TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI 44. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRİSİ YAYIMLANDI

28.04.2014

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası`nın 18-20 Nisan 2014 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen 44. Dönem Olağan Genel Kurulu sonuç bildirisi yayımlandı.

HARİTA ve KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

44. OLAĞAN GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ

HKMO 44. Olağan Genel Kurulu; 

Kapitalizmin tekrarlayan bunalımlarının dünyada ve Türkiye`de ekonomik, sosyal ve siyasal krizlere, bölgesel savaşlara, on binlerce insanın katledilmesine, milyonlarca insanın göçe zorlanmasına ve insan hakları ihlallerine neden olmaya devam ettiği bir süreçte gerçekleşmiştir. Demokrasiyi, insan haklarını ve bir arada yaşamayı tehdit eden bu süreç başta Türkiye`nin içinde bulunduğu coğrafya olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde yüz yıllardır bir arada yaşayan halkları etnik ve dinsel çatışmalarla birbirine düşman etmiştir. Yaşanan bu sürecin ülkemizi derinden etkilediği açıkça ortadadır. 

Komuşularla ‘sıfır sorun` ekseninde dış politika yürüttüğünü iddia eden siyasi iktidarın geldiği nokta başta Suriye olmak üzere bölgesel diğer ülkelerle savaş ve çatışmadır. Siyasi iktidar halkları birbirine düşman eden, bölgenin kan gölüne çevrilmesine sebep olan bu dış politika tercihinden bir an evvel vazgeçmelidir.

Yolsuzluk ve yoksulluğu ortadan kaldırma iddiası ile iktidara gelen siyasi iktidarın bu iddiasının gerçeklerden uzak olduğu, 17 Aralık operasyonu ile tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. İktidarın karıştığı iddia edilen yolsuzlukların büyük bir kısmı kent toprakları ve imar değişiklikleri üzerine şekillenmiştir. Dış politikada başarısızlığa uğrayan, yolsuzluk iddiaları ile yıpranan siyasi iktidar kendisine yönelik hukuksal girişimleri engellemek için yasal düzenlemelerle daha da otoriterleşme yolunu seçmiş, emeğe, toplumsal hareketlere, hak taleplerine karşı saldırgan tutum almıştır. Türkiye demokrasisi ve hukuku aldığı bu darbelerle 12 Eylül`ü aratır bir noktaya gelmiştir.

Ülkemizin temel sorunlarından olan Kürt sorununun demokratik çözümü için barış sürecinin eşitlik temelinde, tabandan gelen talepleri de göz ardı etmeden, hukuku oluşturularak demokrasi içinde çözülmesi en büyük beklentimizdir. Yine toplumun tüm kesimleri için hak ve özgürlüklerin insanlık onuruna yakışır evrensel hukuk normlarına ulaştırılması en büyük arzumuzdur. Etnik, dinsel, mezhepsel, kültürel ve cinsel tercihe bağlı her türlü ayrımcılığa karşı mücadele etmek insan olmanın gereğidir.

Kadına dönük her türden ayrımcılık ve şiddet, savaş durumlarında güçlenir. Militarizm, ırkçılık ve milliyetçiliğin kendini var ettiği ekonomik ve siyasal temel, kadın düşmanlığını üretir ve besler. Kadınlar savaşın yarattığı yıkımlardan ve baskılardan daha fazla etkilenmektedirler. HKMO, kadınların eşitlik temelinde yaşayabilecekleri bir ortamın sağlanması için Kürt sorununun demokratik çözümü, anadilde eğitim ve bölgede barışın sürdürülmesi için demokratik kitle örgütleri, kurum, kuruluş ve diğer emek ve meslek örgütleriyle birlikte mücadele eder.

Ülkemizde antidemokratik yasaların varlığı ve keyfi uygulamalar sonucunda sadece düşüncelerinden dolayı tutsak edilen insanların özgür olması için demokrasinin daha da derinleştirilmesi, evrensel hukukun uygulanması yönündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. 

Mesleki demokratik kitle örgütlerinden biri olan TMMOB ve bağlı odaların bu güne kadar edindiği kazanımlar; bilimden, toplumdan ve emekten yana duruşu; erki elinde bulunduran iktidar tarafından bir gecede çıkarılan yasalarla yetkilerine müdahale edilerek işlevsizleştirilmeye, kamusal denetimin gücünün piyasa koşullarına terk edilmesine neden olmuştur. Bu süreç bu gün de ısrarla sürdürülmeye çalışılmaktadır.

Odamız özelinde ise meslek alanımıza ilişkin çıkarılan veya değiştirilen parçacı yasalar; üyelerimiz arasında haksız rekabetin oluşmasına, dolayısıyla da meslektaşlarımızın mağduriyetine neden olmuştur. 

