"ÖRGÜTLÜ TOPLUM DEMOKRATİK TÜRKİYE" İÇİN ÇAĞRIMIZDIR

13.06.2005

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu tarafından yapılan çağrı ile üçyüzelliyi aşkın aydın, yazar, sanatçı ve sendikacının imzaladıkları "Örgütlü Toplum Demokratik Türkiye İçin Çağrımızdır" başlıklı metin 11 Haziran 2005'te kamuoyuna sunuldu.

İmzalanan metin İstanbul‘da Taksim‘den Galatasaray postanesi önüne kadar yapılan yürüyüş sonunda Başbakanlık‘a yollandı. Yürüyüşe TMMOB‘yi temsilen TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Baki Remzi Suiçmez katıldı. Metnin altında TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın adı da bulunuyor.

"ÖRGÜTLÜ TOPLUM DEMOKRATİK TÜRKİYE" İÇİN ÇAĞRIMIZDIR

2005 Türkiye‘sinde düşünce ve ifade özgürlüğü ile, örgütlenme hakkına yönelik gerek yasal, gerekse uygulamadan kaynaklı engellerin devam ettiğini kaygıyla izliyoruz. Oysa, hak ve özgürlükler, demokratik hukuk devleti güvencesi altında hiçbir engelleme ve kısıtlamaya uğramadan, korku ve kuşkuya yol açmadan kullanılabilmelidir.

Tüzüğünün 2. maddesi b bendinde yazılı; "Toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitim görmesini, bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur." ibaresi nedeniyle, ülkemizin en köklü ve kitlesel sendikalarından biri olan Eğitim-Sen‘e yönelik kapatma girişimi, örneğine hiçbir demokratik ülkede rastlanamayacak bir dava niteliği taşıyor. Olağanüstü dönemler dışında Türkiye‘de ilk örnektir.

Hükümetin birinci derecede sorumlu olduğu bu kapatma girişimi, demokratikleşme çabalarına ciddi bir darbe indiriyor. Sendikaların tüzüklerini özgürce belirlemesine müdahale ediliyor. Kapatma girişimi, hem hükümetin yapmış olduğu Anayasa‘nın 90. maddesinde yapılan değişiklik, hem de ILO sözleşmeleriyle çelişiyor.

Eğitim Sen‘e yönelik dava, aynı zamanda sendikalara ve demokratik örgütlenmelere bir gözdağı niteliği taşıyor ve değişik gerekçelerle sendikal örgütleri her an kapatılma tehdidiyle yüz yüze bırakıyor.

Geçmişte de, toplumun tüm kesimlerinin demokratik hukuk devletine, evrensel hak ve özgürlüklere, toplumsal örgütlere, duyarlılıkla sahip çıkılması gerektiğini gösteren acı deneyimler yaşadık.

Bizler, ülkemizde yasakçı, statükocu ve dışlayıcı yaklaşımlardan kaygı duyuyoruz. Siyasi iradenin demokratik teamüllerle bağdaşmayan kimi tutum ve söylemleri ise, endişelerimizi büyütüyor.

Biz bu ülkenin aydınları, yazarları, sendikacıları olarak;

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması,
Örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarına yönelik ihlallerin son bulması,
Adil ve bağımsız bir yargı,
Özgürlükçü, katılımcı ve demokratik bir hukuk devleti için,

11 Haziran 2005 tarihinde, saat 13.00‘de Taksim‘den Galatasaray‘a yürüyoruz.