TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET SOĞANCI, TTB 55. OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRESİ'NDE KONUŞTU

20.11.2006

Türk Tabipleri Birliği'nin 55. Olağanüstü Büyük Kongresi 18-19 Kasım 2006 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildi. Tıp ve sağlık ortamında yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği kongrenin açılışında TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da bir konuşma yaptı.

Soğancı‘nın konuşması şöyle:

Değerli arkadaşlar,
Hepinizi TMMOB adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Burada olmaktan büyük bir onur duyuyorum.

Değerli arkadaşlar,

Öncelikle Sayın Füsun Sayek‘in anısı önünde saygıyla eğildiğimizi ifade ediyorum. Sayın Sayek TMMOB‘nin arkadaşıydı, ablasıydı, dostuydu. Ailesinin, sevenlerinin, TTB‘nin ve TMMOB‘nin başı sağ olsun.

Sevgili arkadaşlar,

Hepimiz biliyoruz: Bu dönem emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin uygulamalarıyla, Türkiye‘yi yeniden yapılandırmak amacıyla siyasi iktidarlarca hazırlattırılan ve reform olarak sunulan IMF, Dünya Bankası, DTÖ ve AB isteklerini yansıtan yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapıldığı bir tarihsel dönemdir.

Genel anlamda "Kapitalist Küreselleşme" olarak tanımlanan bu süreç; içinde yaşadığımız döneme damgasını vuran kapitalizmin çok uluslu şirketler aracılığıyla dünya boyutunda kurduğu ekonomik egemenliğin son aşamasıdır. Kapitalist küreselleşme aynı zamanda, tekellerin aşırı kâra dayanan birikimi için savaş, gerginlik, çevre sorunları, dünya kaynak ve değerlerinin yağmalanması demektir. Uluslar arası sermaye, sendikasızlaştırma, uluslararası tahkim yoluyla, IMF, Dünya Bankası ve DTÖ baskısıyla özelleştirme ve rant ekonomisini egemen kılma uygulamalarıyla, ülkelerin geleceklerini karartmaktadır.

Ülkemizde uygulanan ekonomik programın temel felsefesini, dünyada yaşanan gelişmelerden bağımsız olarak değerlendirmek olanaklı değildir. Türkiye, 1980‘li yıllardan itibaren uluslararası sermayenin istemlerine uygun olarak enerjiden haberleşmeye, eğitimden sağlığa, tarımdan sosyal güvenliğe kadar hemen tüm alanlarda yapısal bir değişim programına tabi tutulmaktadır. Ülkemizde de giderek artan bir ivmeyle sanayi yatırımı azalmakta, çiftçi tarladan uzaklaşmakta, işsizlik oranı büyümekte, çıkan krizlerin sık ve dayanılmaz boyutları yoksullaşma sürecini kronik hale getirmektedir. Bu çerçevede istihdam daralmakta, işsizlik artmakta ve ücretler gerilemektedir. Siyasal iktidarların biat eden tutumları nedeniyle ülkemiz, emperyalizmin küresel ölçekte yürüttüğü yeniden yapılanma süreçlerine en hevesli uyum gösteren ülkelerden biri konumuna sürüklenmektedir. Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve IMF gibi örgütlerin direktifi ve denetimi altında uygulanan yapısal uyum politikaları ve ekonomik programlar ile ülkemiz kaynakları talan edilmekte ve sömürgeleştirilmektedir.

Bunları hepimiz biliyoruz.

Sevgili arkadaşlar,

Bu yaşananlara karşı TMMOB şunları söylüyor:

Kapitalist küreselleşmenin her türlü saldırısına karşı; şimdi; tam da karanlığa karşı aydınlığı; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasiyi; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe yaşamayı; savaşa karşı barışı; sömürüye karşı emeği; adaletsizliğe karşı eşitliği savunma zamanıdır. Şimdi emekçi sınıfların haklar mücadelesine; yurttaşların işsizlik, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele taleplerine sahip çıkma zamanıdır. Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye‘de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır. Şimdi "Başka bir dünya, başka bir Türkiye, başka bir yaşam mümkün" deme zamanıdır.

TMMOB, dünyanın, ülkemizin, insanımızın ve üyelerimizin içinde bulunduğu bu günkü koşullarda, bir meslek örgütüne, bir mesleki demokratik kitle örgütüne düşen görevlerin güçlüğü, büyüklüğü ve bunlara karşı sorumluluklarının bilincindedir. TMMOB meslek alanları ile ilgili her konuda korkmadan, sinmeden, geri adım atmadan, eğilip bükülmeden doğruyu söylemeye devam edecektir. TMMOB, meslek alanları üzerinden siyaset yapmaya devam edecektir.

Türk Tabipleri Birliğinin değerli delegeleri;

Şimdi herkes bilmelidir: İşte emekten ve halktan yana olanların bu yürüyüşünde, TTB ve TTB‘nin kadroları; TMMOB‘nin yol arkadaşıdır.

Şimdi herkes bilmelidir: Bu ülkenin aydınlık yüzlü, aydınlık yürekli, aydınlık beyinli tabiplerine ve onların örgütü TTB‘ye, bu ülke insanının ihtiyacı devam etmektedir.

Sevgili arkadaşlar;

İyi ki bu ülkenin TTB‘si var. İyi ki sizler varsınız. Yolumuz uzun, yolunuz uzun. Yolumuz açık olsun. Hepinize saygılar sunuyorum.