TMMOB VE MÜHENDİSLİK MİMARLIK ŞEHİR PLANCILIĞI MESLEĞİ SİYASAL İKTİDARIN OYUNCAĞI DEĞİLDİR. 5531 SAYILI YASA SORUNLUDUR
Ülkemiz; mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları açısından tarihinin talihsiz bir dönemini yaşamaktadır.
Siyasal iktidar TMMOB‘yi yok sayarak mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı alanında "kendine has düşüncelerle" yasa tasarıları hazırlıyor, Türkiye‘nin demokratik olmayan seçim sistemi sonucu %35 oyla elde ettiği meclis çoğunluğuna yaslanarak, bilim ve teknik dışı hazırladığı tasarıları yasaya dönüştürüyor. Bu düzenlemeleri çok çeşitli alanlarda uyguluyor.
Siyasal iktidar şimdi de gözünü TMMOB‘ye dikti, TMMOB örgütlülüğüne dikti, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleğine dikti.
İşte; Mesleki Yeterlilik Kurumu Yasa Tasarısı. İşte; Yabancıların çalışma izinlerini düzenleyen yasada yapılacak değişikliklere ilişkin Yasa tasarısı. İşte şimdi de: "Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun".
Siyasal iktidar, demokratik hukuk devletinde beklenen objektif hükümet olma yetisini göstermemektedir. Siyasal iktidarın meclisten geçirdiği düzenlemelerde sübjektif niyetleri rol oynamaktadır. Bunun somut örneklerinden biri de 29.06.2006 tarihinde TBMM‘de kabul edilen "Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun‘dur. Kabul edilen bu yasa, doğrudan bir mühendislik disiplinini ilgilendirmesine karşın, TMMOB yasanın hazırlanış sürecine dahil edilmemiştir. Oysa TMMOB Yasası hiçbir yoruma gereksinim duyulmayacak kadar açık şekilde, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleklerinde uzmanlık konularının belirlenmesi yetkisini TMMOB‘ye vermiştir. Bu açık yetkiye karşın, tasarıyı hazırlayanlar ve kabul edenler Anayasa‘ya aykırı olarak bu yetkiyi kullanmışlardır.
TMMOB, mühendislik disiplinlerinin bir yasaya sahip olmasına elbette karşı değildir. Ancak, bilimin ve teknolojinin gelişimi ve bununla birlikte disiplinlerde uzmanlaşma, mühendislik alanlarının yetki sınırlarını belirlemede ciddi çalışmalar yapılmasını da beraberinde getirmektedir. Siyasal iktidarın bilimsel verilerden uzak bir rahatlık içinde elini mesleğimizin içine sokması, tıpkı fincancı dükkânına giren filin hareketlerini anımsatmaktadır. Siyasal iktidarın asıl derdi bellidir. Onun derdi "bilimsel verilere dayalı bir meslek yasası çıkarmak" değildir. TMMOB ve diğer mühendislik alanlarının örgütlendiği konu ile ilgili Odalarımızın itirazına karşın meclisten "sayısal güç" ile geçirilen yasa ile peyzaj mimarlarının ve ziraat mühendislerinin iş alanlarının orman mühendislerine verilmesi siyasal iktidara ne kazandıracaktır? Bu bilim dışı düzenlemeye, "ben yaptım oldu" anlayışına, şüphesiz kendi mesleklerini "iyi" bilen Orman Mühendisleri de karşıdır.
Öte yandan anılan yasa ile Orman Mühendisleri Odamız, düne kadar merkezi idareye vesayet bağı ile bağlı değilken, Orman Bakanlığı‘na vesayet denetiminden öte bir bağla bağlanmıştır. Mesleğin ve meslektaşın gelişimine engel olacak bu bağ, Birliğimizce kabul edilebilecek bir durum değildir. Meslek standartlarını ve yeterliliğini belirleyecek olan meslek odasının kendisidir. Başka bir özne aramaya gerek olmadığını dünya uygulamaları göstermektedir. TMMOB kurulduğundan bugüne, meslek örgütleri üzerinde merkezi idarenin müdahalesinin neden olmamasını bilimsel verilerle anlatan ve savunan bir örgüttür. Ne acıdır ki, "vesayet" bağlantısı Orman Mühendisleri Odamızın şimdiki yöneticilerinin sevinç çığlıkları ile karşılana bilmektedir.
Gene bir başka açıdan, anılan yasada ve gerekçesinde "Serbest yeminli meslek mensubu"nun tanımı ve ne iş yapacakları konusunda bir ibare bulunmamaktadır. Bu yasa ile, 3458 sayılı Mühendislik Mimarlık hakkındaki yasada tanımı bulunmayan bir unvan üretilmiştir. Bu meslek mensupları yasadan almadıkları bir unvana dayalı yetkiyi nasıl kullanacaklardır? Eğer, bundan "Yönetmelik düzenlemesi" ile ormanların denetimi ortaya çıkacaksa, şimdiden söyleyelim, bu durum Anayasa‘nın 169. maddesine aykırıdır. Kamusal bir varlık olan ormanların denetiminde, korunmasında ve işletilmesinde devlet sorumludur. Kimse kendine, bu yolla, boşuna 2B yağmalamasına ortak aramasın.
Kabul edilen yasada, Orman Mühendislerine iş alanları yaratıldığı gerekçe gösteriliyor. Oysa bu yasanın hazırlanışındaki gerçek niyet bellidir:
Niyet, Siyasal iktidara yakın olan yönetimlere, siyasal iktidarın diyet borcunu ödemesidir. Niyet, Bir meslek örgütünün "vesayet" ilişkisine sokulmasıdır. Niyet, TMMOB‘yi parçalamaya dönük projenin uygulanmaya başlanmasıdır.
Ancak, bilinmelidir ki:
Birliğimiz, Birlik olmayı yarım yüzyılı aşkın süreden bu yana korumuştur.
Şimdi bir kez daha ilan ediyoruz:
Birliğimizi bozamayacaksınız. TMMOB her türlü açık-kapalı saldırılara karşı bugüne dek olduğu gibi bu gün de dik duracak. TMMOB onurlu yürüyüşünü sürdürmeye devam edecek.
Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı