TMMOB 24. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

Sunuş

GİRİŞ

TMMOB XXIV. Çalışma Dönemi, emekçi halkımız ve onun ayrılmaz bir parçası olan bizler için açı ve sıkıntıların giderek dayanılmaz boyutlara vardığı bir ortamda sona ermektedir.

Bu dönem; emperyalizmin ve bir avuç egemen azınlığın çıkarları uğruna, geniş halk kitlelerine daha çok yokluğun, işsizliğin, pahalılığın; daha çok baskı, saldırı, işkence ve zulmün reva görüldüğü bir dönemdir. 14 Ekim seçimlerinin ertesinde, emperyalizm ve yerli ortaklarının istemleri doğrultusunda bir hükümet programı oluşturulmuş ve bu program çerçevesinde:

- Başbakanlık Müsteşarlığı'na ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın başına, yıllarca tekelci sermaye örgütlerinde (MESS vb.) yöneticilik yapan Turgut Özal getirilmiş,

- TBMM tarafından kabul edilen 4. BYKP' da egemen güçlerin istemleri doğrultusunda değişiklikler yapılmış.

- Bir yandan yabancı sermaye yatırımlarını kolaylaştırıcı kararlar alınırken, aynı zamanda, ağır sanayi yatırımlarının bir bölümü programdan çıkarılmış, diğer bölümü ise özel sektöre bırakılmış,

- Madenlerin devletleştirilmesine ilişkin Yasanın yürürlükten kaldırılması için çaba harcanırken, KİT'lerin özel sektöre devrini öngören bir plan yürürlüğe konulmuş,

- Emperyalist kuruluşların (IMF vb.) dayatmalarına boyun eğilerek yapılan devalüasyonlarla emekçi halkın son lokmasına göz dikilmiş, fiyatlar alabildiğine serbest bırakılmış,

- Bütün bu ve benzeri uygulamalarla, emperyalist-kapitalist sisteme olan bağımlılık pekiştirirken, emperyalizm ve yerli ortaklarının sömürüsü daha da yoğunlaştırılmıştır.

Ekonomik alanda izlenen bu politikanın yanı sıra, artan hayat pahalılığı, yokluk, işsizlik ve sömürünün yoğunlaştırılması sonucu giderek daha da yoksullaşan emekçi halkımızın sesini kısabilmek; bu uygulamalara karşı çıkan işçileri, köylüleri, memurları, teknik elemanları kısacası emeği ile geçinen herkesi susturabilmek için:

- Baskı Yasa Tasarıları gündeme getirilerek\ çıkarılmış,

- Demokratik kitle örgütleri kapatılmış, yasa dışı yollarla aranmış, binlerce üye ve yönetici gözaltına alınmış, tutuklanmış,

- İlerici yayın organları kapatılmış, yasaklanmış,

- Çok sayıda insan işkencelere uğramış, faşist kurşunlara hedef olmuş

- Açık faşist bir rejimin koşuklarının hazırlanmasına yönelinmiş,

- Grevler ertelenmiş, lokavtlar ilan edilmiş, sendikalar basılıp işçiler göz altına alınmış; Tariş de, Ant-Birlik de ve «uko-Birlik de olduğu gibi binlerce işçi kıyılmış ve insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya bırakılmış,

- Binlerce kamu görevlisi karda, kışta kıyılmış, sürülmüş, işsiz bırakılmış,

- Kıyılan işçilerin ve memurların yerine faşist militanlar yerleştirilmiştir.

Bütün bunların yanı sıra kitle iletişim araçları ile yoğun bir ideolojik saldırıya girişilmiş, gerçeklerin milyonlarca emekçinin gözünden gizlenmesi ve saptırılması amaçlanmıştır. Alman ekonomik kararların ekonominin bir gereği olduğu, başka çözüm yolunun bulunmadığı söylenirken; emekçi halka karşı girişilen an ti-demokratik baskı ve saldırıların yasal olduğu savunulmuş; öte yandan TRT ekranları ve boyalı basın sayfaları aracılığıyla kitlelerin beyinlerinin yıkanılması çabalarına ağırlık verilmiştir. Tekelci sermaye sözcülerinin açıklamaları TRT ekranlarını saatlerce işgal ederken, çalışanların ve demokratik örgütlerinin görüşlerine yoğun bir biçimde sansür uygulanmıştır. Her gün yapılan basın toplantılarında bir yandan halktan özveride bulunması istenirken, diğer yandan emekçi halkın sorunlarına sahip çıkanlara kan kusturulacağı söylenmiştir.

Bugün bütün şiddetiyle sürdürülmekte olan bu uygulamalar; yıllardır ülkesinin ve emekçi halkının çıkarları doğrultusundaki bir mücadeleyi her şeyin üstünde tutan devrimci-demokrat-yurtsever mühendis ve mimarları da olanca ağırlığı ile hedef almaktadır. Onların yasal ve yetkili örgütü olan TMMOB'nin, bağlı Odalarını ve yöneticilerini de hedef almaktadır. Bu yoldaş - Devrimci-demokrat-yurtsever mühendis ve mimarlar faşist saldırılara uğramakta, canlarını yitirmekte; an ti-demokratik baskılarla görevlerini yapmaları engellenmekte; kıyımlarla ve sözleşmeleri yenilenmeyerek işsiz bırakılmakta; evli olanlardan biri herhangi bir kente diğeri bir başka kente atanmakta; bir çok TMMOB yöneticisi ve üyesi nedense(!)Yozgat,Elazığ ve Erzurum'a sürülmekte; sürgünlerin ücretleri düyuna bırakılarak iki-üç ay ücret alamamaları sağlanmakta bilinçli bir tasfiye Planı ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

- TMMOB örgütlüğünün önemli bir parçasını oluşturan İşyeri Temsilcileri ve Temsilcilik Komitesi üyeleri ve diğer TMMOB yöneticileri işlerinden atılmakta, sürülmekte, yasa dışı uygulamalara hedef olmakta; yerlerine atanan faşist militanlara boyun eğdirilmek istenmektedir,

- 7- 8 bin lira ücretle çalışmak zorunda bırakılan mühendis ve mimarlar son devalüasyon ile insanlar için en temel hak ve özgürlük olan yaşama hakkından mahrum edilmektedirler.

Ancak, bütün bu gerçeklerin yanı sıra bilinen ve görülen bir başka gerçekte; emekçi halkımızın, dağınık ve yetersiz de olsa, bu gidişe karşı durduğu, kazanılmış haklarını korumak ve yeni haklar elde etmek yolunda yılmadan, bunalmadan mücadele verdiğidir. Bugünlerin hep böyle sürüp gitmeyeceği, milyonlarca emekçinin örgütleri ile birlikte verdiği ve vereceği mücadeleler sonunda gelecek günlerin aydı/ılık olacağı açıktır. Türkiye emekçi halkının ayrılmaz bir parçası olan mühendis ve mimarların ve onların örgütü TMMOB'nin bu karanlık gidişe kendi alanında karşı duracağı; bu yolda diğer çalışanlar ve örgütleri ile fiili birlikteliğin sağlanması için çaba harcayacağı açıktır.

Bu Rapor da TMMOB'nin bir çalışma döneminde, Türkiye'nin, emekçi halkın, üyenin ve mesleğin sorunlarından hareketle yapabildiği çalışmaların bir özeti sunulmaktadır.

TMMOB XXV. Genel Kurulunun eleştiri ve katkıları ile; önümüzdeki dönem çalışmalarına ışık tutacağına, gelecekteki zor günlerde daha etkin ve güçlü mücadeleler verecek .bir TMMOB'ni yaratma yolunda bugünden adımlar atacağına inanıyoruz.