ŞPO: BAHÇELİEVLER YAYALAŞTIRMA ANKETİ DEMOKRASİ DEĞİL, TOPLUMA KARŞI BİR SORUMSUZLUK ÖRNEĞİDİR!

28.09.2009

Şehir Plancıları Odası, Bahçelievler 7.Cadde'ye ilişkin 28 Eylül 2009 tarihinde bir basın açıklaması yaptı

BAHÇELİEVLER YAYALAŞTIRMA ANKETİ
DEMOKRASİ DEĞİL, TOPLUMA KARŞI BİR SORUMSUZLUK ÖRNEĞİDİR!

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin Belediye Başkanı Melih Gökçek‘in önerisi ile aldığı Bahçelievler 7.Cadde‘ye ilişkin ulaşım anketi uygulaması, sonuçları ne olursa olsun, burada yaşayanlara ve kent bütününe karşı sorumsuz bir yönetim anlayışının ürünüdür ve birçok açıdan sorunludur.

Melih Gökçek‘in kişiliğinde somutlaşan belediyecilik anlayışı uzunca bir süredir, başta şehir plancıları olmak üzere, uzmanların görüşlerini görmezden gelmekte, konunun uzmanı olmayan belediye başkanı, ulaşım kararlarını kendisi almaktadır. Yine uzman çalışması gerektiren yayalaştırma konusunda, Melih Gökçek anlayışı bu kez halkı kendi keyfi kararlarına alet etme denemesine girişmiştir. Bu amaçla, bu bölgede yaşayanlara gelişigüzel biçimde, caddelerin kapatılması konusunda sorular sorulmuştur. Bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş halkı bu tür sorulara muhatap haline getirmek, bir demokrasi deneyiminden çok, bu insanlara haksızlıktır. Referandum ve anket uygulamaları demokratik yaşamın bir parçasıdır. Ancak, bu türden uygulamalarda izlenmesi gereken süreçlerin hiçbiri izlenmemiştir.

Her şeyden önce, bu tür bir uygulamanın kent bütünü ulaşım sistemi açısından değerlendirilmesinin uzmanlarca yapılması sağlanmamıştır. Bir kez daha, kentin ulaşım sistemi parça parça ele alınmakta, sanki bu bölgeler kentin parçası değilmiş gibi, cadde cadde, sokak sokak çözümler getirilmeye çalışılmaktadır.

Anlamlı bir uygulamanın, bu tür bir değerlendirmeyi yaptıktan ve bu değerlendirmelerden çıkacak sonuçlara göre;  yarışma yoluyla, ya da uzman bir grubun görevlendirilmesiyle, bu bölgeye ilişkin yayalaştırma konusunda farklı alternatif projeleri geliştirip, bunların her birinin avantaj ve dezavantajlarını da ortaya koymalı ve görselleştirme araçlarını da kullanarak (maketler ve animasyonlar) bu projeleri bölgede sergileyip tartışmaya açmalıydı. Bu tür bir bilgilendirme yapılmadan, uzman olmadıkları anlaşılan kişilerce hazırlandığı görülen sorularla, halktan oy vermesini beklemek, en başta bu kesime yönelik bir haksızlıktır.

Söz konusu uygulamanın bir başka sorunlu boyutuysa, anketin bu bölgede yaşayanlarla sınırlandırılmasıdır. Oysa, Bahçelievler ve bu bölge Ankara‘nın ikincil merkezlerinden biri olarak tüm kent tarafından kullanılmaktadır. Ulaşımla ilgili düzenlemeler de bu kesimleri de ikincil derecede de olsa etkileyecektir. Bu çerçevede anketin sınırlandırılış biçimi de, sürecin sağlıklı işletilemediğinin bir örneğidir.

Bahçelievler 7.Cadde‘de yapılan gelişigüzel uygulama bir kez daha göstermiştir ki, 4 milyonluk Başkent bir ‘kasaba yönetimi‘ anlayışı ile yönetilmektedir. Kenti otoriter ve keyfi tavırlarla yönetenlerin halkı dinleme ve demokrasi anlayışı bu düzeyde kalmaya mahkumdur.

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

Saygılarımızla,

TMMOB Şehir Plancıları Odası
Yönetim Kurulu
adına
Doç.Dr. H.Tarık ŞENGÜL

Genel Başkan