FMO: İRAN’DAKİ NÜKLEER TESİSLERE YÖNELİK SALDIRILAR VE RADYASYON RİSKİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

25.06.2025

TMMOB Fizik Mühendisleri Odası, İran’daki Nükleer Tesislere Yönelik Saldırılar ve Radyasyon Riskine İlişkin 25 Haziran 2025 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Açıklama şöyle:

İran’daki Nükleer Tesislere Yönelik Saldırılar ve Radyasyon Riskine İlişkin Açıklama

13 Haziran 2025 tarihinde İsrail tarafından İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik başlatılan ve devamında 21 Haziran gecesi Amerika Birleşik Devletleri tarafından sürdürülen saldırılar sonucunda, İran’ın çeşitli nükleer tesislerinde önemli hasarlar meydana geldiği bildirilmektedir.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından yapılan açıklamaya göre; İsrail’in hedef aldığı İsfahan nükleer sahası ve ABD’nin düzenlediği hava saldırıları sonucu Fordow, Natanz ve İsfahan’daki tesislerde ciddi yapısal hasarlar oluşmuştur. İsfahan kompleksindeki bazı binalarda nükleer madde bulunduğu ve bu yapıların zarar gördüğü bildirilmektedir. Ayrıca yeraltı tünellerine giriş noktalarında da fiziksel etkiler tespit edilmiştir.

Fordow Uranyum Zenginleştirme Tesisi, yeraltı konumu ve kullanılan nüfuz edici bombalar nedeniyle doğrudan etkilenmiştir. Ancak tesisin yerin derinliklerinde bulunması nedeniyle, hasarın boyutunun henüz teknik olarak değerlendirilemediği belirtilmiştir. Daha önce saldırıya uğrayan Natanz sahasının da tekrar hedef alındığı anlaşılmaktadır.

IAEA Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, 22 Haziran 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, kurumun sahadan elde ettiği bilgiler ışığında bu saldırıların nükleer güvenlik açısından taşıdığı risklere dikkat çekmiş ve ilgili tüm tarafları acilen diplomatik bir çözüm yoluna girmeye davet etmiştir.

IAEA tarafından, İran düzenleyici makamları ile yapılan iletişim sonucunda, saldırıların ardından saha dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış tespit edilmediği bilgisi kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu durum, uluslararası denetim mekanizmaları tarafından yakından takip edilmektedir.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, söz konusu tesislerdeki durumu yerinde değerlendirmek ve nükleer güvenlik risklerini tespit edebilmek amacıyla, denetçilerine sahaya erişim izni verilmesi halinde gerekli tüm görevleri yerine getirmeye hazır olduğunu ifade etmiştir.

Bölgede meydana gelebilecek olası bir radyasyon sızıntısının ülkemize ulaşma riski dikkate alınarak, Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından kamuoyuna yönelik bir açıklama yapılmıştır. Açıklamada, Türkiye genelinde kurulu bulunan 239 istasyondan oluşan Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı (RADİSA) aracılığıyla havadaki radyasyon seviyelerinin sürekli olarak ölçüldüğü ve elde edilen verilerin, NDK bünyesindeki merkezde anlık olarak takip edildiği ifade edilmiştir. 14 Haziran 2025 tarihi itibarıyla yapılan ölçümler sonucunda, ülkemizdeki radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış tespit edilmediği ve mevcut değerlerin olağan aralıklar içinde seyrettiği bildirilmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi (Joint Research Centre – JRC) tarafından yürütülen Çevresel Radyoaktivite İzleme Sistemi kapsamında, Avrupa genelinde 5.500 noktada radyoaktivite seviyeleri sürekli olarak takip edilmektedir. https://remap.jrc.ec.europa.eu/Advanced.aspx adresinden de görülebileceği üzere, ülkemizin doğu sınırında herhangi bir radyoaktivite artışı gözlenmemektedir.

TMMOB Fizik Mühendisleri Odası olarak, gelişmeleri yakından takip ettiğimizi kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.  

TMMOB Fizik Mühendisleri Odası