TMMOB MPM GENEL KURULU'NDA GÖRÜŞLERİNİ BİLDİRDİ

31.03.2005

Milli Prodüktivite Merkezi 44. Olağan Genel Kurulu 31 Mart 2005 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi.

Milli Prodüktivite Merkezi 44. Olağan Genel Kurulu 31 Mart 2005 tarihinde Ankara‘da gerçekleştirildi.

Genel Kurul‘a TMMOB adına Yürütme Kurulu üyeleri Ekrem Poyraz, Alaeddin Aras ve Baki Remzi Suiçmez ile Yönetim Kurulu üyesi Berrin Şenöz Birlik delegesi olarak katıldı. Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Çalışma Raporu hakkında aşağıda yer alan TMMOB görüşü Baki Remzi Suiçmez tarafından sunuldu. Ayrıca, MPM Yönetim Kurulu‘nca önerilen yönetmelik değişiklikleri hakkında Alaeddin Aras görüş bildirdi.

MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ 44. GENEL KURULU TMMOB GÖRÜŞÜ

Üretim yapılarının kırıldığı, verimliliğin piyasaya odaklandığı, sendikal örgütlenmelerin esnek üretim modelleriyle etkisizleştirildiği bir süreçte 44. Olağan Genel Kurulu‘nu yapan Milli Prodüktivite Merkezi (MPM); tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş olarak, 580 sayılı Yasa ile 17 Nisan 1965 tarihinde kurulmuştur.

Ülke ekonomisinin verimlilik ilkelerine göre geliştirilmesine katkı vermek amacıyla kurulan MPM‘nin yürüttüğü başlıca işlevler; araştırma, verimlilik ölçme ve izleme, danışmanlık, eğitim ve yayın alanlarındadır. Ekonomik, siyasal ve toplumsal değişimlere bağlı olarak, diğer örgütlerde olduğu gibi, MPM‘nin de öncelikli faaliyet alanlarının ve yöntemlerinin değiştirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.

Sürdürülebilir büyümenin öncelikli ve temel ilkelerinden birisinin kaynakların olabildiğince verimli kullanılması olduğunun geç de olsa kavranmaya başladığı ülkemizde, kırkıncı kuruluş yılını yaşayan bu kuruluşumuzda, başta Merkezin yönetiminde sorumluluk üstlenen hükümet, işveren ve işçi temsilcileri olmak üzere ilgili taraflar, bu gereğin yerine getirilmesine yönelik bir duyarlılık göstermemiş; bu doğrultuda demokratik, katılımcı, bilimsel bir çaba içinde olmamıştır.

Bu yaklaşım, son dönemlerde yaşanan keyfi uygulamalara ortam hazırlamış, kırk yıllık deneyim birikimine karşın MPM, bugün, artık işlevsiz ve verimsiz bir kamu kuruluşu durumuna düşürülmüştür. Bu olumsuz yaklaşım; kamunun yeniden yapılanması, kaynakların planlı kullanımı, personel hareketleri gibi konu başlıklarında somut olarak görülebilir.

Bilimsel ve toplumsal gerçekleri yadsıyarak, anayasal ilkeleri zorlayarak, her fırsatta verimsizliğinden ve hantallığından yakınılarak ve hazırlanan tasarıların gerekçelerinde bu söylemlere yer verilerek, dıştan yönlendirilen "kamunun yeniden yapılandırılması" sürecinde, MPM‘nin görüşünün ne olduğunu bilmek gerekmektedir. Başbakanlık‘ta bir grup insanın inisiyatifinde yürütülen "yeniden yapılanma" çalışmalarına, ilgili karar süreçlerine katılım olmasa da, görüşle katkı sağlanması gerekirken, katılımı ve katkısı norm kadro çalışmalarıyla sınırlandırılan MPM‘nin işlevsel olarak süreç içerinde yer almaması önemli bir eksikliktir. Çıkarılmasına çalışılan yeni kuruluş yasası tasarısı da bu olumsuzluğun aşılabilmesini sağlayabilecek bir içerikten yoksundur.

