TMMOB Yönetim Kurulu adına TMMOB 7. Kadın Kurultayı açılış konuşmasını yapan Ülkü Karaalioğlu

"Sayın Konuklar, Değerli Katılımcılar, TMMOB’nin aydınlık yüzlü kadınları; TMMOB Yönetim Kurulu adına hepinizi sevgiyle, saygıyla ve dostlukla selamlıyorum.

Bu yıl 7.sini düzenlediğimiz TMMOB Kadın Kurultayımıza hepiniz hoş geldiniz.

Öncelikle vahşice öldürülen meslektaşımız Mimar Başak Cengiz nezdinde TMMOB ve bağlı Odalarda özverili çalışmalar yürütmüş, TMMOB’nin mücadelesinde yer almış çeşitli nedenlerle kaybettiğimiz tüm arkadaşlarımızı saygıyla anıyorum.

TMMOB’de kadın politikalarının belirlenmesi, kadın örgütlenme modelinin oluşturulması ve örgütlülüğünün güçlendirilmesi doğrultusunda;  Mimar, Mühendis ve Şehir Plancısı kadınların sorunlarına ve çözüm önerilerine yönelik olarak 2 yılda bir düzenlediğimiz ve bu yıl 7.sini gerçekleştirdiğimiz TMMOB Kadın Kurultayı’nın köşe taşlarını, bundan öncekilerde de olduğu gibi yine yerel kurultaylarda hep birlikte döşedik. 

Bu vesileyle, TMMOB Yönetim Kurulu olarak; Kurultayın gerçekleşmesi için büyük emek harcayan TMMOB Kadın Çalışma Grubu’na ve İKK Kadın Çalışma Gruplarına çok teşekkür ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz dönem; tüm dünyayı sarsan pandemi, artan göçmen sorunları, ekonomik krizin sonucu olarak yoksullaşma, işsizlik, aşırı pahalılık, demokratik meslek örgütlerinin yıpratılmaya çalışılması, iktidarın kazanılmış kadın haklarına yönelik saldırıları, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, toplumsal cinsiyet kavramının yasaklanması, LGBTİ+’ların yok sayılması, trans kadınların evlerinin mühürlenmesi, kayyumlara direnen öğrenci hareketinin suçlandırılması, öğrencilerin barınma sorunlarına çözüm üretilememesi, ırkçı ve antidemokratik yasal düzenlemelerin ve fiili baskı uygulamaların artmasıyla diğer dönemlerden çok daha fazla olumsuzluk taşıyor.

Ekonomik krizin giderek derinleştiği bu günlerde, gelirleri giderek düşen, yaşam standartları giderek bozulan, giderek yoksullaşan, işsizlik tehdidiyle boğuşan mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeklerine sahip çıkmak için başlattığımız “Emeğimize, mesleğimize, haklarımıza sahip çıkıyor, sorunlarımıza çözüm istiyoruz” başlıklı kampanyamıza öncelikle tüm kadın meslektaşlarımızın sahip çıkmasını bekliyoruz.

Çünkü 2022 bütçesinde kadınlar yok!

2022 bütçesine bakıldığında bütçe hazırlama genel gerekçe hedefleri arasında ne yazık ki kadın erkek eşitliği bir yana, kadının toplumsal statüsünün iyileştirilmesi bile yer almamaktadır. Bakanlığın kadınlarla ilgili olarak hazırladığı 2018-2023 Stratejik Eylem Planı’nın hedefleri de maalesef bütçe hedefleri arasında yer bulmamıştır. 

Kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kadın bakanlığını beklerken 2011’de yapılan değişiklikle Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kapatıldı yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu. Bu bakanlık da 2018’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleştirilmiş, 2021’de yapılan değişiklikle de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na dönüştürülmüştür.

Misyonu “Bireyin, ailenin ve toplumsal değerlerimizin korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik sosyal politikalar belirlemek, uygulamak ve uygulanmasını sağlamak” olarak belirlenen Bakanlık, AKP'nin derdinin kadınları korumak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak değil, her ne pahasına olursa olsun aileyi korumak olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Bütçe hazırlama gerekçesini “Kamu kaynak kullanımında; temel politika belgelerinde belirlenen politika, tedbir ve öncelikler doğrultusunda hareket etmek” olarak koymuş olan AKP’nin 2022 politikalarında da, bütçesinde de kadınlar yoktur.

