TÜBİTAK YASASI, SİYASİ KADROLAŞMA YASASIDIR
TMMOB, TBMM gündeminde olan TÜBİTAK yasası ile ilgili olarak 28 Nisan 2005 tarihinde basın açıklaması yaptı.
Doğa bilimlerinin çeşitli alanlarında bilimsel araştırma ve teknolojik gelişmeyi, ulusal ekonomik kalkınma hedeflerine göre düzenlemek, koordine etmek ve özendirmekle görevli, merkezi bir kuruluş olan TÜBİTAK, özel bir kuruluş kanununa sahip olması nedeniyle mali ve kısmi idari özerkliğe sahiptir.
Kurumun başlangıçtaki iki temel görevi, akademik araştırmaları desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik etmek, özendirmekti. Bu görevleri yerine getirebilmek amacıyla, Temel Bilimler, Mühendislik, Tıp, Tarım ve Hayvancılık alanlarında dört araştırma grubu ile en üst karar organı olan Bilim Kurulu‘na bağlı bir Bilim Adamı Yetiştirme Grubu kurulmuştur.
TÜBİTAK, ülkenin bilim ve teknoloji politikasını belirleme sorumluluğunu, ilk kez ‘‘Türk Bilim politikası; 1983-2003‘‘ dokümanını hazırlama görevini üzerine alarak, üstlenmiştir. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu‘nun 1983 yılında kurulması ve bu kurulun sekreterya görevinin TÜBİTAK‘a verilmesi, bu sorumluluğu belirgin ve somut bir görev haline getirmiştir. Bu görevle bağlantılı olarak, önümüzdeki yirmi yıllık dönemde uygulanacak bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesine yönelik olarak ‘‘Vizyon 2023‘‘ adlı kapsamlı bir proje şu sırada yürütülmektedir.
Vizyonunu; ‘‘Toplumumuzun yaşam kalitesinin artmasına ve ülkemizin sürdürülebilir gelişmesine hizmet eden, bilim ve teknoloji alanlarında yenilikçi, yönlendirici, katılımcı ve paylaşımcı bir kurum olmak‘‘ diye tanımlayan TÜBİTAK, misyonu için ise ‘‘Ülkemizin rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için; toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde, ulusal önceliklerimiz doğrultusunda bilim ve teknoloji politikaları geliştirmek, bunları gerçekleştirecek altyapı ve araçları oluşturmaya katkı sağlamak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek ve yürütmek, bilim ve teknoloji kültürü oluşturmakta öncü rol oynamaktır‘‘ demektedir.
TÜBİTAK, sadece araştırmalara destek sağlayan bir kurum, yalnızca bilim ve teknoloji politikaları belirleyen bir oluşum, sadece ar-ge insan kaynakları geliştiren bir düzen ya da yalnızca araştırma enstitülerinden oluşan bir yapı olmayıp; bunların tümü ve daha fazlasıdır. Ulusal bir araştırma kurumunun alışılagelmiş görevlerinin yanı sıra, TÜBİTAK genelde Bilim Başkanlıkları tarafından yürütülen bir çok ek görev yapmaktadır.
Kurumun temel işlevleri şöyle sıralanabilir: Türkiye‘nin bilim ve teknoloji politikalarını belirlemek; Akademik ar-ge desteği vermek, özendirmek ve izlemek; Endüstriyel ATG ve yenilikleri desteklemek, özendirmek ve izlemek; Üniversite sanayi ilişkilerini geliştirmek; Ulusal öncelikler doğrultusunda ATG çalışması yürüten ar-ge enstitüleri işletmek; Ar-ge faaliyetleri için kolaylık ve teknik hizmet sağlayan birimler işletmek; Geleceğin bilim adamlarını keşfetmek ve teşvik etmek; Bilimsel mükemmelliği teşvike yönelik yıllık ödüller vermek; Uluslararası bilimsel ve teknolojik işbirliklerini organize etmek ve yürütmek; Bilimsel dergiler, popüler bilim kitapları ve dergileri yayımlamak.
Kurulduğu 1963 yılından bu yana TÜBİTAK, TMMOB‘nin değerlendirmelerine göre; kısaca tanımlanan bu işlevini bağımsız olarak sürdürmüş, siyasi iktidarların doğrudan pek fazla rastlanmayan müdahaleleri olmadan vizyonuna ve misyonuna uyan çalışmaları ile ülkemiz bilim ve teknoloji alanında önemli gelişmelerin sahibi ve yöneticisi olmuştur.
TÜBİTAK siyasallaştırılmamalı
TÜBİTAK, bilimsel araştırmalara çok büyük bir destek veren, katrilyonluk bütçeye sahip olan ve pek çok araştırmaya ödenek sağlayan bir kurumdur. Bu özellikleri ile, yağmacı ve talancı zihniyetin iştahını kabartan ve bir an önce fetih edilmesi gereken bir kurum özelliği de taşımaktadır.
Bilindiği üzere, siyasal iktidarca önerilerek TBMM onayından geçen TÜBİTAK yasası, Cumhurbaşkanı‘nca "veto" edilmesine karşın tekrar Meclisten geçirilmiş, ancak bu defa da 29 Ocak 2004‘te Anayasa Mahkemesi‘nce iptal edilmişti.
Siyasal iktidar, TÜBİTAK yasasını değiştirme önerisini TBMM gündemine yeniden getirdi.
Yasa önerisine göre, bir başkan ve 14 üyeden oluşan Bilim Kurulu‘nun 7 üyesi Başbakan tarafından atanacak. TÜBİTAK Başkanı, biri Bilim Kurulu dışından olmak üzere belirlenecek iki aday arasından Başbakan tarafından seçilecek. Yasa önerisinde TÜBİTAK‘ın adındaki ‘Teknik‘ tanımı, ‘Teknoloji‘ şeklinde değiştiriliyor ve kurul üyeliklerine ‘sosyal ve beşeri‘ bilimlerden de atama yapılabilmesi olanaklı kılınıyor. Bilim ve Teknik alanlarının dışındaki bilim alanlarına da TÜBİTAK yolu açılarak, yeni bir kurumlaşmaya gidildiği izlenimi yaratılacak, yasa çıktığında mevcut üyelerin görevlerinin sona ermesi sağlanmış olacak. Böylelikle, "siyasi" tercihlerin kurula yansıtılması kolaylaştırılmış olacak. TÜBİTAK neden ele geçirilmeye çalışılır? TÜBİTAK böylesi bir siyasal yapının içerisine çekilirse, araştırmalara ayrılan trilyonlarca ödenek objektif olamayan kriterlere göre dağıtılabilecek, bilimsel niteliklerine göre çalıştırılan kadrolar siyasallaştırılabilecektir.
Bilimsel bir kurumun, idari olarak tamamen özerk olması gerekirken, idari özerkliği yok etmek o kurumu bilimsel bir kurum olmaktan çıkaracaktır.
Bu nedenle;
TMMOB, "Bu yasa tasarısı geri çekilmelidir." diyor.
TMMOB, "TÜBİTAK siyasallaştırılmamalı, kurumun özerk yapısı korunmalıdır." diyor.
Mehmet SOĞANCI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı