TMMOB, GEMİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANINA KINAMA YAZISI YOLLADI
TMMOB Yönetim Kurulu 28.08.2010 tarihinde aldığı 78 no’lu karar gereği Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kolay’a kınama yazısı yolladı.
KARAR NO 78: Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kolay‘a Barbaros Denizciler Derneği‘nin düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmada TMMOB ve bağlı Odaları için söylediği mesnetsiz ve haksız açıklamaları nedeniyle kınama yazısının gönderilmesine,
Osman Kolay
TMMOB Gemi Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Sayın Başkan,
Barbaros Denizciler Derneği‘nin davetlisi olarak gittiğiniz yemekte Birliğimize ve bağlı odalarımıza yönelik yapmış olduğunuz konuşmaya ilişkin Yönetim Kurulumuzun değerlendirmesini GMO Yönetim Kurulu, GMO üyeleri ve TMMOB ortamı ile paylaşma zorunluluğu doğmuştur.
Sayın Başkan
İnternet ortamına da düşen görüntü ve ses kaydınızdan, Barbaros Denizciler Derneği‘nin yemeğinde, TMMOB ve bağlı odalarının eleştirisi ve siyasi iktidarın methiyesi düzleminde biçimlenen bir konuşma yaptığınız görülmektedir.
Yemeğe katılanların ne kadarının odanız üyesi olduğu bilinmemektedir, ancak yaptığınız konuşma ile "TMMOB eleştirisi üzerinden siyasi iktidara yaranmaya çalışan bir Başkan görüntüsü" vermeniz Odamızın ve Birliğimizin ilkelerine, çalışma anlayışına ve geleneklerine uygun değildir. Konuşmanızdaki ifadeleriniz kimliğinizi, Odaya, TMMOB‘ye bakışınızı ve siyasal iktidarla ilişki düzey ve biçiminizi açıkça ortaya koymaktadır.
Bu konuşmanızda öncelikli olarak sıkıntınızın, oda başkanlarımız tarafından "Elektrik Mühendisleri Odamıza yapılan saldırı karşısında tepki vermenizin istenmesi" olduğu açıktır. Bu konuda tepki verebilmeniz için "Yönetim Kurulu toplantısı yapılması gerektiği mazereti"ni sunarken öte yandan da siyasal iktidarla ne kadar sıkı ilişkiler içinde olduğunuzu da ifade etmektesiniz. Henüz elinize bir şey geçmemiş de olsa "arsa, marina vb. verileceği sözü aldığınızı" belirtiyorsunuz. Siyasal iktidarla bu kadar yakın ilişkiye geçmek ve yürütme erkinden meslek, meslektaş ve kamu yararı perspektifinden değil arsa, marina bağlamında talepte bulunmanın Birliğimizin ilkeleri ile ters düştüğü açıktır. Bu nedenledir ki, iktidarla yakın ilişkisi bulunan bir grubun yayın organına dahi tepki verememektesiniz. Kamu kaynaklarını kamu yararına kullanmak zorunda olan siyasal iktidarlara Oda‘nın neden ve nasıl bir diyet borcu olabilir?
Böylesi bir tabiiyet ilişkisi içine giren bir kişinin Oda Başkanlığı görevi TMMOB ortamında sorunludur.
Konuşmanızda ifade ettiğiniz ikinci sıkıntınız da, referandum konusunda TMMOB‘nin Genel Kurul‘da oybirliği ile aldığı karar ve gösterdiği tavırdır. "Anayasa referandumu meselesi. Şimdi bastırılıyor; ‘Evet mi, hayır mı?‘ diye. TMMOB‘yi anlayamıyorum. Biz, meslek örgütüyüz, ama devamlı olarak siyaset yapılıyor. İktidara kim gelirse gelsin, hep tenkit ediyorlar ve onlara göre, iktidar her zaman kötü yapıyor. Mesela bu dönem çok aşırıya kaçtılar." diyorsunuz. Bu konuşmayı, siyasilerin önünde yapıyorsunuz. O zaman sormazlar mı: "Odalar siyaset yapmıyor ise, sizin siyasilerin masasında ve kürsüsünde ne işiniz var?" Ülkenin Başbakanı‘nın "taraf olmayan bertaraf olur" dediği bir ortamda "siyaset yapıyorlar" şeklindeki eleştirinizin TMMOB‘ye yöneltilmesi, en basit ifadeyle , "abesle iştigal"dir.
