TMMOB ANKARA İKK: 3. HAVALİMANI ŞANTİYESİ İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ MÜCADELEMİZDİR!

19.09.2018

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Ankara Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu ve Ankara Tabip Odası 19 Eylül 2018 tarihinde Tüm-Bel-Sen’de bir basın toplantısı düzenleyerek 3. Havalimanı şantiyesinde 17 işçinin yaralandığı servis kazasının ardından ağır çalışma koşulları nedeniyle iş bırakan şantiye işçilerine desteklerini vurguladılar.

TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu'nun da katıldığı toplantıda DİSK Ankara Temsilcisi Tayfun Görgün tarafından okunan ortak açıklamayla işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan, ağır çalışma koşullarına karşı iş bırakan binlerce işçinin taleplerine dikkat çekildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

3. HAVALİMANI ŞANTİYESİ İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ MÜCADELEMİZDİR!

İstanbul`da inşaatı süren "3.Havalimanı" şantiyesinde 17 işçinin yaralandığı servis kazasının ardından iş cinayetlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı iş bırakan 3. Havalimanı işçilerinin talepleri gerçekleşen polis ve jandarma baskınıyla bastırılmak istendi. Yaklaşık 500 işçi, devletin kolluk güçleri tarafından gözaltına alınarak, taşeron şirketlerin araçlarıyla karakollara taşındı. Koğuşları basılarak gözaltına alınan işçilere, "Çalışma hürriyetinin ihlali", "2911`e muhalefet",  "Kamu malına zarar vermek", "Halkı kin ve nefret düşmanlığa tahrik etmek", "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlamaları yöneltilerek 24 işçi tutuklandı, 19 işçi için ise adli kontrol uygulanmasına karar verildi. Bu karar, Hukuk`un yok sayılmasının sonucu olarak alınmış siyasi bir karardır. Bu karar Hukuk`un ezilenden yana değil sömürenden yana işlediğinin göstergesi ve emekçilere ve topluma bir gözdağıdır. 

3. Havalimanında yaşanan iş cinayetlerini görmezden gelip, tek bir yetkiliyi yargılamayanlar, "İş kazalarına karşı önlemler alınsın, yatakhaneler-banyolar temiz olsun, tahtakurusu sorunu çözülsün, maaşlar elden verilmesin, SGK ve vergi hırsızlığı yapılmasın, ücretler zamanında ödensin" diyen işçileri gözaltına alıp, tutukladılar. 

Bitmek bilmeyen iş cinayetlerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan, ağır çalışma koşullarına karşı iş bırakan binlerce işçinin talepleri talebimiz, mücadeleleri mücadelemizdir. İnsanca çalışma ve insanca yaşam koşullarını talep ettiği için tutuklanan işçiler bir an önce serbest bırakılmalıdır. 

2018 yılının ilk sekiz ayında en az 1290 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ülkemizde, üretim zorlaması, taşeron düzeni, piyasalaşan işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı ve sahipsizlik,  işçilerin yaşamını tehdit etmeye devam etmektedir. 

2017 yılı Mayıs ayında,  3. Havalimanı şantiyesindeki `İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyon` imza töreniyle başlayan bir sürecin geldiği nokta; İşçi ölümleri, çok kötü çalışma ve ücret koşulları,  işçi sağlığı ve güvenliği talep eden işçilere gaz bombaları atılması, gözaltı, tutuklama ve şiddet uygulamasıdır. 

İşçiler; duş ve tuvalet imkânlarının sağlandığı, tahtakurusu olmayan yatakhanelerde uyumak, doyurucu bir yemek talep ediyorlar. Ücretlerinin zamanında ödenmesini istiyorlar. Yasal haklarını aradıkları için işten çıkarılan arkadaşlarının işe iadesini istiyorlar.

Bir çalışma alanında;  iş güvenliği, işçi ölümü, ücret, yemek, servis sorunu varsa, bu sorunun kaynağı işçiler değil, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan işverenlerdir. Ve de bu yasal standartların ihlalini denetlemeyenlerdir. Bu nedenle konu jandarmanın değil Çalışma Bakanlığı`nın konusu olmalıdır. İnsanca çalışma koşulları talep etmek suç değil, Anayasal bir haktır. 

İşçilerin insanca çalışma talebinin muhatabının, jandarma olması kabul edilemez. Bu ihlallerin ve taleplerin muhatabı Çalışma Bakanlığıdır.

Havalimanı inşaatı işçilerinin gözaltına alındığ gün, anayasal haklarını kullanıp sendikalı oldukları için işten atılan Cargill işçileri de aynı biçimde gözaltına alınmış temel hak ve özgürlükler birkez daha fütürsuzca ihlal edilmiştir.  

Devletin zor araçlarını da kullanarak işçileri köle gibi çalışmaya zorlamasını, işçilere yapılan bu ihlalleri ve zulmü görmemeye, duymamaya çalışan yetkilileri ve basın kuruluşlarını bir kez daha kınıyoruz.

Bizler acilen Uluslararası Çalışma Örgütünü (ILO), Çalışma Bakanlığını ve Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini hızla sorunların çözümüne dönük etkin görev almaya davet ediyoruz. Sendikalardan, meslek odalarından, üniversitelerin ilgili bölümlerinden ve Bakanlığın ilgili birimlerinden oluşan bir denetim komisyonu oluşturulmasını talep ediyoruz.  

İşçilerin talepleri karşılanmalı, tutuklanan işçiler serbest bırakılmalı, onlara yapılan tehdit, eziyet ve şiddete derhal son verilmelidir.

3. Havalimanı işçilerinin talepleri talebimiz, mücadelesi mücadelemizdir.

İnşaat işçileriyle, Cargill işçisi ve Flormar işçisiyle omuz omuza ve dayanışma içinde olduğumuzu bir kere daha ilan ediyoruz.

 

TMMOB ANKARA İKK
DİSK ANKARA TEMSİLCİLİĞİ
KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU
ANKARA TABİP ODASI