Pandemi ile birlikte kadına yönelik şiddetin arttığı, kadın yoksulluğunun derinleştiği bir süreçte toplumsal cinsiyet eşitliğini hedeflemeyen bu bütçe kabul edilemez. Bütçe derhal geri çekilmeli ve eşitlikçi bir bütçe hazırlanmalıdır.

Bir kez daha diyoruz ki:

  • Toplumsal cinsiyete duyarlı, eşitliği sağlayan bütçe oluşturulsun!
  • Kadın Bakanlığı kurulsun!
  • İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi fesih kararı geri çekilsin 
  • ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylansın!

Sevgili Arkadaşlar,

TMMOB’li kadınlar olarak tüm bu olumsuzluklara, ataerkil yapılara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğinin oldukça farkındayız. Haklarımızdan Eşitlikten, Adaletten Vazgeçmiyoruz derken bunda ne kadar samimi, ısrarcı ve istikrarlı olduğumuzu gösteriyoruz.

Türkiye’de son bir yıl içerisinde kadının insan haklarını ihlal eden davranış ve eylemler sonucu 338 kadın öldürüldü. Cinsiyete dayalı ayrımcılık, ötekileştirme ve kadının sadece kadın olmasından ötürü uğradığı şiddet türleri her geçen gün maalesef artmaktadır.

Kadına yönelik şiddetin sıklıkla cezasız kalması daha fazla şiddet ve kadın cinayetini beraberinde getirmektedir. Bu durum bize İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasının önemini ve gerekliliğini göstermektedir.

Her zaman vurguladığımız üzere bu sene de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne yaklaşırken, kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerini reddediyoruz ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelemizi sürdürüyoruz.

TMMOB olarak; bir yandan üyelerimizin haklarının elde edilmesi, taleplerinin gerçekleşmesi yönünde uğraş verirken, bir yandan da sorunlarımızın toplumun sorunlarından ayrı tutulamayacağı bilinciyle; insana, insanlığa ve doğaya/ yaşam alanlarımıza karşı işlenmiş suçlara karşı mücadele ediyor, öte yandan da insana ve halkımıza olan sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz biliyoruz ki,  bu ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mimar, mühendis ve plancı kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimize ve kadın kimliklerimize de yansımaktadır.

Sevgili arkadaşlar

12 yıl önce düzenlenen İlk TMMOB Kadın Kurultayı ile kadın çalışmalarını TMMOB örgütlülüğü içerisinde kurumsallaştırmanın ilk adımlarını atan TMMOB’li kadınlar olarak, o tarihten bu güne epeyce yol aldık.

Son olarak da bildiğiniz üzere, TMMOB 46. Genel Kurulu’nda TMMOB Disiplin Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına ilişkin kabul edilen önergelerimiz, 16.09.2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak uygulamaya girdi. Bunları tekrar hatırlatmak istiyorum;

  • “Disiplin Cezaları ile İlgili Genel İlkeler” başlıklı 3. maddesinde düzenlenmiş olan disiplin cezalarının verileceği kişilere ilişkin kısma “psikolojik yıldırma/baskı/her türlü taciz uygulayanlara, cinsiyet ayrımcılığı yapanlara” verilir cümlesi eklenmiştir.
  • “İlk İnceleme ve Soruşturmacı Atanması” başlıklı 16. Maddesine “Cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel taciz bildirimlerinde Oda Kadın Komisyonunun önereceği bir kadın oda üyesinin soruşturmacı olarak atanması zorunludur.” cümlesi eklenmiştir.
  • “Soruşturmanın Yöntemi” başlıklı 17. Maddesine “Cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel taciz bildirimleri ile ilgili soruşturma kapsamında Oda Onur Kurulunun değerlendirmesini geliştirmek üzere Oda Kadın Komisyonundan ve/veya TMMOB Cinsiyet Ayrımcılığı Takip Sekretaryasından konu hakkında görüş oluşturması istenir ve bu görüş raporu değerlendirme kapsamında dikkate alınır.” cümlesi eklenmiştir.

