TMMOB TARAFINDAN DOĞAL SİT ALANLARI KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI İLKE KARARI’NA KARŞI DAVA AÇILDI

29.09.2022

TMMOB tarafından 20/07/2022 tarih 31898 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı’nın bazı maddelerinin iptali istemiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı Danıştay’da dava açıldı.

Doğal Sit Alanlarındaki koruma ve kullanma koşullarını belirleyen İlke Kararı ile getirilen düzenlemelerin Anayasa’ya, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununu’na ve “Korunan Alanların Tespit, Tescil Ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik”e aykırılıklar içerdiği gerekçesiyle öncelikle yürütmesinin durdurulması daha sonra ise iptaline karar verilmesi talep edildi.

Dava dilekçesinde, İlke Kararında getirilen düzenlemelerle Yönetmelikte tanımlanan “kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları” ibarelerinin genişletildiği, bu alanlara müdahale niteliği taşıdığı, Yasa ile öngörülen koruma ilkelerine ilişkin istisnaların; yine Yasa hükmü ile düzenlenmesi gerekirken alt düzenlemelerle niteliğinin değiştirilmesinin hukuk aykırı olduğu belirtildi.

Yine dava dilekçesinde kesin korunacak hassas alanlar, nitelikli doğal koruma alanları, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının; doğal sit niteliği itibariyle şimdiki ve gelecek kuşaklar bakımından korunması zorunlu olduğu belirtildi. Anayasanın 56. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca bu alanların devamlılığının sağlanmasının Devletin ve herkesin yükümlülüğünde bulunduğu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda, davalı idarenin koruma alanlarına ilişkin görevinin bu alanların korunması, kirliliğin ve tahribatın önlenmesi ve kuşaklar ötesi yarar kapsamında gelecek kuşaklara aktarılmasından ibaret olduğu belirtildi.

Son olarak dava konusu düzenlemelerle; korunması gereken alanları yapılaşmaya açan, doğal dengesinin ve korunması gerekli niteliklerinin bozulmasına ve tahribata uğramasına neden olan, muğlak ve sınırları belirsiz hükümler içeren; koruma-kullanma dengesine ve Anayasa, uluslararası sözleşmeler, 2872 sayılı Çevre Yasası ve 2863 sayılı Yasada düzenlenen ve güvence altına alınan koruma ilke ve esaslarına; Yönetmeliğin 5. maddesinde düzenlenen genel ilkelere; bilimsel gereklere; hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine, Anayasada Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti ilkesine, kamu yararına aykırı olduğu ifade edilerek ilgili maddelerin iptali istendi.