TMMOB VAN İKK: “ÜLKEMİZİN DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”

23.10.2020

TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu Van depreminin 9. yıl dönümü dolayısıyla 23 Ekim 2020 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

“ÜLKEMİZİN DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ

Van İlimizde, 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüğünde ve 9 Kasım 2011 tarihinde 5,6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerde toplam 644 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 252 yurttaşımız ise yaralanmıştır. Ülkemizin yaşadığı en büyük yıkıcı depremlerinden biri olan 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan, Van İli ve Erciş ilçesi ile çevresindeki köylerde ağır yıkıma ve can kayıplarına neden olan depremin üzerinden geçen 9 yıla rağmen ne ülkemizin deprem ülkesi olduğu gerçeği, ne de iktidarın planlama anlayışı değişmiştir. Deprem gerçeği planlamada ve uygulamada yok sayılmakta, bu gerçek ancak yeni bir deprem meydana geldiğinde, sadece kamuoyunda görünür olmakta, ülke kamuoyu telafisi mümkün olmayan sonuçları tartışmaktan öteye geçememektedir.

Kentimizde en son yıkıcı deprem 24 Şubat 2020 tarihinde Başkale İlçemizde meydana gelmiştir. Deprem sonucunda yıkımın ve can kayıplarının nedeninin deprem değil, planlama, mimarlık-mühendislik bilim ve teknik gereklerini yerine getirmeyen planlama, yapılaşma, üretim, denetim sistemi ve özellikle kırsal bölgelerde yaşanan toplumsal yoksulluk ve yoksunluk olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, "Sağlıklı ve güvenilir bir çevrede yaşama hakkı" toplumsal bir talep haline gelmedikçe, ülkemizde deprem ve doğa olaylarının yol açtığı yıkımlar ve felaketler kaçınılmaz olacaktır.

Yaşanan depremler sonrasında hep birlikte tanık olduğumuz süreç; bugüne değin eleştirdiğimiz sadece deprem sonrasına hazırlığı öngören yara sarma politikalarımızın bile iflas ettiğini göstermektedir. Kar ve rant odaklı piyasa mekanizmasına teslim eden planlama ve imar anlayışını pekiştirerek uygulamaya devam edilmektedir. Israrla sürdürülen bu plansız ve kendiliğinden kentleşme politikaları nedeniyle, ülkemizin farklı yerlerinde yaşanan her yeni deprem, acıları yeniden yaşatsa da, hatalı yapılaşma politikalarının yanlışlarını açıkça gösterse de, başta deprem olmak üzere doğal olayların afete dönüşmesi önlenememiştir.

Sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir yaşam alanlarına ulaşılması için doğal varlıkları, ekolojik, tarihi, kültürel, toplumsal değerleri koruyan, yaşatan, geliştiren kamu ve toplum yararının esas alan bütüncül planlama yaklaşımı benimsenmeli, kısa vadeli ekonomik ve siyasal çıkarlar uğruna kentlerimizi bir rant alanı olarak gören parçacıl ve projeci planlama yaklaşımları sona erdirilmelidir.

Afetlere karşı gereksinim ve hazırlıkların ivedi olarak uygulamaya sokulması için devlet tarafından kurulan AFAD'ın hazırladığı "Türkiye Afet Müdahale Planı" bütün mesleki ve toplumsal, sivil kurumların katılımıyla düzenli olarak gözden geçirilerek, güncellenmelidir. Afet müdahale birimleri içinde bütün taraf kurum ve kuruluşların düzenli ve etkili olarak, öngörülen önlem ve yaptırımların gerek idari, gerekse mali planlar içinde öncelikli olarak yer almalıdır.

Bugün dahi depremin bu kadar etki bıraktığı kentimizde, olası bir deprem için yapılan çalışmaların neler olduğu, toplanma alanlarının sayısı ve durumu, geçici barınma (çadır v.s.) alanlarının konumu, acil durum yollarının hangileri olduğu, yaşamsal malzemeler için ne boyutta hazırlık yapıldığı, sağlık malzemelerinin durumu, içme suyu problemi ve arama kurtarma planlarının ne olduğu bilinmezdir. Bize düşen görev ise depremi unutmamak ve unutturmamak olduğudur.

23 Ekim 2011 yılında yaşadığımız deprem afetinin 9.yıl dönümünde yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla anarken, yakınlarına da başsağlığı diliyoruz. Ülke olarak aynı acıları bir daha yaşamamak dileğiyle...

TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu