KAYNAK TEKNOLOJİSİ VI. ULUSAL KONGRE VE SERGİSİ BAŞLADI
"Değerli Konuklar,
Sevgili Arkadaşlar,
Hepimiz biliyoruz: Mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek.
Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Meslek alanlarımız üzerinden Türkiye gerçeklerini ortaya koyuyoruz, üyelerimizin bilimsel temele dayanan çalışmalarını, bilim insanlarının çalışmaları ile birleştiriyor, örgütümüzün deneyimlerinin süzgecinden geçiriyoruz. Bu şekilde ülkenin sorunlarını tespit ediyor, çözüm önerilerini sunuyoruz. Bir yandan da üyelerimizi haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz. Öte yandan da mesleki denetimin vazgeçilmez ön koşulu olarak gördüğümüz bir çalışmayı, üyelerin uzmanlaşması ve belgelenmesine yönelik çalışmaları da sürdürüyoruz. Biz, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz.
İşte bu kongre ve benzerleri bu çabalarımızın gerçekleşmesine yönelik çalışmaların önemli bir kesişme noktasını oluşturuyor. Bu çalışmalarda bilim insanlarının ve uzmanların yoğun emek harcayarak oluşturduğu bilgi erişilebilir ve ulaşabilir hale geliyor. Bilgi bu etkinliklerimizde paylaşılıyor. Öte yandan meslek alanı ve sektör ile ilgili ülke gerçekleri ve sorunlar yapılan panellerde, açık oturumlarda konunun tarafları bir araya getirilerek, ortaya konuluyor.
Bu etkinliğimiz de kaynak teknolojileri alanında sorunların ortaya konulmasında önemli bir işlevi yerine getirecektir. Buna eminim. Bizi buraya toplayan ve bu kongreyi gerçekleştiren Odamıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Öncelikle kayıtlara da geçmesi için buradaki herkesin çok iyi bildiği teknik terimin Kaynağın tanımın yapmak istedim:
Kaynak, malzemeleri birbiri ile birleştirmek için kullanılan bir imalat yöntemidir, genellikle metal veya termoplastik malzemeler üzerinde kullanılır. Bu yöntemde genellikle çalışma parçalarının kaynak yapılacak kısmı eritilir ve bu kısma dolgu malzemesi eklenir, daha sonra ek yeri soğutularak sertleşmesi sağlanır, bazı hallerde ısı ile birleştirme işlemi basınç altında yapılır. Bu yöntem lehim ve sert lehim ile fark gösterir, lehim ve sert lehim yöntemlerinde birleştirme düşük erime noktalarında ve çalışma parçaları erimeden oluşur.
Kaynak için gaz alevi, elektrik arkı, lazer, elektron ışını, sürtme, ultrases dalgaları gibi birçok farklı enerji kaynakları kullanılabilir. Endüstriyel işlemlerde, kaynak açık hava, su altı, uzay gibi birçok farklı ortamda gerçekleştirilebilir. Bununla beraber, yapıldığı yer neresi olursa olsun, kaynak çeşitli tehlikeler barındırır. Alev, elektrik çarpması, zehirli dumanlar ve ultraviyole ışınlara karşı önlem almak gereklidir.
19. yüzyılın sonuna dek, sadece demircilerin kullandığı ısıtma ve dövme yolu ile metallerin birleştirildiği kaynak yöntemi biliniyordu. Elektrik ark kaynağı ve oksi-gaz kaynağı yüzyılın sonunda gelişen ilk yöntemlerdir, bunları direnç kaynağı izlemiştir. Kaynak teknolojisi 20. yüzyılın erken dönemleri esnasında (I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sonralarında) artan talebi karşılayabilmek için hızla gelişerek güvenilir ve ucuz yöntemler arasına katılmıştır. Savaşların ardından, manuel metodlar (manuel metal ark kaynağı), yarı-otomatik ve otomatik yöntemleri (gazaltı metal ark kaynağı vb.), içeren çeşitli modern kaynak teknikleri gelişmiştir. Gelişmeler, yüzyılın ikinci yarısında da lazer ışın kaynağı ve elektron ışın kaynağının bulunması ile devam etmiştir. Halen bilim, gelişimi devam ettirmektedir. Robot kaynağı, endüstride yaygın bir yer edinmiştir, yeni kaynak metodları ve kaynak kalite ve özelliklerinin geliştirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi için araştırma ve geliştirme çabaları devam etmektedir.
Şüphesiz imalatçıları ve uygulayıcıları arasında önemli mesleklerden biri olan kaynak mühendisliği odamız üyelerinin de bir kısmının çalışma alanı olduğundan Odamızın kaynak teknolojisine ve kaynak mühendisliği alanı ile ilgilenmemesi olası değildi ve bildiğiniz gibi bu kongrenin ilkini 1997 yılında toplamıştık.
O dönemde Makine Mühendisleri Odası Başkanı sıfatımla yaptığım Kaynak Teknolojisi 1. Ulusal Kongresi (13.11.1997) açılış konuşmamın bir bölümünde şunları söylemişim:
"Makina Mühendisleri Odası uzmanlık ve çalışma alanlarından birisi olan kaynak mühendisliği, kaynaklı imalat ve kaynak teknolojisiyle ilgili olarak 80‘li yılların sonlarında başlatmış olduğu çalışmaları, 90‘lı yıllarda kurduğu kaynak komisyonları 94‘lü yıllardan başlayarak, yılda iki kez çıkarttığı Mühendis ve Makina Dergisi Kaynak Özel Sayıları gerek ilk kaynak mühendisliği programının uygulanması, gerekse Avrupa kaynak mühendisliğinin organizasyonda yer alması gibi önemli çalışmalarla pekiştirmiştir, buna inanıyoruz.
