İMO: 12 EYLÜL 1980 DARBESİ: KARANLIK BİR DÖNEM...

12.09.2019

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 12 Eylül askeri darbesinin 39. yıldönümü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.

12 EYLÜL 1980 DARBESİ: KARANLIK BİR DÖNEM...

12 Eylül Darbesi insanlarımızın ruhunda ve vicdanında ciddi yaralar açtı. Nasıl ki kısa bir süre önce 20. yılını yaşadığımız 17 Ağustos 1999 Depremi uzak veya yakın ölçüde her aileyi etkilediyse,12 Eylül Darbesi de ülkemizin her ailesini az veya çok ölçüde etkiledi.

Binlerce insan göz altına alındı, pasaport verilmedi, fişlendi. Öğretmenler, mühendisler ve akademisyenler işlerinden oldu. Demokrasi ve insan hakları askıya alındı, hukuk ve adalet işlemedi. Gazeteciler saldırıya uğradı, cezalandırıldı. 210 bin dava açıldı, 320 bin kişi yargılandı. 23 bin 677 dernek ve kuruluşun faaliyeti durduruldu. Oda ve bağlı şubeler de bu işlemlerden kendisine düşen payı önemli ölçüde almış oldu.
 
12 Mart 1971 darbesinde olduğu gibi 12 Eylül 1980 Darbesiyle de yüzü aydınlık ve geleceğimizi altın harflerle yazacak olan gençlerimiz biçildi yok edildi.
 
Anayasal kuruluş olan ve 12 Eylül`de kapatılan Meslek Odası ve Şubeleri daha sonra şartlara bağlanarak yeniden açıldı. Yönetim Kurulu toplantıları sıkıyönetim görevlilerinin denetim ve gözetimi altında yapıldı. Bugün de meslek Odaları ve benzeri kuruluşlar, açıkçası kamu yararını savunan örgüt ve kuruluşlar etkisizleştirilmeye çalışılıyor.
 
Oysa, kardeş kardeşe kıyıyor gerekçesiyle yapılan darbe, 12 Eylül sonrası dönemde bıçak gibi kesildi. Bu darbenin geleceğimize ilişkin bir proje olduğu bugün daha iyi anlaşılmış oldu.
 
24 Ocak 1980 tarihinde alınmış olan ve ülkemizin bugününü şekillendiren ekonomik ve siyasi kararların parlamenter ve demokratik bir ortam içinde uygulanma şansı yoktu. Bu kararlar ancak toplum üzerinde baskı kurularak uygulanabilirdi. Öyle de oldu. Parlamento ve siyasi partiler kapatıldı. Anayasa yok sayılarak her şey 5 kişiden oluşan Milli Güvenlik Konseyinin iki dudağına teslim edildi. Özelleştirmenin önü açıldı, emek mücadelesi yok edildi, grevler yasaklandı, eğitim gericileşti. Cemaat ve tarikatların önü açıldı.
 
Aydınlık bir geleceği savunan herkes susturuldu, cezalandırıldı.
 
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan bir referandumla, 12 Eylül Anayasası ortadan kaldırılmadı, 12 Eylül Anayasasına yeni ilaveler yapıldı. Yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığı ortadan kaldırıldı. Açıkçası bugünleri yorumlarken geçmişle birlikte değerlendirmek gerekir. Ülkemizin 15 Temmuz Darbe girişimine nasıl getirildiğini bir kez daha düşünmek gerekir.
 
Bugünkü Parlamentonun etkisizleşmesini ve tek adam sisteminin hakim olmasını bir bütünsellik içinde değerlendirmeden gerçeklere ulaşılamaz.
 
Gerek 12 Mart darbe döneminde, gerekse 12 Eylül darbesinde biçilen iki kuşak, ülkemizin bağımsızlığı ve aydınlık geleceği için mücadele ettiler. Ülkemizin sorunlarına, demokrasiye, hukukun evrensel ilkelerine, barış ve adalete ilgi duydular. Bu ilgilerinin bedelini de fazlasıyla ödediler. Fakat onlar unutulmadılar, unutulmayacaklar. Darbeciler ve darbecilerin işbirlikçileri ise her zaman lanetlenecekler...
 
Cemal Gökçe
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı