HKMO: OKULLAR TATİLE GİRERKEN BİNA VE ARAZİLERİ SATILMASIN!
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, okulların tatil dönemiyle birlikte gündeme gelen okul bina ve arazilerinin satışıyla ilgili olarak 17 Haziran 2010 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
OKULLAR TATİLE GİRERKEN BİNA VE ARAZİLERİ SATILMASIN!
İstanbul‘da şehrin göbeğinde çarşı, sanayi, işyeri ve bu gibi alanlar arasında kaldıkları gerekçesiyle bazı ilköğretim ve liselere ait okul binası ve arazilerinin satışa çıkarılması siyasal iktidarın gündeminde yer almaktadır.
Satılması planlan okullar arasında Cumhuriyet öncesinin kültür mirası yapıları ya da Cumhuriyetle birlikte kültür mirasımıza katılan varlıklar yer almaktadır. Bu yapıların satışlarla birlikte zarar göreceği açıktır, rant binalarının yanında kültürel ve tarihsel özelliklerini büyük ölçüde kaybedecekler ya da tamamen yıkılarak ortadan kaldırılacaklardır. Kültür mirası ve tarihi yapı niteliğindeki bu tür yerlerin yerine iş merkezi, rezidans, otel gibi rant binaları yapılması 1980‘lerden beri uygulamaya konulan özelleştirme politikalarının bir ürünüdür.
Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yaparak, bazı okulların (şimdilik 22 okul) satılmasının planlandığını ancak; tarihi eser niteliği taşıyan okulların bu liste içinde yer almadığını söylemektedir. Fakat satışa çıkarılması planlanan okullar arasında Çamlıca ve Kandilli Kız Lisesi gibi tarihi ve köklü okulların da adı geçtiği bilinmektedir.
Aslında okulların satışı için gerekli yasal çerçeve 2003 yılında oluşturulmuştur.
2003 yılında kabul edilen Kanun ile Milli Eğitim Temel Kanunu‘nun 51.maddesine "Millî Eğitim Bakanlığına tahsisli Hazine mülkiyetindeki taşınmazlar ile Millî Eğitim Bakanlığı kullanımında bulunan mülkiyeti il özel idaresine veya köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlardan gerekli görülenlerin, mülkiyetinin Hazineye bedelsiz devrinden sonra; Millî Eğitim Bakanlığı ile mutabık kalınarak tahsislerini kaldırmaya ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 24 üncü maddesine bağlı olmaksızın satmaya Maliye Bakanı yetkilidir..." şeklinde bir ekleme yapılmıştır.
Bilindiği gibi Neoliberal politikalar çerçevesinde uygulamaya konulan "özelleştirme" uygulamaları, her alanda reformlar adı altında düzenlemeler ile adım adım hayata geçirilmektedir.
2006 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kanun ile genel bütçe kapsamına alınan kamu kuruluşlarının taşınmazlarının Hazineye devredilmesi ile özelleştirme uygulamalarının kurumların itirazlarına yer vermeden tek elden yapılmasının önü açılmıştır. Diğer taraftan özelleştirme kapsamına alınan kamu kuruluşlarının arazileri üzerinde her tür ve ölçekte plan değişikliği yapma yetkisi 24/07/2008 tarihli düzenleme ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘na verilmiştir. Bu sürece şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı‘na ait taşınmazlar eklenmiştir.
Okulların satışının gerçekleştirilebilmesi için öncelikle mülkiyeti İl Özel İdaresi adına kayıtlı okul arazilerinin hazine adına bedelsiz devri gerçekleştirilecek, ayrıca Mili Eğitim Bakanlığının kullanımında olan okul alanlarının tahsisleri kaldırılacak, bir sonraki adımda özelleştirme kapsamına alınacak ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından plan değişikliklerine gidilecektir. İmar planlarında eğitim alanı olarak görünen bu alanlar bütüncül planlama ilkeleri yok sayılarak ticaret ve iş merkezleri haline gelecektir. Böylece bu yerler rant alanlarına dönüşecektir.
Aslında gerçekleştirilmesi planlanan bu süreçte dolaylı olarak yurttaşa ait arazilerin satışı yapılacaktır. İmar Kanunu‘nun 18. maddesine göre yapılan imar uygulaması işleminde düzenleme sahasına giren taşınmazlardan "Düzenleme Ortaklık Payı" adı altında %40 oranına varan bir düzeyde kesinti yapılmaktadır. Yapılan bu kesintiler ile oluşturulan alanlarda sosyal donatılar yanında (park, yeşil alan, çocuk bahçesi gibi) Milli Eğitim Bakanlığı‘na bağlı eğitim alanları (İlk ve orta öğretim için okul alanları) oluşturulmaktadır. Bir taraftan yurttaşın arsasından % 40 düzeyinde kesintiler yapılarak okulların da yer alacağı alanlar yaratılırken, diğer taraftan mevcut olan okul arazileri binaları ile birlikte satılmaktadır.
Siyasal iktidar özelleştirme adı altında bugüne değin 4.500 ün üzerinde kamuya ait tesis ve arazileri satmıştır. Sıra eğitimin özelleştirilmesinin yanında okul arazilerinin satışına gelmiştir. Satılacak olan yurttaşın kendi arsasıdır, arazisidir. Bu uygulamalardan mutlaka vazgeçilmelidir.
TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
HAZİRAN 2010