REKABET KURULU'NA HAVUZ SİSTEMİYLE İLGİLİ YAZI GÖNDERİLDİ

24.01.2007

Rekabet Kurulu Başkanlığı'nın "havuz sistemi"yle ilgili yapılan şikayetler konusunda çeşitli tarihlerde gönderdiği yazılar üzerine 22 Ocak 2007 tarihinde konuya ilişkin yazılı yanıt gönderildi. Söz konusu yazıda, TMMOB ve bağlı odalarınca "havuz sistemi" adı altında bir oluşum ve yapılanma bulunmadığı belirtilerek, Türkiye'de faaliyet gösteren her mühendis ve mimarın istediği il ve ilçede mühendislik ve mimarlık hizmeti sunabileceği, bunun önünde yasal ve TMMOB tarafından konulmuş bir engel bulunmadığı hatırlatıldı.

REKABET KURULU BAŞKANLIĞI‘NA
ANKARA

Konu : 25.12.2006 tarih ve 140-02/1111 sayılı yazınız hk.

Birliğimize, Kurumunuzca değişik tarihlerde "havuz sistemi" oluşturma konusunda yapılan şikâyetler ve bu uygulamanın Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinde yasaklanmış bir sistem olduğu bildirilmektedir.

İlgi yazınızda "havuz sistemi" şikâyeti yanında Teknik Uygulama Sorumluluğu (TUS)‘na yönelik faaliyetlerin sektörde rekabetin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak şekilde Birliğimizce düzenleyici tedbirlerin alınması istenmektedir.

Birliğimiz ve bağlı Odalarımızca "havuz sistemi" adı altında bir oluşum ve yapılanma bulunmamaktadır. Kaldı ki böyle bir oluşumun olması da olanaklı değildir. Çünkü TUS uygulaması dışında, Türkiye‘de faaliyet gösteren her mühendis ve mimar istediği ilde ve ilçede mühendislik ve mimarlık hizmeti sunabilir bunun önünde yasal ve Birliğimizce konulmuş bir engel bulunmamaktadır.

TUS uygulaması bir denetim hizmeti olup, kamu güvenliğine ilişkin bir hizmet olduğundan iş hacmi mevzuat tarafından sınırlandırılmıştır. 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği 3194 sayılı Kanunun 44. maddesi kapsamında hazırlanmış ve Geçici 8. maddesi uyarınca 02.11.1985 tarih ve 18916 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ülkemizin yaşadığı 1999 depreminden sonra ve Avrupa Birliğine uyum sürecinde uluslararası standartlar göz önüne alınarak yapıların denetimsiz inşa edilmemesi için etkin denetim getirilmiş ve anılan Yönetmeliğin 57. maddesi yeniden düzenlenmiştir. 13.07.2000 tarih ve 24108 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Yönetmeliğin 12. maddesiyle değişen 57. maddenin 5. bendi "Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleri incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu‘na uygunluğunu da gözetler." biçimindedir.

Yine, 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği‘nin 58. maddesi, fenni mesullerin görev aldıkları yerin ikametgâhlarına uzaklığı ve alacakları işin hacmi belirlenmiştir. Bu düzenleme ile objektif olarak bir meslek mensubunun aynı anda ne kadar iş ifa edebileceği düzenlenmiştir. Yani sözleşme düzeyinde üstlenilen görev değil gerçekleştirebilme olanağı üzerinden üstlenilen işe kısıtlama getirilmiştir. 58. madde hem İdareye hem de meslek odalarına fenni mesuliyet hizmetlerinin denetimi ve sicillerin tutulmasında görevler yüklemiştir. 58. maddenin 4. fıkrası "İdare, aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili meslek odasınca düzenlenen, sicil durumunu ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (metrekare) belirtir belgeyi ister. Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin birer örneği meslek odalarına gönderilir." Aynı maddenin 5. fıkrası " Meslek odaları, fenni mesuliyete ilişkin yapı inşaat alanı sınırlamasının kontrolünü bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere kayıtlarına giren yapı ruhsatı ile bu ruhsata istinaden düzenlenen yapı kullanma izin belgelerini veya fenni mesul sözleşmelerini veya istifa dilekçelerini dikkate alarak yerine getirirler."

Yukarıda zikrettiğimiz 58. maddenin 4 ve 5 fıkraları hem idareye hem de meslek odalarına bir takım görevler yüklemiştir. Bu sorumluluktan meslek mensubunun şikâyeti ya da Kurumunuzun istemi ile vazgeçilmesi olanaklı değildir.

Bildiğiniz üzere, AET Anlaşmasının 90. maddesi, üye ülkelere tüketici ve kamu yararına rekabet hukukuna kısıtlamalar getirilebileceğini kabul etmiştir. "Kamu yararı", "kamu hizmeti", "kamu güvenliği" vb kavramlar sosyal hukuk devletinin temel kavramlarıdır. Anayasal kavramlara uygun düzenlemeler yapmak da siyasal iktidarların görevidir. TUS uygulaması da bu nedenle, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun‘un 4. maddesi kapsamında değerlendirilemez.

Sonuç olarak, Kurumunuzca "havuz sistemi" olarak ifade edilen sistem Birliğimiz ve Odalarımızca uygulanan ve düzenleyici işlemlerimize konu olan bir sistem değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi, "havuz sistemi" uygulanabilir bir sistem de değildir. Bu nedenle, Kurulunuza intikal eden şikâyetler maddi dayanaktan yoksundur.

Asgari ücret ve TUS uygulaması ise mevzuat gereği olmanın yanında kamu yararı ve kamu güvenliğine ilişkin bir uygulama olup, Birliğimizce geliştirilmesi için çaba gösterilmektedir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımızla,
N. Hakan GENÇ
Genel Sekreter Vekili