KOCAELİ İKK, KÜRESEL ISINMANIN İLDEKİ YANSIMALARINA DİKKAT ÇEKTİ
TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu, küresel ısınma ve sonuçları ile Dünya genelinde görülen küresel ısınma sürecinin, Türkiye'ye ve Kocaeli'ne etkileri üzerine 6 Mart 2007 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
Bilim adamlarının 90‘lı yıllardan bu yana yaptığı araştırma ve tespitler sonunda karşı karşıya kalınan durumun gerçekten endişe verici olduğu vurgulanan açıklamada; kentleşme, kaynakların kötü kullanımı, doğal kaynakların kirlenmesi ve küresel ısınma nedeniyle ortaya çıkan en önemli sorunlardan birisinin de "susuzluk" olduğuna dikkat çekildi.
Küresel ısınma sürecinin Türkiye ve Kocaeli‘ne etkilerinin de irdelendiği açıklamada şöyle denildi:
"NASA‘nın (Amerikan Ulusal Hava ve Uzay Ajansı) yaptığı bir araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi ve etkili tedbirler alınmaması halinde, Türkiye‘nin büyük bir bölümü 2040 yılında çöl olacaktır.
Tarım toprakları üzerinde hızlı kentleşme ve sanayileşme yaşanan Bursa, Sakarya ovaları, Çukurova, İzmir, Manisa, Kocaeli ve İstanbul, Türkiye‘nin en hızlı çölleşen yöreleri olacaktır. Küresel ısınma nedeniyle şu anki üretimi yapabilmek için, yüzde 40 daha fazla sulama yapılmasının gerekliliği hesaplanmıştır. Ancak su kaynaklarımızın zayıflamaya başlaması, nüfusun artması ve sıcaklıktaki artışla daha fazla içme ve kullanma suyuna ihtiyaç olması mevcut imkanlarla bunu mümkün kılmayacaktır. Türkiye‘de tarımsal üretim miktarı yaşanacak kuraklıkla birlikte azalmaya devam edecektir.
Türkiye 2006 yılı Aralık ayında normalin dörtte biri oranında yağış almıştır. Kocaeli de bu kriterler oranında yağış almıştır. Yağışın azlığı toprakta nem eksikliği yaratmaktadır. Bu durum 2007‘de buğday, arpa, yulaf gibi, serin iklim tahıllarında verim ve üretim kayıplarının ortaya çıkacağına işaret etmektedir. Ayrıca diğer tarımsal ürünlerin üretiminde ve yetiştirilmesinde sorunların yaşanacağının ilk sinyali, içme suyundaki kesilmelerden anlaşılmaktadır.
Bölgemiz Türkiye sanayisinin öncüsü olarak, küresel ısınmadan sadece tarım sektöründe değil sanayi sektöründe de etkilenecektir. Bu nedenle Kocaeli, küresel ısınmadan en büyük payı alacaktır. Isının artması; yağışların olmamasına, baraj ve göletlerin dolmamasına, yazın en sıcak günlerinde var olan suyun buharlaşmasına, elektrik kısıtlamalarına ve de suyun halk ihtiyaçları ile sanayi kullanımlarına yetmemesine sebebiyet verecektir. Bu durum hem şehrimizi hem de tüm Türkiye‘yi olumsuz etkileyecektir."
Açıklamada; küresel ısınmanın önlenebilmesi için alınması gereken önlemler de şöyle sıralandı:
"- Küresel ısınmayı ve potansiyel etkilerini bir güvenlik sorunu olarak tanımlayarak, ciddi tedbirleri içeren bir stratejinin acilen geliştirilmeli,
- Kentleşmelerimiz ve planlamalarımız, doğanın dengesini bozmayacak şekilde biçimlenmeli, kontrol ve disiplin altına alınması sağlanmalı,
- Yeşil alanlar korunmalı, koruma disiplini getirilmeli ve miktarı arttırılmalı,
- Sulak alanlar mutlak korunarak, koruma disiplini getirilerek kullanılmalı,
- Tarım alanları vasfını yitirmeden sürdürülebilirliği sağlanmalı,
- Organik tarım özendirilmeli, , organik tarımla elde edilen ürünler diğerlerine göre daha fazla yararlı madde içerdiğinden, doğru ve dengeli beslenmede seçicilik alışkanlık haline gelmelidir.
- Büyük sanayi, enerji vb. projelerin planlama aşamasında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) çalışması yapılarak, projelerin doğal yaşama etkileri önceden tespit edilmelidir. Bu tür değerlendirmeler; kalkınmayı yavaşlatan ,yatırımcıyı ürküten bir engel değil, yarınımızı koruyan çabalar olarak görülmelidir.
- Deniz suyu yükselmelerine karşı kıyılardaki yerleşim yerlerinin planlaması yeniden yapılmalı, erezyon ve su yükselmeleri için tedbir alınmalı,
- Kuraklık, susuzluk, yangın, hastalık, açlık vb. olası sorunlara yönelik, uzun soluklu ve gerçekçi afet yönetim planlarının yapılmalı, getirecek
- Su ve enerji kaynaklarımızı arttırmanın yanısıra , bu kaynakların insanlarımız tarafından en verimli şekilde kullanılması bilincinin oluşturulması da mutlak zorunluluk haline getirilmelidir.
- Çevre bilincini arttırmak amacıyla; okullar, radyo, TV, yazılı basın ve bilboardlar aracılığıyla halk eğitilmelidir. Bu tür yayınlara, gönüllü çevre kuruluşlarının programları kaynak teşkil etmelidir. Kamu ve özel kurumlar, bu amaçlı programlara destek vermelidir.
- Geri dönüşüm desteklenmeli, kağıt, metal, cam, plastik atıklarının geri dönüşümü için ve bilinçlenme eylem planları yapılmalıdır."