Konuşmanızdan, şahsınızın demokratik sosyal hukuk devletinde yürütmenin görevlerini bilmediği de anlaşılmaktadır. Şöyle ki: "iktidar ve baskı grupları arasındaki ilişkinin demokratik bir ortamda nasıl olması gerektiğini ve iktidara eleştiri hakkının esirgenmemesinin demokrasinin gelişimi açısından olmazsa olmaz bir koşul olduğunun" farkında bile değilsiniz.
Konuşmanızda, "Bakanıma, müsteşarıma, genel müdürüme nasıl hayır diyebilirim" diyorsunuz. Siz, iktidara karşı itiraz hakkınızdan baştan feragat etmiş durumdasınız. Kişisel olarak böyle bir feragatte bulunmanıza kimsenin itirazı olmaz, ancak size hatırlatırız ki: Oda Yönetim Kurulu Başkanı sıfatınızla ve Odamız adına asla böyle bir teslimiyet ilişkisi içine giremezsiniz.
Sayın Başkan,
TMMOB Yönetim Kurulu olarak sizi kınıyor, sizden ekteki "TMMOB Temel İlkeleri ve Çalışma Anlayışı" metnini okuduktan sonra konumunuzu değerlendirip gereğini yapmanızı bekliyoruz.
TMMOB YÖNETİM KURULU
EK: TMMOB‘nin Temel İlkeleri Ve Çalışma Anlayışı
Temel İlkeler
TMMOB ve bağlı Odaları
Mesleki demokratik kitle örgütüdür.
Demokrat ve yurtsever karakterdedir.
Emekten ve halktan yanadır.
Anti-emperyalisttir.
"Yeni Dünya Düzeni" teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır.
Siyasetin dar anlamının aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür.
Barıştan yanadır.
İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır.
Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır.
Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder.
Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular.
Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır.
Bağlı Odaları ile birlikte, mühendis ve mimarların meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur.
Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir.
Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder.
Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır.
Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.
Çalışma Anlayışı:
TMMOB ve bağlı Odaları
Toplumdan soyutlanmış "seçkin" mühendis ve mimarların örgütü değil, aksine toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileşim içinde bulunan,
Temsili demokrasi alanının daraltılması ve biçimsel uygulamalar yerine, birlikte düşünme, birlikte üretme ve birlikte yönetme mekanizmalarını güçlendirici çabalara yönelen,
Rant gruplarının otoriter, sınanamayan, hesap vermeyen yönetimlerin aksine, örgüt içi demokrasisi güçlendirilmiş, seçim dışında da katılım mekanizmalarını yaşama geçiren,
Profesyonellerin ve uzmanların örgütü anlayışını reddeden, aksine kitle örgütü niteliği ile organlarına dayalı çalışmayı yürüten,
Siyaset dışı kalma anlayışlarının tam tersine, her koşulda ve her zaman siyaset yapan, siyasetin dar tanımını aşan anlayışları yapıya hâkim kılan,
Üye ile ilişkilerini, devlet ve egemen kesimlerle olan ilişkilerinin önüne koyan,
Resmi otorite ile her türlü diyaloga ve işbirliğine açık ama işbirlikçi yaklaşımların dışında kalan,
Örgüt işlevinin deforme edilmesi anlamındaki hizmet üretimini reddeden, aksine üyelerinin hizmetlerinin niteliğini yükseltecek düzenlemeler yapan, norm ve standartları oluşturan ve bunların gelişimine hizmet edecek şekilde denetleyen,