44. Genel Kurul Raporu‘nda yer aldığı şekliyle MPM; artık, belirli bir stratejiye, sektörel, bölgesel ve toplumsal önceliklere göre hizmet veren; bu amaçla hazırlanmış kısa, orta ve uzun dönemli planları bulunan bir kamu kuruluşu olmaktan çıkarılmıştır. Bir süredir "verimlilik artırma projesi" adıyla iller düzeyinde yürütülen çalışmalar ise, Merkezin saygınlığına ve dolayısıyla etkinliğine zarar verebilecek yaklaşımlarla ve koşullarla yürütülür duruma gelmiştir. Ticaret ve sanayi odalarının Merkez personelinin barınma giderlerini karşılaması, Merkeze birkaç bilgisayar alması vb ölçütler temel alınarak belirlenen illerde, rastgele seçilmiş işletmelerde yürütülen eğitim, danışmanlık ve araştırma hizmetleri kaynak savurganlığından başka bir sonuç vermemektedir.

MPM‘nin bugünkü yapısı ve çalışma stratejisi, "kamunun tasfiyesi" ve "tümüyle özel sektöre hizmet verme" işlevine uygun hale getirilmekte, MPM, yerli ve yabancı özel müşavirlik firmalarına dönüştürülmektedir.

Oysa, Merkezin bir kamu kuruluşu olarak kamu hizmeti vermesi hem kuruluş yasasının hem de ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, toplumsal ve kültürel koşulların bir gereğidir. Bu gereğin yerine getirilebilmesi için Merkezin; öncelikle ve de ağırlıkla kamunun yeniden yapılandırılması; sanayi ve tarımsal üretimin geliştirilmesi; iş sağlığı ve iş güvenliği mekanizmalarının güçlendirilmesi; başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerde etkenlik düzeyinin yükseltilmesi; teknolojik yenilenmenin hızlandırılması ve bu amaçla da mühendislik ve mimarlık hizmetlerinden gerektiğince yararlanılması; esnaf ve sanatkârların eğitilmesi gibi alanlarda hizmet vermesi zorunlu olmaktadır.

Bunlar yapılmadığı gibi, genelde yaşanan personel hareketlerindeki kuralsız ve keyfi uygulamalar, hak ve hukuka tümüyle aykırı boyutlarda MPM‘nin de gündemine taşınmıştır. Bu bağlamda; üst ve orta düzey yöneticiler kısa süreler içinde ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin görevden alınabilmekte; yerlerine, yeterliliği en azından tartışmalı kişiler getirilebilmektedir.

Bu duruma gelinmesinde, Merkezin yönetsel organlarında temsil edilebilen tüm tarafların sorumluluğunun bulunduğu gerçeği artık görülebilmelidir.

Bu gerçek, Merkezin içinde bulunduğu durumdan kurtarılabilmesi ve yeniden kamu hizmeti veren, gerektiğince verimli ve işlevsel bir kuruma dönüştürülebilmesinin öncelikli koşulu olmalıdır.

Anayasamızın 135. maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olarak TMMOB; MPM‘nin 43. Genel Kurul çalışmaları sırasında da açık yüreklilikle ifade ettiği gibi;

- MPM‘nin; ülkemizin içinde bulunduğu koşulların gerektirdiği doğrultuda yeniden yapılandırılmasını ve bu süreçte hiçbir kuralsızlığa ve keyfiliğe olanak vermeyecek mekanizmaların kurulmasını;
- MPM çalışmalarının; kamu yararını gözeten, sektör, bölge, toplumsal kesim ve sorun alanı öncelikleri kısa ve orta dönemli olarak belirlenmiş, "verimlilik artırma planlarına" dayandırılmasını;
- MPM‘nin; yönetsel organlarında temsil edilen taraflara ve örgütlerine aynı uzaklıkta kalabilen; ülkemizde ekonomik ve toplumsal gelişmesi ile doğrudan ve dolaylı olarak ilgili karar süreçlerine işlevsel olarak katılabilen bir kamu kuruluşu olarak etkinlikte bulunmasını;

yaşamsal bir zorunluluk olarak görmektedir.

Bu bağlamda TMMOB; kamu yararı ve toplum çıkarları doğrultusunda ülke kaynaklarının doğru ve verimli kullanılmasına yönelik her türlü çalışmayı desteklemeye devam edecektir.