İmar planlarının alt yapısını oluşturan hâlihazır haritaların yapımını ve imar planlarını zemine mevzuat çerçevesinde yatay ve düşey olarak aplike eden meslektaşlarımızın imar planın yapımı ve revizyonu aşamasında da etkin rol üstlenmesi konusunda çalışmalar başlatılmalıdır.

Kentsel dönüşüm; kentteki bütün sorunların ilacı gibi gösterilmekte,  çözüm olarak da kamu arazileri üzerinde çok katlı konut üretimi sunulmaktadır. Bunun sonucunda da gelecekte kentler ve yaşam alanları beton yığını haline gelecektir. Oysa kentsel dönüşüm sosyal, ekonomik, psikolojik boyutları da olan kentin bütününe yönelik plan kapsamında sağlıklı güvenli ve yaşanabilir kent dokusunun yerinde dönüşümüyle mümkündür.

Özelikle Harita ve Kadastro Mühendisliği hizmetlerinde harita uygulama sorumluluğunun (HUS) kurumsallaştırılarak yaygın hale getirilmesi gerekir.

CBS nin kurulması kapsamında mesleğimizin üstlendiği rolün ayrıntılı olarak tanımlanarak kamuoyu oluşturulması çalışmaları sürdürülmelidir.

Taşınmaz değerlemesinde mesleğimizin yerinin doğru tanımlanarak değer haritalarının hazırlaması için  yasal alt yapının biran önce oluşturulması konusunda gerekli girişimler başlatılmalıdır.

Mesleğimizin uygulanması sırasında ortaya çıkan mesleki konulardaki eksikliklerin giderilmesine yönelik mutlaka odamız öncülüğünde eğitim programları hazırlanarak sürekli kılınmalıdır.

6360 sayılı yasa sonrası sayıları 30  olan büyükşehir statüsündeki belediyelerde mesleğimize ilişkin konularda kurumsallaşmaya ilişkin yapılanmalar sağlanmalı ve diğer yerel yönetimlerde de benzer çalışmalar yapılmalıdır.

TMMOB nin SGK ile yaptığı protokol çerçevesinde özel sektörde çalışan mühendislerin ücretlerinin protokol dahilinde uygulanıp uygulanmadığı tüm organlarımızca hassasiyetle takip edilmelidir.

Mesleki eğitimde ülkenin ihtiyacı gözetilmeden öğretim elamanı ve alt yapı eksikliği giderilmeden, açılan bölümler; meslek sektörümüzde var olan işsiz mühendis sayısını artırmaktadır. Bu da mesleğimizin geleceği açısından kaygı verici bir durum oluşturmaktadır.

Mesleğimize ilişkin geomatik, harita, jeodezi ve fotogrametri mühendisi unvanlarının teke indirilerek, bu konudaki karmaşa mutlaka giderilmelidir.

Kurum ve kuruluşlardan mesleki disiplinimize ilişkin bağımsız (EPDK, Toplulaştırma ve Kamulaştırma ..vb ihaleler) iş alamama, yani başka sektörler üzerinden alınarak taşeron statüsüne indirgenmemiz engellenmelidir.

Kamu kurum ve kuruluşlarının yapmış olduğu ihalelerde meslektaşlarımız arasında ayrımcılığa neden olan şartnamelere müdahale edilerek sorun giderilmelidir.

TMMOB, oda, şube, temsilcilikler ve üyeler arasında iletişim ve koordinasyonun sağlanması  için tartışma ve karar süreçleri birlikte işletilmelidir.

Örgüt üye ilişkilerinde aidiyet duygusunun oluşturulmasında önemli bir yer tutan üye aidatlarının düzenli ödenmesi ve üyenin mağdur edilmemesi konusunda gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Genel Kurulumuz;

Yukarıda ifade edilen çalışmalara sahip çıkacağını farklı fikirlerden oluşan ve bununla birlikte yaşamayı doğal sayan demokratik bir uzlaşma kültürünü savunan, dışlayıcı değil kapsayıcı olan, üyeleri kucaklayan bir anlayışla çalışmalarını sürdüreceğini mesleki kamuoyuna duyurur.

Başta yurttaşlarımız olmak üzere tüm toplumsal dinamikleri bilime dayalı insanı, toplumu ve doğayı çalışmalarının merkezine koyan kamu yararını gözeten politikalarda birleşerek bir yandan kentleri yağmaya ve talana açan diğer yandan kaderciliği ve çaresizliği pompalayan, demokrasi dışı anlayışlara karşı mücadele etmeye çağırır.

Yukarda tespit edilen konularda ülke, toplum ve insanlık yararı ilkesi ile mücadele etmeyi görev kabul eder.

Bütün üyelerini emek ve demokrasi mücadelesi için 1 Mayıs alanlarına çağırır.

Kamuoyuna duyurulur.