Egemen kesim ve egemen kesim söylemleri ile ters düşmeme anlayışlarını reddeden, aksine üyesinin söz ve kararlarda yetki sahibi olmasını sağlayan,
Kamu hiyerarşisi içinde yer edinme ve örgüt etkinliklerini buna bağlama anlayışlarının yerine, örgütün kamuoyu önünde saygın yerini korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen,
Örgüt etkinliklerini kendi iç dinamikleri ve kendi kararları ile belirleyen,
Meslek örgütü kavramını, demokratik kitle örgütü özelliğinin önüne çıkartarak, meslekçi eğilimleri güçlendiren anlayışların aksine, mesleki-demokratik kitle örgütü anlayışlarını hayata geçiren,
Her türlü yapılanma ve örgütlerle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alan,
Hiçbir üyesinin sorununu dışlamayan, ancak üyesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışan mühendis ve mimarların konumları gereği, ücretli çalışan kesimlerle ve onların örgütleri ile ilişkilerini güçlü hale getiren,
Örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendiren, Dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren
bir çalışma anlayışı içerisindedir.
Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı‘nın Yaptığı Konuşma:
... annesi bir kazada vefat etmişti. Bugün de bir YSK uzmanımız vefat etti; kaptandı kendisi, İzmir Bölge‘den. Onların da cenneti bol olsun diyorum.
GMO‘da bu sıralar neler yapıldı, pek bilgi veremedik sizlere. Çünkü bunların bir kısmı aslında kamuoyuna verilecek bilgiler değil.
Sayın Bakanımız Binali Yıldırım beyin desteği, aynı zamanda Avrupa Birliği işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış beyin de destekleriyle, Tuzla Belediye Başkanlığından, Tuzla içinde bir yer sözü aldık. Ayrıca, yapılacak marina işlerinde ... sözünü aldık. Tabii, bunları uluorta söyleyebilecek durumda değiliz. Çünkü daha henüz elimize alabilmiş değiliz. Yerimiz satıldı ve şu anda para bankada. İnşallah bu sene içinde de binamızın temelini atmayı umut ediyoruz.
Asıl gelmek istediğim konu ise şu: Bildiğiniz gibi, bizim üyelerimizin dışında da üyelerin bulunduğu belli Internet web gruplarında bize yönelik hakarete varan tenkitler yapılmaktadır. Bunun sebebi ise üst birimimiz olan TMMOB ile alakalı. Bir tanesi Elektrik Mühendisleri Odasının desteğiyle alakalı. Bunun nasıl olduğunu ben size söyleyeyim.
Cuma günü Balıkesir‘e cenaze için gittik. Cumartesi günü de cenazenin defni vardı. Hem Makine Mühendisleri Odası Genel Başkanı, Genel Sekreteri, hem de Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı beni bizzat aradı ve buna desteği hemen istediler. Orada benim onlara söylediğim şey şuydu: "Bunu Yönetim Kuruluna götürürüm, oradan karar çıkar. Ama pazartesiden önce bu kararın çıkması mümkün değil." "Hemen istiyoruz" dediler; ben de, "Mümkün değil" dedim. Aslında ne istediklerini bile bilmiyordum ve bir günde karar alıyorlar. Nasıl oldu, anlaşılır gibi değil. Bunu mutlaka kendi aralarında konuştular ve karara bağladılar. Ama biliyorlardı ki biz belki çaparız verebiliriz diye, rengimiz belli olsun diye bizi sıkıştırdılar ve bize kendi içimizde bunları tartışabilmek için fırsat bile vermediler.
İkinci konu da anayasa referandumu meselesi. Şimdi bastırılıyor; "Evet mi, hayır mı?" diye.
