MMO SANAYİNİN SORUNLARI VE ANALİZLERİ (XII) RAPORUNDAN: DÖVİZ POLİTİKALARI SANAYİYİ GERİLETTİ

12.11.2015

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan, Sanayinin Sorunları ve Analizleri (XII) “Döviz Politikaları Sanayiyi geriletti” başlığıyla 12 Kasım 2015 tarihinde yayımlandı. 

MMO: “Döviz Politikaları Sanayiyi geriletti”

  • Makina Mühendisleri Odası araştırmasına göre son 13 yılda izlenen döviz politikaları sanayiyi büyüme, ihracat ve borçlanma yönünden olumsuz etkiledi
  • Ucuz döviz döneminde olumlu seyreden her şey, dövizin pahalılaşması ile sanayiyi sert vurdu ve bu durum ağırlaşacak

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin on ikincisini “Döviz politikaları ve sanayinin büyüme, ihracat ve borçlanmasına etkileri” konusuna ayırdı.

TÜİK, TCMB, Hazine ve İSO verileri kullanılarak yapılan araştırmada 2002 sonrası izlenen döviz politikalarının sanayi üzerindeki etkileri araştırıldı.

Araştırmanın bulguları şu başlıklarla ifade edildi:

  • Sanayinin döviz kazandırıcı yeteneğini geliştirmek yerine, ithalatı cezbeden “ucuz döviz tercihleri”, özellikle 2002 sonrasının AKP’li dönemine hakim olmuştur. Son birkaç yılda, dış dünyadaki gelişmeler ile “ucuz döviz” trendi değişmeye başlayınca, sanayinin gelişiminde yükselen dövizin kaldıraç görevi görmediği, ihracatın, ithalata bağımlılığı nedeniyle, artan döviz kurlarının bu kez sanayiyi başka türlü sorunlarla yüz yüze bıraktığı görülmüştür.

 

  • Dolar kurunun sanayi büyümesine etkisi 2003–2008 döneminde dikkat çekicidir. Bu dönemde ekonomi genelde yılda ortalama 6 büyürken sanayideki büyüme hızı, ortalamayı 1 puan geçti ve yıllık ortalama yüzde 7,1 oldu. 2009–2015 döneminde ise dolar değerlendi ve TL’deki yıllık kayıp yüzde 5’i buldu. Bu dönemde yıllık ortalama genel büyüme yüzde 3,5’a düşerken sanayideki yıllık büyüme ortalaması da yüzde 4 dolayında kaldı.
  • Ucuz kur, ihracatı fazla geliştirmezken ithalatı kamçıladı, iç talebe dönük büyüme, ithalatı hızlandırdıkça yıldan yıla dış ticaret açıkları da büyüdü ve açıklar, turizm gibi döviz getiren sektörlerden kapatılamayınca cari açık Türkiye’nin kronik sorunu haline geldi.
  • 2000’li yılların çoğunda izlenen ucuz döviz politikası, özel firmaları, özellikle de sanayi firmalarını döviz kredisi kullanma konusunda özendirmiş ve son yıllardaki ihtiyatlı borçlanmaya rağmen, 2015 ortası itibariyle sanayinin döviz kredi borç stoku 90 milyar dolara yaklaşmıştır. Bu toplamın 35 milyar dolarını, sanayinin orta ve uzun vadeli olarak dışarıdan yaptığı borçlanma, kalanı da içerideki bankalardan yaptığı döviz kredisi ya da dövize endeksli krediler oluşturmaktadır.
  • Döviz kuru politikası, büyük fotoğrafın bir parçasıdır. Kur politikalarının, öteki parçalarla uyumlu olması gerekir, kendi başına sürükleyici olması önlenmelidir. Türkiye’nin, iç tasarruflarını daha çok kullanan, yatırımlarını sanayiye daha çok odaklayan, yeni teknolojiler uygulayan, ithalatı olabildiği kadar ikame eden, yerli girdi kullanımını özendiren, döviz kazandıran, bütün bunları yaparken bölüşümde daha adil olan yenilikçi bir büyüme ve sanayileşme paradigmasına ihtiyacı var. Kur politikasının da bu paradigmayla çelişmeyen bir tarzda uygulanması gerekir.