Disiplin Suçları ve Cezalar başlığının altında 9. Madde olarak düzenlenmiş olan “Meslek Uygulamasının Yasaklanması Cezası” (Meslekten men) kısmına d bendi olarak “mesleki uygulama ve pratiklerde; psikolojik yıldırma/baskı/ taciz uygulamak ve cinsiyet ayrımcılığı yapmak” eklenmiştir.

Bu son derece önemli kazanımlarımız için bizleri bir kez daha kutluyorum.

Sevgili Arkadaşlar,

Oda ve ikk larımızın kadın komisyonlarından beslenen TMMOB Kadın Çalışma Grubu, TMMOB Genel Kurulu’nda alınan kararların uygulanması, hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Önceki süreçlerde olduğu gibi bu kurultayda da oluşturacağımız görüşlerin TMMOB ortamına aktarılması için Kadın Çalışma Grubunu gerekli çabayı gösterecektir.

Hep söyledik, yine söylüyoruz; Bu süreç, kadın hakları açısından ciddi bir geriye düşüş sürecidir. Bu nedenle, kadını hiçleştiren bu politikalara, kader haline getirilen dayatmalara karşı durmak için, güçlü toplumsal ve sınıfsal temellere dayanan örgütlü kadın mücadelesine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

Biz TMMOB’li kadınlar olarak, Bundan önce de söylemiştik, yine söylüyoruz, gerçekleştirdiğimiz bu kurultaylar;

  • TMMOB’li Mimar, Mühendis ve Şehir Plancısı kadınların sesi olduğu için,
  • Kadın Mimar, Mühendis ve Şehir Plancılarının sorunlarını görünür kılmak için,
  • TMMOB ve bağlı odalarında kadın üyelerin dayanışmasını, örgütlenmesini, temsiliyetini daha güçlü hale getirmek ve Kadın Çalışma Gruplarının yaygınlaşmasını sağlamak için,
  • TMMOB ve bağlı odalarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin içselleştirilmesi için,
  • Meslek ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvencesi olan Odalarımıza ve TMMOB’ye sahip çıkmak için
  • Sosyal adalet için, iş güvencesi için,  eşit işe eşit ücret için, fırsat eşitliği için, işsizlik, yoksulluk ve şiddete karşı durmak için, gerici, ırkçı-şoven ve cinsiyetçi eğitime son verilmesi için, kadınlara yönelik sosyal, siyasal ve kültürel alandaki ayrımcılığın kaldırılması için, kamusal ve özel alanda kadına yönelik şiddetin son bulması için,
  • Onurlu bir yaşam için, tüm kadınların "kadın dayanışması"nı büyütmek için
  • Eşit ve özgür bir ülkede yaşayabilmek için, emeğimizden, bedenimizden, kimliğimizden elini çekmeyen iktidara karşı, eşit ve özgür yarınlar için

sözümüzü her yerde söylemeye, mücadelemizi büyütmeye ve örgütlenme çalışmalarımızı bundan sonra da yılmadan aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.

Biz TMMOB’li kadınlar; kadının özgürleşmesi için, kadının insan hakları için, söz, yetki ve karar hakkı için, birleşik bir kadın mücadelesiyle yolumuza devam edeceğiz diyor; örgütümüze, geleceğimize ve yaşamımıza sahip çıkmak amacıyla ‘Kadınlar Örgütlü TMMOB Daha Güçlü’ diyerek başladığımız bu yolda, ilk günkü inançla yolumuza devam edecek güç ve kararlılıkta olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.

Kurultayımızın başarılı geçeceğine, umutlarımızı tazeleyeceğimize, örgütlülüğümüzü güçlendireceğimize ve dayanışmamızı büyüteceğimize olan inancımla hepinizi tekrar saygıyla, sevgiyle ve dostlukla selamlıyorum.

YASASIN TMMOB; YASASIN TMMOB KADIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ 

Dayanışmayla…"