk Müşaviri Av. Ekin Öztürk Yılmaz ve TMMOB NGS İzleme Komisyonu Üyesi Nedim Bülent Damar'ın hazır bulunduğu davada karar açıklama aşamasına gelindi.

Duruşmanın ardından TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Orhan Sarıaltun'un gerçekleştirdiği basın açıklaması şöyle:

NÜKLEER MACERASINDAN DERHAL VAZGEÇİN!

Bugün burada iktidarın halka söylediği en büyük yalanlardan birinin duruşması görülüyor. Yer seçimi, teknolojisi, iletim/dağıtım sistemleri ve bunların doğamıza, yurttaşlarımıza, ülkemize vereceği zararların konuşulmadığı; getireceği ekolojik yıkımın yanında ülkemizi dışarıya daha da bağımlı hale getirecek bir nükleer güç santralının duruşması için buradayız.

Bu duruşmanın konusu olan nükleer güç santralının nereye yapılacağı, kimin hangi teknolojiyle yapacağı belli bile değilken, bir reklam projesi olarak hazırlanmış ÇED raporuna verilmiş “olumlu” kararının iptali için buradayız.

Yurttaşlarımıza söylenen yalanlarda ülkenin dışa bağımlılığının azalacağı, enerjinin ucuzlayacağı, ülkenin süper nükleer güç haline getireceği gibi çocukları dahi güldüren maddeler sıralıyorlar. Ancak biz bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak, yüzünü doğadan, emekten, insandan yöne dönen aydınları olarak biliyoruz ki bu anlattıklarının hepsi palavradır.

Nükleer santrallar, dün Çernobil’de, Fukuşima’da bugün ise Ukrayna’da gördüğümüz gibi patlamaya ve yaşamımızı yok etmeye hazır bir bombadır. Nükleer santralın yapımı dahi ülkemizi geri dönüşü olmayacak ekolojik bir yıkıma uğratacaktır. Karadeniz’i, Karadeniz’in ciğerlerini, ormanlarını, insanlarını, hayvanlarını, balıklarını, kentlerini yok edecektir.

Yüzde yüz ithal ve dünyanın en pahalı enerji üretim yönteminin ülkemizde; enerji, elektrik fiyatlarını düşürmesini beklemek, bir nükleer santralın halkımıza refah getireceğini iddia etmek ancak bu ülke ile dalga geçmek anlamına gelir.

Ülkemizde Akkuyu ile başlatılan bu akıl almaz macerada yaşananları görüyoruz. Santralın inşaatı daha yeni başlamışken, temelinde meydana gelen çatlaklarla bu kadar ciddi bir işin iktidar tarafından ne kadar ciddiye alındığını öğrendik.

Sinop’ta istenen santralın, üstlenicisi olmayan projesinin ÇED’i, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2020 yılı Eylül’ünde onaylandı. Aynı ciddiyetle saha çalışmalarının 2021 yılında başlayacağını, 2031 yılında devreye alınacağını söylüyordu.  Ancak hep birlikte gördük ki ne 2021 yılında bir çalışma başladı, ne de iddia ettikleri gibi santral 2031 yılında çalışmaya başlayabilecek. Çünkü Sinop’ta kurulması planlanan bu santral ve ülkemizin nükleer serüveni başından sonuna kadar yalanlar ve fiyaskolar üzerine kurulu

TMMOB daha önce çok kez söyledi. Biz bir kez daha tekrar ediyoruz: Nükleer Enerji bu ülkenin gerçek ihtiyacı değildir. Bu ülkenin ihtiyacı, enerji planlamasıdır, enerjinin etkin ve verimli kullanılmasıdır. İhtiyacımız kadar enerji üretilmesidir. Çevreye en az zarar verecek enerji kaynaklarına ve üretim teknolojilerine yatırım yapılmasıdır. Üretim yapılacak alanlarda önce halka danışılmasıdır. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasıdır.

Bu ülkenin ihtiyacı, enerji sektöründe konunun uzmanları ve meslek örgütlerinin de katılımıyla hazırlanacak bütünleşik strateji belgeleri ile geleceğimizi güvence altına alan bir enerji politikası ortaya çıkartılmasıdır. Bu enerji politikasının temelinde ise rant değil, toplumsal fayda ve kamusal çıkar olmalıdır.

Açtığımız davayı takip eden sizleri, tüm basın emekçilerini, halkımızı TMMOB adına saygı ile selamlıyorum.