Ben size soruyorum: 801 üye oy kullanmış, 445‘i bana oy vermiş; bunların "Evet" diyecek de var, "Hayır" diyecek de var ve benim üyem 4 yıllık üniversite mezunu. Ben onlara, "Sen hayır de" ya da "Evet" de nasıl derim?
Üyelerden bazen tehditkâr ve hatta bazen hakarete varan tenkitler geliyor. Sizlerden ricam, bunlara aynı şekilde cevap vermemeniz. Cevap verecekseniz de, mutlaka ve mutlaka nezaket kuralları içinde verin. Çünkü bizi kendileriyle karıştırabilirler. Aramızdaki fark böyle belli olsun.
TMMOB‘yi anlayamıyorum; biz, meslek örgütüyüz, ama devamlı olarak siyaset yapılıyor. İktidara kim gelirse gelsin, hep tenkit ediyorlar ve onlara göre, iktidar her zaman kötü yapıyor. Mesela bu dönem çok aşırıya kaçtılar.
Bir üyem bakan, hem de Ulaştırma Bakanlığının başında. Öyle bir bakanlık ki, içinde bazı bölümler var, tek başına bakanlık olabilir. Karayolları Genel Müdürlüğü bir bakanlık olabilir, Denizcilik Müsteşarlığı bir bakanlık olabilir. İşte tüm bunları kapsayan bir bakan benim üyem, bu bakanlık içinde üye sayım da oldukça artmış ve ben buna karşı harekete geçeceğim. Bu mümkün değil. Bir sebep bu.
İkinci sebep: Bu bakanlık kadar çalışan bir bakanlık görüyor değilim ben kişisel olarak. Beyaz bayrağa geçmişiz. Bu sanayi, gemi inşa sanayi büyümüş. Sayın Müsteşarımız, Sayın Genel Müdürümüz çok sağ olsunlar, o kadar çok destek veriyorlar ki sektöre, sektörün önü açıldı. Bunları görmüyoruz, ondan sonra da bunları tenkit edeceğiz; olmaz böyle bir şey.
Bir saysanız, kaç tane üyemiz var Müsteşarlık içinde ya da bürokrasi içinde; sayısı çok arttı. Biz nasıl bunlara hayır deriz?! Biz bunların sayısını artırmaya çalışırken ve bunların sayısını artıran bir bakanlık ve müsteşarlık varken biz bunların karşısında olamayız. Biz kendi bacağımızdan vurmuş oluruz kendi kendimizi o zaman.
Sayın Müsteşarım geçenlerde bir toplantıda söylemişti, ona da aslında destek vermemiz gerekiyor, bu sertifikalandırmalarla alakalı. Bunu daha detaylı olarak konuşup, bu konuda da bilgilendirme yapacağız, onu da sizlere iletiyorum şimdiden.
Bir DLH Genel Müdürümüz var, o kadar çalışkan ki. Daha önce olmuş mu; hayır. Bir İDO Genel Müdürümüz var, çok çalışkan ve dünyanın bir numarasına getirdi bu filoyu. Daha büyük bir filo yok dünyada.
Bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum, aklıma geldi. Yahu, bir tane bakanımız var, bizim üyemiz; bir daha kaç sene sonra gelecek?
Söylemek istediğim şu: Birlik, beraberlik içinde olalım. Birlik olursak biz bükülmeyiz ve birlikte yükseliriz, birlikte bir yerlere geliriz. Birbirimizi ayağından tutup aşağı çekmeye çalışmamalıyız. Maalesef, bazı arkadaşlarımız bunu yapıyor. İki gruba ayrıldık diye bunu söylüyorum. Maalesef, gruplaşma oldu bizim Odamızda. Ama artık bunlara son vermek istiyoruz; bu, doğru değil. Odada siyasette doğru değil. Biz, meslek örgütüyüz. Birlik olalım, birlikte bir yerlere gelelim.
Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.