Ülkemizde her konuda dilediğimiz gibi, kaynak teknolojisi alanında ve özellikle eğitim belgelendirme alanında uluslararası organizasyonlarda eşit haklar elde etmesi için bir örgütlenmeye gerek duyulduğu sektör tarafından ifade edile gelmektedir. Makina Mühendisleri Odası bugüne kadar sektörle ilgili sürdürdüğü çalışmalarından, kazandığı deneyim ve birikimi, kaynak teknolojisi alanında faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlarla paylaşmak, üniversite-sanayi ortak çalışmalarının ne düzeyde olduğunu tartışmak, ülkemiz dahilinde teknik anlamda yardımcı ve düzenleyici olacak, uluslararası platformda ülkemizi temsil ederek, özellikle eğitim belgelendirme alanında dünya kaynak organizasyonlarıyla paralel haklar elde edebilecek bir örgütlülüğün gerekliliğini ve nasıl olması gerektiğini tüm taraflarıyla tartışmaya açmak amacıyla, bu ilki gerçekleştirmektedir, bundan da övünç duyuyoruz. Bu kongreyle açılan platformda konuyla ilgili tüm taraflar az önce söylediğimi gibi, eşit şekilde temsili ve görüşünün alınması bizim hedefimizdir."
Aradan şimdi tam 10 yıl geçmiş. İnatla ısrarla bu çabayı yürüten Odamıza ben gerçekten teşekkür ediyorum.
Çok disiplinli bir alan olan kaynak teknolojisi konusunda düzenlene gelmekte olan kongrelerde, ilgili tüm mühendislik disiplinleri bir araya gelerek, sektör ile ilgili gelişmeler ve sorunlar olabildiğince paylaşılmaktadır. Amacı aynı konuda dağınık olarak yürütülen çalışmaları bir araya toplayarak ülke yararına sonuçlar almayı hedefleyen Makina Mühendisleri Odası bu etkinliği geleneksel hale getirmiş bulunmaktadır. Sektörün tüm ilgili kesimleri, düzenli aralıklarla, ortak bir amaç ve hedef doğrultusunda, bir araya getirilerek pek çok konu tartışılmakta ve irdelenmektedir. Böylelikle sektör, kendi geleceğini kendisinin belirleyeceği ve yönlendirebileceği süreklilik arz eden platformlar yaratabilmektedir.
Kaynak teknolojisinin uluslararası öneminin üst derecede artması ülkemiz açısından da birtakım zorunlulukları da beraberinde getirmektedir. Bunların en başında gelen; kaynak tekniği alanında çalışan personelin eğitimi ve sertifikalandırılmasıdır. Uluslararası rekabetin artması ile söz konusu eğitim ve sertifikalandırılmanın yine ulusal ve uluslararası tanınırlıkta olması zorunluluk arz eder hale gelmiştir.
Nitekim düzenlenen kongrelere baktığımızda gerçekleşen paneller bu amaçlar doğrultusunda şekillenmiştir.
1. (1997) Kongrede Ulusal Örgütlenme, 2. (1999) Kongrede yine Ulusal Örgütlenme, 3. (2001) Kongrede AB sürecinde Kaynak Teknolojisi Uygulamalarında Eğitim, Belgelendirme ve Akreditasyon, 4. (2003) Kongrede AB Teknik Mevzuat Uyumu Kapsamında Kaynak Teknolojisi Alanındaki Çalışmalar ve Uygulamalar, 5. (2005) Kongrede "Kaynaklı Boru Üretim Sektöründe Teknolojik Uygulamalar ve Sorunlar" başlıklı 1 panel "Kaynaklı İmalat Sektöründe Mühendislik Uygulamaları ve Sorunları" başlıklı 1 panel gerçekleştirilmiştir.
Bu kongrede (2007) de Kaynak teknolojisi alanında üniversite sanayi işbirliğinin sorgulanması yapılacaktır.
Kongrelerin sonuç bildirilerinde de özellikle üç konunun altı çizilmektedir.
Birinci olarak: Kaynak teknolojisi alanında ulusal bir örgütlenme oluşumu gereklidir. Böylesi bir oluşumda Odamız gerekli sekretarya hizmetlerini yürütebilecektir.
İkinci olarak: Kaynak Teknolojileri uygulamalarında sektörde ürün ve hizmet üretiminde kalitenin artırılmasına yönelik Kaynakçı, Kaynak Teknikeri, Kaynak Mühendisi vb. teknik personelin sürekli eğitiminin ve ülke olanakları ile belgelendirilmesi önemlidir. Mühendisliğin bir uzmanlık alanı olan Kaynak Mühendisliği‘nin yetki ve sorumlulukları da tanımlanmalıdır. Bunda Odalarımıza önemli görevler düşmektedir.
Üçüncü olarak: Avrupa Birliği‘ne giriş sürecinde siyasal iktidarın hazırladığı teknik mevzuattaki uyum çalışmaları, bu çalışmaların getirdiği sorunlar ve sorumluluklar bu çerçevede üretimin uluslararası standartlarda yapılması, sektörü doğrudan ilgilendiren önemli konulardan birisidir. Mevzuat çalışmalarında siyasal iktidar sektörün tüm kesimlerine açık tartışma süreçleri yaratmalıdır.
Diliyorum bu kongrede de değerli bilim insanlarının ve uzmanların kaynak teknolojisi ile ilgili söyleyeceği bilimsen bildirilerden hep birlikte yararlanmış oluruz. Ve gene diliyorum panelde sektörün konu ile ilgili sorunlarına çözümler getirilir.
Hepinize saygılar sunuyorum."