
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü‘nü, ABD‘nin Ortadoğu‘daki enerji ve petrol kaynaklarını ve denetimini ele geçirmek amacıyla Irak‘ı vurmaya hazırlandığı, Ortadoğu‘da yıkıma yol açacak bir savaş tehdidi altında kutluyoruz.
Bizler, yaklaşan savaşın ayak seslerini tüm yakıcılığıyla yüreğimizde hissediyor, savaş tezkeresine verilen "Hayır" oylarının çoğaltılması için kararlılıkla ve umutla mücadelemizi sürdürüyoruz.
Kadın bilincinde bu savaş;
Çocuk, yaşlı, erkek ve en çok da kadın bedenlerinin, kimliklerinin yok edilmesidir.
Savaş katliamdır!
Milyonlarca insanın yersiz, yurtsuz bırakıldığı, göçe zorlandığı, sefalet ve mutsuzluğun coğrafyasıdır.
Savaş insanlık suçudur!
Kadın ve çocuk bedenlerinde tecavüz, taciz ve şiddetin savaş silahı olarak kullanılmasıdır.
Savaş vahşettir!
Dayatılan sürekli kriz koşullarında açlık, yoksulluk, işsizliktir.
Savaş yıkımdır!
Her alanda insan hakları ve özgürlüklerine el konulmasıdır.
Savaş teslimiyettir!
Dayatılan bu savaş, ABD emperyalizminin, ulus ötesi enerji ve petrol tekellerinin, silah tacirlerinin sahneye koyduğu vahşi kapitalizmin kendi krizini aşma senaryosudur. Bu senaryo halkları yok sayma, onların ürettiği tüm değerlere el koyma, dünya mirasını ortadan kaldırma girişimidir.
Biz kadınlar;
Bu oyuna dur diyoruz! Çünkü bu savaş, halkların kardeşliğini yaşatan barışa ihanettir.
Ortadoğu coğrafyasında yüzlerce yıldır barışı yüreğimizle ve ellerimizle acılarımızdan üreten biz kadınlar, tüm dünya halklarının kardeşliği adına, barışı sonuna kadar savunmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz.
Bugün ülkemizde bizler; Filistinli, Afganistanlı, Bosnalı, Güney Afrikalı, Brezilyalı, Koreli, Iraklı hemcinslerimiz ve tüm dünya kadınları ile birlikte, savaşa ve emperyalizme karşı mücadelemizi güçlendirmek için biraradayız.
Hükümete sesleniyoruz!
Türkiye savaşın değil, barışın aktörü olmalıdır.
Milletvekillerine sesleniyoruz!
Onaylanmayan savaş tezkeresini bir kez daha TBMM‘ne götürmek isteyenlere karşı, kararlılığınızı ve insanlığınızı koruyun ve "Hayır" oylarını çoğaltın!
Ve kadın milletvekillerine sesleniyoruz.
Hangi etnik kökenden, hangi kültürden, hangi dilden, hangi dinden olursa olsun, en başta ve en çok kadınları vuran bu savaşa karşı, kadının tarihsel bilinciyle barıştan yana güçlü ses verin!
Kadın emekçiler olarak; binlerce yıldır ürettiğimiz değerlerin ölüm için, kurşun için, bomba için, para için yok olmasına sessiz kalmıyoruz!
Can ve kan pazarlığına dur diyoruz!
Bugün; "Bütün kadınlar barışa gebeyiz" diyoruz!
Bizler, sendikalar ve meslek birliklerindeki kadınlar olarak; ekonomik, siyasal ve sosyal kuşatılmışlığımızı kırmak, umut ve güven dolu bir geleceği kurmak istiyoruz.
Bu nedenle;
Öncelikle, tüm dünya coğrafyasında ve tüm dünya halkları için barış istiyoruz.
Dünya üzerinde emperyalizmin boyunduruğuna karşı çıkıyoruz.
ABD‘yi savaş paranoyasından derhal vazgeçmeye, dünya barışının korunması ve güçlenmesi için üzerine düşeni yapmaya çağırıyoruz.
Türkiye‘deki ABD askerlerinin derhal geri gönderilmesini, üslerin kapatılmasını ve limanlarımızın kesinlikle kullandırılmamasını istiyoruz. Halkımızın sesine kulak vererek onaylanmayan tezkerenin, yeniden TBMM gündemine getirilmemesini istiyoruz.
AKP Hükümeti‘nin savaş ile ilgili yaptığı tüm gizli pazarlıklara son vermesini istiyoruz.
Haklarımıza saygılı, çoğulcu, eşitlikçi, özgür ve demokratik bir Türkiye istiyoruz.
Daha iyi eğitim, daha nitelikli sağlık hizmeti, insanca çalışma koşullarında iş, istihdam ve üretim ortamını sağlayacak bir bütçe ve kamu hizmeti istiyoruz. Biz kadınlar, Sosyal Devlet‘i geri istiyoruz.
Biz kadınlar, erkek egemen anlayışa karşı kadının siyasal, kamusal ve toplumsal alanda etkin varlığını istiyoruz.
Kadına yönelik her türlü cinsel, dinsel, sosyal şiddete ve tacize karşı önlemler alınmasını, cezai ve sosyal yaptırımlar uygulanmasını istiyoruz.
Kadın emeğinin görünür kılınmasını, "eşdeğer işe eşit ücret" ve insanca yaşanmasına olanak veren "yeterli ücret" istiyoruz.
Çalışma sürelerimizin insan onuruna yakışır olmasını istiyoruz.
Cinsiyetçi politikaların ve ayrımcı yaklaşımların yaşamlarımızdan silinmesini istiyoruz.
Biz kadınlar, kadınların ucuz emek olarak sömürülmesine, sigortasız, güvencesiz ve korunmasız çalıştırılmasına karşıyız. Örgütlenme ve çalışma hakkının korunması için, iş güvencesi istiyoruz.
Evde, tarlada çalışarak emeği yeniden üreten kadınlar için de, güvence ve koruma istiyoruz.
Kadının anneliğinin korunmasını, ücretli ana-baba izninin ILO normları düzeyine getirilmesini, sosyal destek kurumlarının ücretsiz olmasını ve artırılmasını istiyoruz.
Kadınlara yönelik her türlü düzenleme ve uygulamanın, meslek birliklerinin, sendikaların ve kadın örgütlerinin katılımıyla hazırlanmasını istiyoruz.
Ve son olarak da, "8 Mart" larda çalışan tüm kadınların "ücretli izinli" sayılmasını istiyoruz.
Emperyalizmi yoketmek mümkün.
Başka bir dünya mümkün
Barış dolu bir dünya mümkün.
Hemen şimdi barış mümkün.
Kadın bilinciyle, bu savaşı durdurmak mümkün!
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Dünya Emekçi Kadınların Uluslararası Birlik , Dayanışma ve Mücadele Günü!
DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu)
TEB (Türk Eczacıları Birliği)
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
TTB (Türk Tabipleri Birliği)
Mülkiyeliler Birliği
ÜYESİ KADINLAR


